banner166

DIŞ GÜRUHLAR SAHNEDE

 Değerli okurlarım, Türkiye’nin 24 Haziran 2018 erken seçim startı ile iç politikada hareketlenme devam ederken, bir anda ABD’nin Türkiye’de OHAL'in olması hassabiyle  Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekillik seçiminin baskıcı seçim olacağını beyan ederek işi yokuşa sürmeye çalışmaları, Türkiye’yi çok düşündüklerinden değil. Zira seçim sonrasında mevcut hükümetin daha da güçlü bir şekilde gelmesinin önünü kesmek adına kendilerince demagoji yapmaktalar. İçimizdeki bazı güruhlarda bunlara kol kanat gererek yanlışı doğru gibi algılamaktalar. Biraz hafızalarımızı çek edelim. Hollanda Hükümeti,16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak olan referandum öncesi Türk Bakanlarımızı ülkelerindeki yapılacak olan toplantılarını iptal etmişler. Aile Bakanı Fatma Sayan Kaya’ya karşı zorluk çıkardıklarının görüntülerini unutmak Türk vatandaşı olarak bir aymazlıktır. Kendilerince Türk Bakanını rencide etmeyi planlayan küresel güruhların bizlere yönelik ne kadar demokratik olduklarını tüm dünya izledi ve gördü. Hollanda Hükümetinin  gerekçesi kargaları bile, güldürecek kadar basit kelimeler ile ifade ederek Seçim Kampanyasının Türkiye odaklı olarak yürütülmesi gerektiğini, ”Dışarıdan sorun ithal etmek istemiyoruz” demeleri Türkiye’ye karşı beslemiş oldukları hasetliğin ve düşmanlığın belirtisidir. Tarih tekerrürden ibarettir söyleminin tekrar gerçekleştiği günümüzde 24 Haziran da ülkemizde yapılacak seçimle alakalı olarak sahnede Hollanda ve Avusturya Hükümetleri şimdiden zehirlerini akıtmaya başladılar. Bizzat Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti Bakanlarının 24 Haziran seçim öncesinde ülkelerinde olası propagandalar yapmalarının” Kamu Düzeni için tehdit” oluşturduğunu ve alenen ülkelerinde istemediklerini deklare eden bu pespayelerin ülkemize yönelik bu tavırlarını altında çok şeyler yattığını herkesin bilmesi ve uyanması gerekir. Yurtdışındaki Türk seçmenlerin adeta seçme ve seçilme özgürlüğünü kısıtlamaya çalışan bu emperyalist güçlerin halen hamiliğini yapan içimizdeki pespayelerin ve müptezellerin olduğunu gördükçe midemiz tiksinmekte. Uluslararası hukukun bazı kuralları ne hikmetse Türkiye haklı olduğu zaman menfi yönde işliyor. Bu fütursuzca söylemlerde bulunan güya insan hak ve özgürlüklerinin barbarlığını yapanlar. Her zaman olduğu gibi ülkemize yönelik vatan hainlerini, teröristleri beslemekte ve yardım yataklık yapmaktadır. Malumunuz ABD’li casus papaz ülkemizde cezaevinde, Papazın bırakılması adına 66 ABD senatörlerinin Sayın Cumhurbaşkanımıza mektup göndererek casus Papazın serbest bırakılması adına referans olmaktalar. Lakin ülkemizin temel taşlarına ve temeline 15 Temmuzda dinamit koyan hain Fetullah GÜLEN’in Türkiye’ye iadesi hakkında bu çabayı göstermemekteler. Müsebbibi kendilerinin olduğunu bilmeyen var mı? Pensilvanya’da saraylarda koruyup kolladıkları teröristi vermemeleri sizce manidar değil mi? Demokrasiden ve hukuktan bahseden bu küresel güçler bugüne kadar bu hain hakkında tek bir kelam bile, etmemişler. Bu hainlerin ülkemizin iç işlerine bu kadar karışmaları Türkiye’nin hızla gelişmesinin önüne set çekmek ve halen günümüzde dahi haçlı ve Bizans zihniyetinin devam ettiğini aklımızdan biran olsun çıkarmamamız gerekir. Habire iç ve dış politikada ülkemize yönelik provokasyonlardan el çekmemekteler. Oynadıkları her oyunlar sağ duyulu milletimiz ve vatansever ordumuzca bertaraf edilmektedir. 24 Haziran ülkemizde iç ve dış ekonomideki belirsizlik algısını yaratmaya çalışanların suratlarında şamar olarak patlayacak. Millet olarak omurgasızların hezimeti adına bir ve bütün olmalıyız. Zira büyük bir sınavdan geçiyoruz. İnşallah kazanan Türk milleti ve devleti olacaktır.

YORUM EKLE