Cumhurbaşkanı Erdoğan“MİLLET VARSA ESNAF OLARAK SİZ DE VARSINIZ“

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başkent Voleybol Sahası'nda düzenlenen Türkiye Esnaf Buluşması programına katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan“MİLLET VARSA ESNAF OLARAK SİZ DE VARSINIZ“
banner158
banner174

 Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Başkent Voleybol Salonu'nda gerçekleştirilen Türkiye Esnaf Buluşması programının açılışında yaptığı konuşmada, salonda bulunan esnaflar ve salona giremeyen vatandaşları selamladı.

Ülkedeki tüm esnaf ve sanatkarları ülkenin "kilit taşı", birlik ve beraberliğin "çimentosu" olarak gördüğünü dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bizim gözümüzde esnaf, hanelerimizin hariçteki üyesidir. Kapıdan dışarıya adımımızı attığımız andan itibaren onlarla her gün yüz yüze, ruberu ilişki içinde hayatımızı sürdürüyoruz. Esnaf, alışveriş ettiğimiz bakkaldır, manavdır, pazarcıdır, kasaptır, kırtasiyecidir, züccaciyedir, hırdavatçıdır, tuhafiyecidir, büfecidir, fırıncıdır, sarraftır. Esnaf, tıraş olduğumuz berberdir, hanımlar için kuafördür, yemek yediğimiz lokantacıdır, pastanecidir, bindiğimiz taksicidir, dolmuşçudur, otobüsçüdür. Esnaf, çay içtiğimiz kıraathanecidir, elbisemizi diktirdiğimiz terzidir, ayakkabımızı yaptırdığımız kunduracımızdır. Kırığımızı döküğümüzü toparlayan tamircidir. Velhasıl esnaf, hayatımızın her anında birlikte olduğumuz kişidir. Derdimizi de sevincimizi de onlarla paylaşırız, gerektiğinde yardım isteriz, gerektiğinde yardımına koşarız."

"ESNAFIN DİRLİĞİ, HUZURU, REFAHI, MUTLULUĞU BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR"

Erdoğan, bakkalların defteri olduğunu hatırlatarak, "O da bakkalın bize adeta kredisidir. Maaş aldığımız zaman gider öderiz. Bu hayat da bu şekilde geçer. Evimizin, arabamızın anahtarını, çantamızı, evrakımızı onlara emanet ederiz. Akranımız veya küçüğümüz ise kardeşimiz, büyüğümüzse ağabeyimizdir. Bunun için de esnafın dirliği, huzuru, refahı, mutluluğu bizim için çok önemlidir. Aile içindeki sıkıntının bize etkisi neyse esnaftaki sıkıntının etkisi de aynıdır." diye konuştu.  

Geçmişte gıda sektöründe esnaflık yaptığını hatırlatan Erdoğan, "Bu sıfata, bu şerefe nail olmuş bir kardeşiniz olarak sizleri en iyi ben anlarım." dedi.

Erdoğan, Belediye Başkanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde her zaman, fırsat buldukça esnafla bir araya gelmeye özel önem verdiğine işaret ederek, "Sizlerle içtiğim bir bardak çayın, yapmış olduğum sohbetin özellikle keyfini inanın bana başka bir yerde bulamadım, bulamıyorum. Bu arada tabii ikramlarınızı da unutamıyorum. Türkiye'de esnaf ve sanatkarıyla bu kadar iç içe ve samimi muhabbeti olan bir başka devlet adamı var mıdır onu da bilmiyorum. Bunun için de 17 yıldır esnaf ve sanatkarlarımıza en güzel hizmetleri getirmeye gayret ettik." ifadelerini kullandı.

Esnaf ve sanatkarlara yönelik yapılanları hatırlatan Erdoğan, Türkiye'de 3 binin üzerindeki odaya bağlı 1 milyon 756 bin esnaf ve sanatkarın, aileleriyle birlikte 8-10 milyonluk bir toplum kesimini oluşturduğuna dikkati çekti. 

"Esnaflarımızın en büyük sıkıntısı finansman konusunda yaşadıkları zorluklardır." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz, esnaf kredilerinin faiz oranını yüzde 47'den, yüzde 4-5 ile yüzde sıfır seviyesine kadar indiren iktidarız. Esnaflarımızın kullandıkları kredilere sağladığımız faiz süspansiyonunu yüzde 20'den, yüzde 50 ile yüzde 100 arasına çıkartarak, sizlerin faiz yükü altında ezilmenizin önüne geçtik. Kredi limitlerini artırarak elinize öyle göstermelik değil, gerçekten işe yarayacak bir para geçmesini sağladık. Şu anda esnaf ve sanatlarımız 200 bin lira ile 500 bin lira arasında kredi kullanabilmektedir. Bugüne kadar sadece Türkiye esnaf ve sanatkarlar kredi kooperatifleri aracılığıyla 2 milyona yakın esnafımıza 100 milyar lira kredi verdik. Bakın lafını etmiyorum, biz yaptıklarımızı konuşuyoruz. Sadece bu yıl Halkbank aracılığıyla kullandıracağımız kooperatif kefaletli kredi tutarı ne biliyor musunuz, 22 milyar lira."

TESK Başkanı Bendevi Palandöken'e "Bendevi Bey, müjde vereyim mi?" diye soran Erdoğan, "Kooperatif kefaletli kredilerde kanuni takip alacağının sıfıra yakın olması hamdolsun esnaf ve sanatkarımızın ahlakına, borcuna, sadakatine işaret ediyor. Kredi vaadelerini 5 yıla, 7 yıla, hatta kimi durumlarda 10 yıla kadar uzatarak, esnaf ve sanatkarımızın tüm kazancını bankaya vereceği değil, işine kullanabileceği bir imkan ortaya çıkardık. Tüm bu işler için geçtiğimiz 17 yılda 7 milyar liralık hazine desteğini, esnaf ve sanatkarımızın emrine verdik. Geçtiğimiz yıl kredi kullanarak işini büyüten, ayakta tutan esnaf ve sanatkarımızın sayısı 494 bine yakındır." diye konuştu. 

Erdoğan, sıkıntılı dönemlerde esnaf ve sanatkarların borçlarını yeniden yapılandırıp önlerini görebilmelerini temin ettiklerini de anımsatarak, KOSGEB destek programlarının esnaf ve sanatkarlara sağlanan bir diğer önemli imkan olduğuna işaret etti. 

Geçtiğimiz yıl 26 bine yakın esnaf ve sanatkarın 431 milyon lira KOSGEB desteği aldığını vurgulayan Erdoğan, sicil ve oda kayıtlarını bakanlığın veri tabanında bir araya getirerek işlemlerin hızlı ve sağlıklı bir şekilde yürümesini sağladıklarını bildirdi.

Türkiye'nin dört bir yanında esnaf ve sanatkara hizmet veren küçük sanayi sitelerinin inşasında TOKİ'yi etkin olarak kullanmaya başladıklarını anımsatan Erdoğan, Kayseri'de başlayan bu uygulamayı Bursa, Bolu, Uşak, İstanbul ve Trabzon illerine de yaygınlaştıracaklarını kaydetti.

Şimdiye kadar 5 şura yapıldığını, 6'ncı şuranın da önümüzdeki yıl gerçekleştirileceğini dile getiren Erdoğan, ahilik kültürünü yaşatacak çalışmaları yaygınlaştırdıklarını bildirdi. 

Erdoğan, perakende sektörünü esnaf ve sanatkarların talepleri doğrultusunda düzenleyen kanun çıkardıklarına işaret ederek, çalışma saatleri ve günlerinden belge düzenine kadar pek çok meselenin bu şekilde çözüldüğünü vurguladı.

Esnaf ve sanatkar sektör analizleriyle uzun vadeli, gerçekçi ve sürdürülebilir politikalar üretilmesine zemin hazırladıklarına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Vergi mevzuatında sürekli esnaf ve sanatkarlarımız lehine düzenlemeler yaptık. Vergiden istisna kazanç bedelini 11 bin liraya çıkartarak, yükünüzü hafiflettik. Emeklilik sonrası işini yürütmeye devam eden esnaf ve sanatkarlarımız için sosyal güvenlik destek primini kaldırdık. Şehir içi ulaşımda görev yapan taksi, dolmuş, minibüs ve otobüsler için geçtiğimiz yıl ÖTV istisnası getirdik. Ticari araçlardaki ÖTV ve KDV indirimini mart ayı sonuna kadar uzattık. Bunu biz yapmadık ha, siz istediniz biz yaptık."

Vergisini düzenli ödeyen esnafı unutmadıklarını, onlara da 5 puanlık indirim sağladıklarını ifade eden Erdoğan, meslek kollarının yeniden belirlenmesinden sicil affına, taşınır rehininden ahilik sandığının kuruluşuna, enerji desteğinden yeni iş yerlerine prim desteğine kadar pek çok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini bildirdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tüm bu çalışmalarda tek bir amacımız var o da esnaf ve sanatkarımızı rahatlatmak, işini daha iyi şekilde yapabilmesini temin etmek, geleceğini daha iyi görebilmesine katkıda bulunmaktır. Çünkü biz sizleri Allah için seviyoruz. Sizin iyiliğinizi kendi iyiliğimiz, sizin rahatınızı kendi rahatımız, sizin gelişmenizi kendi gelişmemiz olarak görüyoruz. Türkiye'yi bugünlere sizlerle birlikte getirdik."

"HER HÜCUMA SİZLERLE GÖĞÜS GERDİK"

Erdoğan, verilen her mücadelede esnaf ve sanatkarın yanlarında olduğunu vurgulayarak, "Vesayetle mücadelemizde yanımızdaydınız, Gezi olaylarında, FETÖ'nün 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimde, PKK'nın çukur eylemlerinde, DEAŞ'ın saldırılarında, 15 Temmuz darbe girişimde yanımızdaydınız. Yurt dışından ve yurt içinden ülkemize yönelik her hücuma sizlerle birlikte göğüs gerdik." diye konuştu.

Türkiye'yi 17 yılda 3,5 kat büyüttüklerini, bölgesinin ve dünyanın en itibarlı ülkelerinden biri haline getirdiklerine işaret eden Erdoğan, "Sıkıntılarımız yok mu, elbette var. Özellikle geçtiğimiz ağustos ayında kur, faiz, enflasyon üçgeninde yürütülen ekonomik saldırı sebebiyle hep birlikte ciddi sıkıntılar yaşadık. Bu saldırılara karşı milletimizle, esnaf ve sanatkarlarımızla birlikte mücadele etmek yerine fırsatçılık yapmaya kalkan birileri çıktı. Biz meydanı bunlara da bırakmadık." değerlendirmesinde bulundu.  

"BİZ DE ÖFKELİYİZ"

Fırsatçıların her yerde bulunduğunu belirten Erdoğan, siyasette de ticarette de fırsatçılara karşı mücadele ettiklerini vurguladı.

Recep Tayyip Erdoğan, milletin özellikle sebze ve meyve fiyatları başta olmak üzere günlük hayatını doğrudan etkileyen fırsatçılar karşısında haklı olarak çok öfkeli olduğunu ifade ederek, "Biz de öfkeliyiz. Onun için bu tanzim satışların kurulması kararını aldık." dedi.  

Simsarcıların vatandaşlara yüksek fiyatlarla mal satmasını önlemek için bu kararı aldıklarına işaret eden Erdoğan, vatandaşın halinden memnun olduğunu, fiyatların yarı yarıya indiğini kendisine ilettiğini söyledi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bundan sonraki süreçte, seçim sonrası, belediyelerimizin organizasyonu ve TESK, TESKOMB, ilgili bakanlıklarımız oturacaksınız, konuşacaksınız, belki de bu işleri belediyelerin organizesiyle sizlerle birlikte en ücra köşelere kadar yapma adımlarını da atabiliriz.

Bizim derdimiz, halkımıza vatandaşımıza ucuz ürünü satabilmektir. Dert sadece elma, armut, patates, soğan, domates, sivri biber değil, sadece onlar değil. Bunun yanında temizlik ürünlerinden tutunuz diğer birçok kaleme kadar bütün bunlarda ucuz ürünü halkımıza satabilmektir. Bunu sağlamamız lazım."

"MİLLET VARSA ESNAF OLARAK SİZ DE VARSINIZ" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnafın bu milletin evladı olduğuna dikkati çekerek, "Bu millet varsa esnaf olarak siz de varsınız. Millet olmazsa esnaf olarak olabilir miyiz?" dedi. 

Esnafın, milletin bir ferdi olduğuna değinen Erdoğan, "Biz ne diyoruz? Biz bu millete efendi değil hizmetkar olmaya geldik diyoruz. Ben karşımda Ahileri görüyorum. Ahilerin de aynen hizmetkar olma ruhuyla yaşadıklarını biliyorum." diye konuştu. 

Ahilik duasını hatırlatan Erdoğan, "O duanın sahipleri bu millete asla efendi olmazlar." ifadesini kullandı. 

"GEREKLİ İKAZLARI YAPTIK"

Recep Tayyip Erdoğan, fırsatçılara gerekli ikazı yaptıklarını hatırlatarak, şunları söyledi:

"Fırsatçılara girdikleri yanlış yoldan dönme, fiyatları makul kar seviyelerine, uygun yerlere çekme çağrısında bulunduk. Devlet olarak doğal gaz ve elektrik fiyatlarında yüzde 10 indirim yaptık mı, yaptık. Az önce Bendevi (Palandöken) Bey elektrikte biraz indirimden bahsetti de Bendevi Bey zaten yüzde 10 indirim yaptık elektrikte, doğal gazda da yüzde 10 yaptık. Bak şimdi 'Biraz daha indirelim' diyor. Bütün bu elektrik nerden geliyor, yurt dışından. Bunlar ithal, bunlar bu ülkede üretilmiyor. Akaryakıt fiyatlarının vergi oranlarını değiştirmek suretiyle mümkün olduğunca sabit tutarak milletimizin üzerindeki yükü almanın gayreti içinde olduk. Mazot desteği de verdik." 

Erdoğan, pek çok destek programını hayata geçirerek, reel sektörün de rahatlamasını sağlamaya çalıştıklarını anlattı.

"AMACIMIZ ESNAF VE SANATKARIMIZA RAKİP OLMAK DEĞİL"

Buna karşılık birilerinin fırsatçılıkta ısrar ettiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Baktık umursamıyorlar. Öyleyse biz de kendi tedbirlerimizi alırız dedik. Hemen bakanlıklarımızı, belediyelerimizi devreye soktuk. Büyükşehirlerimizde kurduğumuz tanzim satış noktalarında milletimize uygun fiyatlarda sebze meyve satışını başlattık. Şimdi aynı uygulamayı yine fahiş fiyat artışlarının olduğu temizlik ürünleri ve bakliyat gibi alanlara da genişletmeyi planlıyoruz.

Amacımız asla ve asla esnaf ve sanatkarımıza rakip olmak, onların ekmeğini elinden almak değildir. Biz sadece fırsatçılara dersini vermek için bu yolu açtık. İşlerin normale döndüğünü, milletimizin sırtına kene gibi yapışan fırsatçıların yola geldiğini gördüğümüzde artık bu tür yöntemlere ihtiyaç kalmayacaktır. Bizim işimiz zaten bu değil ki ya. Biz şu anda bu işi yoluna sokalım diye bu adımları attık. Serbest piyasa ekonomisi içinde ama ahlakı, izanı, vicdanı elden bırakmayan esnaflarımıza, sanatkarlarımıza sonuna kadar destek olmayı sürdüreceğiz."

"Ahilik kültürü, ahilik ilkeleri, ahi ahlakı diyoruz ya işte bunun önemini son yaşadığımız hadiselerde bir kez daha gördük. Şayet esnaf ve sanatkarlarımız kendi içlerinde ahilik değerlerine uymayan çürük elmaları ayıklar, fırsatçıların önünü keserlerse devletin bu tür müdahalelerine ihtiyaç olmaz." ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bir kez daha altını çiziyorum, biz esnafımızın, sanatkarımızın ekmeğiyle oynamıyoruz, tam tersine milletimizin ekmeğiyle oynayanlara derslerini veriyoruz, yaptığımız budur. Fırsatçılara karşı yürüttüğümüz mücadeleden en büyük faydayı esnaf ve sanatkarlarımız görecektir. Zincir marketler diyoruz ya şimdi bana buradan kızacaklar biliyorum. Ne yaptılar fiyatlarda, çağrılarımıza rağmen hiç indirmediler. Ama şu uygulamayı başlattık, şimdi zincir marketler de fiyatları indirmeye başladılar. Yapılan iş bu. Şimdi yapacağımız çalışmalar neticesinde, büyük ihtimalle seçim sonrasına kalır. Baktık ki sistem tam oturmadı, belediyelerimizin riyasetinde sizlerle iş birliği halinde bunları oturup konuşarak yeni bir yol haritası ve bu işi en ücra köşeye kadar inşallah dağıtım mekanizmalarını daha da güçlü kılarak bu adımları atacağız."

Erdoğan, milletin, kimin samimiyetle yanında olduğunu, kimin de fırsat bulunca elini cebine attığını gördüğünü belirterek, "Bunun için yürüttüğümüz mücadelede en büyük desteği de sizlerden bekliyoruz. Nasıl hep birlikte terör örgütlerinin başını ezdiysek, ülkemizi kuşatmaya çalışanlara, ekonomik terör estirenlere şimdi dersini vermeliyiz. İnşallah bu ekonomik tetikçilere de sağlamından bir Osmanlı tokadı hep birlikte vuracağız. 31 Mart'ta sadece belediye başkanlarını seçmekle kalmayacağınıza, aynı zamanda işte bu fırsatçılara, bu millet düşmanlarına da hak ettikleri dersi vereceğinize inanıyorum." dedi.

Türkiye'nin gücünün, 82 milyon vatandaşın her birinin teker teker güçlü olmasından geçtiğini vurgulayan Erdoğan, ülkenin büyümesinin, toplumun tüm kesimlerin büyümesiyle mümkün olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin kalkınmasının tüm illerin ilerlemesiyle sağlanacağını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Sadece bir kesimin, sadece bir bölgenin, sadece bir vilayetin kazanması ne doğrudur ne de sürdürülebilirdir. Biz 17 yıldır Türkiye'ye hangi hizmeti yaptıysak, hangi eseri kazandırdıysak, hangi projeyi hayata geçirdiysek bundan milletimizin her bir ferdinin kazanmasını sağladık. Hiç kimse hayat seviyesinin 17 yıl öncekiyle aynı veya daha geri olduğunu söyleyemez. Bunu iddia eden, açık konuşuyorum, yalancıdır, art niyetlidir, en basitinden idraksizdir. Hayat kalitesinin yükselmesi elbette ihtiyaçları ve buna bağlı olarak kazanç seviyesinin artması beklentisini beraberinde getiriyor. Bir başka ifadeyle bugün geçim sıkıntısı çekmek demek eskiden olduğu gibi yiyecek ekmeğe, giyecek elbiseye, yakacak oduna, gidecek yola, yapacak işe sahip olmamak demek değildir. Hamdolsun tüm vatandaşlarımız bu imkanlara, bu hizmetlere sahiptir. Bugün 81 vilayetimizde doğalgaz var, Türkiye'deki tüm ilçelerin yarısında doğalgaz var."

"PATATESİ DE ÇÜRÜTMÜŞLER, SARIMSAKLARI DA ÇÜRÜTMÜŞLER"

"Bugünkü mesele kuru ekmek bulmak değil, sofrayı donatmak meselesidir." diyen Erdoğan, şunları söyledi:

"Bugün mesele herhangi bir elbiseye değil, en güzel elbiseye sahip olmak meselesidir. Bugün mesele çalışacak herhangi bir işi değil, en rahat ve en yüksek gelirli işi bulmak meselesidir. Bu hayat standartlarını talep etmek vatandaşlarımızın hakkıdır, bizim de bunu onlara sağlamak görevimizdir. Sefalet edebiyatı yapanlar, milletimizi değil ancak kendilerini kandırırlar. Biz milletimizi sefaletten kurtarma değil, onları dünyanın en ileri ülkelerinin hayat standartlarına çıkartma sözü veriyoruz. İcraatlarımıza hayalleri dahi yetişemeyenler aradaki bu farkı göremezler. Türkiye'nin bugün geldiği noktayı doğru değerlendirmeden gelecekte nereye gitmemiz gerektiğini bilemeyiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ben geçenlerde bir konuşmamda, "Biz Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Kandil'de F16'larımızla, Mehmetçiklerimizle teröre karşı bir mücadele veriyoruz. Buralarda uçaklarımızın yaktığı yakıtın, attığı bombaların, Mehmedimizin kullandığı silahtan çıkan mermilerin, tankta, topta kullanılan bütün o mühimmatın bedelini, fiyatını hiç düşünüyor musunuz?" dedim. Kalkıp önümüze patates ve domatesle gelenler, bunları düşünmeden bize bahane uyduruyorlar. Bu millet, bu devlet, tarihinde 18 Mart 1915'te Çanakkale'de bir tas çorbayı kardeşi Mehmet ile paylaşan bir kültürün mensubudur. Bizim karşımıza patates, domates, patlıcan, sarımsak vesaire, bunlarla çıkanlar, inanın stoklarda bunları çürütmüşlerdir. Soğanı da çürütmüşlerdir, patatesi de çürütmüşlerdir, sarımsakları da çürütmüşlerdir. Bunları hep yakaladık. Çıkmış, bir tane genel başkan bayan, o da diyor ki 'Mermiyle bunları birbirine karıştırıyor'. Sen siyaseti birbirine karıştırıyorsun da farkında değilsin. Önce bunları bir defa masaya iyi yatıralım."

"TÜRKİYE 4,5 YILLIK KESİNTİSİZ BİR İSTİKRAR VE İCRAAT DÖNEMİNE SAHİP OLACAK"

Geçmişte satın alma paritesine göre dünyanın 17. ülkesi olan Türkiye'nin, bugün 13. sıraya yükseldiğine dikkati çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Yıl sonu itibarıyla 12. sıraya çıkacaksak artık bizim ölçülerimizi buna göre değiştirmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi işte bu değişim konusunda ülkemizin en büyük şansıdır. Artık ihtiyaçları süratle belirlediğimiz, kararları hızla aldığımız ve aynı şekilde yıldırım hızıyla uygulamaya geçirdiğimiz bir yönetim sistemine sahibiz. Maruz kaldığımız saldırıları kısa sürede etkisiz hale getirmemizde bu imkan, çok büyük faydaları ortaya getiriyor. Bugün Suriye krizinin yönetiminde söz sahibi, bölgedeki tüm aktörlerin en önemli muhatabı haline gelmişsek işte bu sayededir. Bugün ekonomik dalgalanmaların etkilerini yıllar değil, aylar içerisinde ortadan kaldırabilecek irade sergileyebiliyorsak işte bu sayededir."

Erdoğan, milletin son yıllarda üst üste yapılan seçimler ve halk oylamaları sebebiyle yorulduğunu bildiğini dile getirerek, "Son dört yılda yedi seçim veya halk oylaması geçirdik. İnşallah Türkiye 31 Mart seçimlerinin ardından 4,5 yıllık kesintisiz bir istikrar ve icraat dönenine sahip olacaktır. Bu dönemi Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırmak, bölgesinde ve dünyada daha güçlü hale getirmek için en verimli şekilde değerlendirmek istiyoruz. Esnaf ve sanatkarlarımızın 31 Mart'ta vereceği destek bu bakımdan bizim için kıymetlidir. Bugüne kadar hep birlikte omuz omuza yürüdük. Geleceğin Türkiyesi'nin inşası yolunda yine birlikte yol yürüyeceğimize inanıyorum." şeklinde konuştu.

Güncelleme Tarihi: 14 Şubat 2019, 10:46
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER