KOCAELİ Üniversitesi'nden 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi' bildirisine imza verdiği için açığa alınan 21 akademisyen, soruşturmaya itiraz etmek için üniversite senatosuna dilekçe verdi.
Kocaeli Üniversitesi'nde Ocak ayında 21 akademisyen hakkında 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'ne imza verdikleri için 'Terör örgütü propagandası yapmak' iddiasıyla Kocaeli Üniversitesi Senatosu tarafından soruşturma açıldı. 21 akademisyen ve sivil toplum örgütlerinden oluşan yaklaşık 60 kişi bugün Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi önünde açıklama yapmak istedi. Ancak üniversite özel güvenlik birimi içeri girişlere izin vermeyince akademisyenler Üniversitenin ana kapı girişinde açıklama yaptı. Açıklamaya Eski Avrupa Birliği Bakanı Ali Haydar Konca, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM-SEN) Genel Başkanı Kamuran Karaca, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı İbrahim Kara ve Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel de destek verdi. Akademisyenler ellerinde 'Bilim İtaatsiz Olana İhtiyaç Duyar' yazılı büyük pankart taşıdı.
Türkiye'de son yıllarda sesi çıkan ve düşünenlerin cezalandırılarak, sindirilmek istendiğini öne zsüren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM-SEN) Genel Başkanı Kamuran Karaca, şöyle dedi:
"Bu ülkede aklı başında olan her insanın söylediği söyleyebileceği şudur. Akademisyenler ve üniversite çalışanları üniversite hocaları ülkede toplumsal yaşamla ilgili, ekonomik süreçlerle ilgili, siyasal süreçlerle ilgili, bilimsel süreçlerle ilgili görüş ve düşünce açıklayacaklar ki doğru yolu bulalım. Doğruyu hep birlikte belirleyelim ve ülke adına bir kazanca dönüştürelim. Ama Türkiye'de son yıllarda bundan korkulmakta, sesi çıkanlar, düşünenler, araştıranlar, düşündüğünü söyleyenler cezalandırılarak sindirilmek istenmekte, hatta bu o kadar ileri gitmekte ki bazın siyasiler okul okuyan, aydın, demokratik insanlardan korktuklarını söylemekte, toplumsal olarak görüşlerini körlükten, cahillikten yana açıklayabilmektedir."
"ÖZGÜRLÜKLER ÜZERİNE BASKI OLUŞTURMAK İSTİYORLAR"
Akademisyenlere soruşturma açılmasının özgürlükler üzerine baskı oluşturmak için yapıldığını söyleyen Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel, üniversiteyi üniversite yapan temel özelliklerden birisinin akademik, bilimsel özgürlükler, bilimsel akademik güvenceler olduğunu söyledi. Tükel, şöyle dedi:
"Bunların olmadığı bir ortamda üniversiteden söz edilemez. Üniversiteler ve akademisyenler vicdani muhasebeleriyle, akıl yürütmeleriyle ülke sorunları hakkında düşüncelerini açıklarlar. Topluma yol gösterirler. Bunların engellenmesi akademik özgürlükler üzerine baskı oluşturmaktır. Bunu üniversiteler yapmaktadır, YÖK yapmaktadır. Peki bu bildirinin içeriğinde ne vardır? Barış talebi vardır, çatışmaların sonlanması, birlikte barış içinde yaşama isteği, arzusu vardır. Cezalandırılmak istenen bu arzudur bir anlamda."
"BİLİM VE HUKUK DIŞI UYGULAMAYA MARUZ KALIYORUZ"
Bilim yuvasında bilim ve hukuk dışı bir uygulamaya maruz kalınndığını söyleyen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı İbrahim Kara, şöyle konuştu:
"Bir bilim yuvasının kapısının önündeyiz ve bu bilim yuvasında bugün bilim dışı, hukuk dışı bir uygulamaya maruz kalıyor bilim insanları. Ne demişlerdi aylarca önce bu bilim insanları? Bu ülke halkına olan sorumlulukları gereği bu suça ortak olmayacağız demişlerdi. Neydi bu suç? Neye ortak olmayacaklardı? Bu suç Cizre'de, Silopi'de, Sur'da katledilen vatandaşların katledilmemesi içindi. Yani insanlar kahvaltı sofrasında, nöbetten evlerine giderken, sokakta bir hastaya müdahale ederken katlediliyorlardı. Katledilsin istemiyorlardı, o yüzden bu suça ortak olmayacağız dediler. Bugün burada ifade vermeyecekler, yargılayacaklar. Bu üniversite yönetimini, kandan beslenenleri, savaş çığırtkanlarını yargılayacaklar."
Basın açıklamasının ardından rektörlük binasına 21 akademisyen, açığa alınmalarına itiraz etmek için üniversite senatosuna itiraz dilekçesi verdi.
Güncelleme Tarihi: 23 Ağustos 2016, 17:47
Kocaeli Üniversitesi'nde Ocak ayında 21 akademisyen hakkında 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'ne imza verdikleri için 'Terör örgütü propagandası yapmak' iddiasıyla Kocaeli Üniversitesi Senatosu tarafından soruşturma açıldı. 21 akademisyen ve sivil toplum örgütlerinden oluşan yaklaşık 60 kişi bugün Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi önünde açıklama yapmak istedi. Ancak üniversite özel güvenlik birimi içeri girişlere izin vermeyince akademisyenler Üniversitenin ana kapı girişinde açıklama yaptı. Açıklamaya Eski Avrupa Birliği Bakanı Ali Haydar Konca, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM-SEN) Genel Başkanı Kamuran Karaca, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı İbrahim Kara ve Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel de destek verdi. Akademisyenler ellerinde 'Bilim İtaatsiz Olana İhtiyaç Duyar' yazılı büyük pankart taşıdı.
Türkiye'de son yıllarda sesi çıkan ve düşünenlerin cezalandırılarak, sindirilmek istendiğini öne zsüren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM-SEN) Genel Başkanı Kamuran Karaca, şöyle dedi:
"Bu ülkede aklı başında olan her insanın söylediği söyleyebileceği şudur. Akademisyenler ve üniversite çalışanları üniversite hocaları ülkede toplumsal yaşamla ilgili, ekonomik süreçlerle ilgili, siyasal süreçlerle ilgili, bilimsel süreçlerle ilgili görüş ve düşünce açıklayacaklar ki doğru yolu bulalım. Doğruyu hep birlikte belirleyelim ve ülke adına bir kazanca dönüştürelim. Ama Türkiye'de son yıllarda bundan korkulmakta, sesi çıkanlar, düşünenler, araştıranlar, düşündüğünü söyleyenler cezalandırılarak sindirilmek istenmekte, hatta bu o kadar ileri gitmekte ki bazın siyasiler okul okuyan, aydın, demokratik insanlardan korktuklarını söylemekte, toplumsal olarak görüşlerini körlükten, cahillikten yana açıklayabilmektedir."
"ÖZGÜRLÜKLER ÜZERİNE BASKI OLUŞTURMAK İSTİYORLAR"
Akademisyenlere soruşturma açılmasının özgürlükler üzerine baskı oluşturmak için yapıldığını söyleyen Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel, üniversiteyi üniversite yapan temel özelliklerden birisinin akademik, bilimsel özgürlükler, bilimsel akademik güvenceler olduğunu söyledi. Tükel, şöyle dedi:
"Bunların olmadığı bir ortamda üniversiteden söz edilemez. Üniversiteler ve akademisyenler vicdani muhasebeleriyle, akıl yürütmeleriyle ülke sorunları hakkında düşüncelerini açıklarlar. Topluma yol gösterirler. Bunların engellenmesi akademik özgürlükler üzerine baskı oluşturmaktır. Bunu üniversiteler yapmaktadır, YÖK yapmaktadır. Peki bu bildirinin içeriğinde ne vardır? Barış talebi vardır, çatışmaların sonlanması, birlikte barış içinde yaşama isteği, arzusu vardır. Cezalandırılmak istenen bu arzudur bir anlamda."
"BİLİM VE HUKUK DIŞI UYGULAMAYA MARUZ KALIYORUZ"
Bilim yuvasında bilim ve hukuk dışı bir uygulamaya maruz kalınndığını söyleyen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı İbrahim Kara, şöyle konuştu:
"Bir bilim yuvasının kapısının önündeyiz ve bu bilim yuvasında bugün bilim dışı, hukuk dışı bir uygulamaya maruz kalıyor bilim insanları. Ne demişlerdi aylarca önce bu bilim insanları? Bu ülke halkına olan sorumlulukları gereği bu suça ortak olmayacağız demişlerdi. Neydi bu suç? Neye ortak olmayacaklardı? Bu suç Cizre'de, Silopi'de, Sur'da katledilen vatandaşların katledilmemesi içindi. Yani insanlar kahvaltı sofrasında, nöbetten evlerine giderken, sokakta bir hastaya müdahale ederken katlediliyorlardı. Katledilsin istemiyorlardı, o yüzden bu suça ortak olmayacağız dediler. Bugün burada ifade vermeyecekler, yargılayacaklar. Bu üniversite yönetimini, kandan beslenenleri, savaş çığırtkanlarını yargılayacaklar."
Basın açıklamasının ardından rektörlük binasına 21 akademisyen, açığa alınmalarına itiraz etmek için üniversite senatosuna itiraz dilekçesi verdi.
