Başkanlık sistemi gün sayıyor

Türkiye bir taraftan 15 Temmuz gecesi uygulamaya konulan Darbe girişiminin yaralarını sarmaya çalışırken bir taraftan da uzun zamandır uygulamaya sokulmaya çalışılan ancak şartlar olgunlaşmadığı için hayata geçirilemeyen “Başkanlık Sistemi” ile çalışmalarında hatırı sayılır bir mesafe almaya başladı.

Başkanlık sistemi gün sayıyor
banner158
banner174
 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkanlık sistemini ne kadar istediğini nerede ise bilmeyen yok, Başkanlık sistemi ile ilgili en üst seviyede çalışmaların yapıldığı zamanlarda bir siyasi partinin seçim stratejisini “Seni Başkan yaptırmayacağız” teması üzerine kurduğu da hatırlanırsa Başkanlık sistemi ile ilgili tarafların nasıl bir mücadele verdikleri de çok net bir şekilde anlaşılacaktır.
15 Temmuz tarihinde püskürtülen Darbe girişiminden sonra “Asla bir araya gelmezler” diye düşünülen siyasi partilerin Cumhurbaşkanlığı sarayında ,Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine bir araya gelmesi ile ister kabul edilsin ister edilmesin 25 Temmuz 2016 tarihi itibarı ile Türkiye’de Başkanlık sistemi kanunlara dayandırılmasa bile fiilen başlamış oldu.
Türk milletini büyük acı ve endişe içerisinde bırakan 15 Temmuz tarihindeki Darbe girişiminin üzerinden nerede ise 15 gün geçti, Geçen bu 15 günlük süre içerisinde Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren konularda baş döndürücü bir hızla yapılan düzenlemeler zaten Türkiye’nin siyaseten bulunduğu yerden başka bir noktaya doğru gittiğinin en büyük ispatı olsa gerek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyaseten son derece güçlü olduğu bir noktada 15 Temmuz sonrasında var olan gücüne daha fazla güç kattığı artık Türkiye’de hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun herkes tarafından kabul ediliyor, Bu kabul noktasından sonra da edilen ilk kelam “Sonbaharda yapılacak bir Genel seçim ile Cumhurbaşkanı Erdoğan sistemi değiştirip yoluna “Başkan” olarak devam edebilir.” şeklinde oluyor.
Belki de 15 Temmuz tarihinin yarattığı “Yeni İklim” dolayısı ile Muhalefette bulunan siyasi partiler şu sıralarda birazda partilerine sızmış bulunan “Paralel yapıya mensup siyasetçiler” dolayısı ile daha fazla içe kapanık bir politika yapmak zorunda kaldılar ,Zaten topluma karşı bir anlam ifade edemedikleri için oy oranını yükseltemeyen muhalefet partileri  15 Temmuz sonrası sonu belli olmayan bir noktaya doğru sürüklenmeye başladılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan siyaseten son derece iyi zamanlanmış bir noktada yani 25 Temmuz tarihinde yıllar sonra birbirleri ile “kanlı/Bıçaklı” olan Muhalefet parti genel başkanlarını bir araya getirme başarısını gösterdikten sonra attığı bu adımı perçinleyecek ikinci adımı attı ve “Pazar günü Kazlıçeşme’de yapılacak Demokrasi mitingine iktidar muhalefet hep birlikte katılalım” çağrısı yaptı.
Biz bu yazıyı yazarken CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kazlıçeşmedeki mitinge katılmayacağını ancak Partisinden bir genel başkan yardımcısı başkanlığındaki heyetin katılacağını kamuoyu ile paylaştı, MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’de “Pazar gününe daha çok var” şeklinde bir ifade kullanarak kararı sonraya bıraktı.
Biz önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkanlık noktasındaki çalışmalarını siyaseten en üst noktalara çıkartacağını düşünüyoruz, Son dönemlerdeki en fazla desteğe sahip olduğu artık çok netleşen Erdoğan’ın Başkanlık arzusuna da Muhalefet partilerin daha fazla direnebileceklerine ihtimal vermiyoruz.
Pazar günü Kazlıçeşme’de yapılacak miting sonrası siyaset yeniden sahne alacaktır, Şartlar ne olursa olsun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkanlık isteği değişmeyecek işin garip tarafı da ortaya Başkanlık için bir sandık konulabilirse Erdoğan bu sandıktan tahmin bile edilemeyecek yükseklikte bir oy oranı ile sandıktan çıkacaktır.
Aksini iddia eden beri gelsin.
 

Güncelleme Tarihi: 03 Ağustos 2016, 20:29
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER