Millî Güvenlik Kurulu (MGK) olağan toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirildi.

MGK toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada, toplantıda; Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren önemli iç ve dış gelişmelerin bütün yönleriyle ele alındığı aktarıldı.

“İDLİB’DE AĞIR SİLAHLARDAN ARINDIRILMIŞ BÖLGE OLUŞTURULARAK ATEŞKES KALICI HÂLE GETİRİLMELİ”

FETÖ/PDY, PKK/PYD-YPG VE DEAŞ başta olmak üzere, millî birlik ve beraberliği tehdit eden tüm terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında icra edilen operasyonlar ve hudut güvenliği hakkında kurula bilgi sunulduğu ifade edilen açıklamada, “Suriye ve Irak’ta yuvalanan terör örgütlerinin varlığından kaynaklanan, Türkiye’nin güney sınırlarına yönelik tehdide karşı vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak maksadıyla mücadelenin kesintisiz ve kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır” denildi.

Bazı ülkelerin, proje terör örgütleri FETÖ/PDY ile PKK/KCK`nın Suriye kolu PYD-YPG`yi terör örgütü olarak görmemesinin, terörizmle küresel ölçekteki mücadeleye büyük zarar verdiği kaydedilen açıklamada, “İstanbul’da düzenlenen dörtlü zirve neticesinde mutabık kalınan hususların, Suriye`ye ve bölge barışına katkı sağlayacağı; İdlib’de ağır silahlardan arındırılmış bölge oluşturularak ateşkesin kalıcı hâle getirilmesinin önemi vurgulanmış; bu bağlamda alınması gereken ilave tedbirler üzerinde durulmuştur” ifadelerine yer verildi.

Toplantıda, Suriye`de kalıcı bir çözüm bulunması amacıyla, Birleşmiş Milletler gözetiminde çalışacak Anayasa Komitesi’nin bir an önce oluşturularak çözüm için belirlenen yol haritasının uygulamaya geçirilmesinin önemi üzerinde durulduğu belirtilen açıklamada, bunun için, taraflara makul ve süratli davranmaları yönünde çağrıda bulunuldu.

“TÜRKİYE, SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNDEN VE SİYASİ BİRLİĞİNDEN YANADIR”

Yazılı açıklamada şu bilgilere yer verildi: “Türkiye`nin, baştan beri Suriye’nin toprak bütünlüğünden ve siyasi birliğinden yana olduğuna, barışın tesis edilmesi için gayret gösterdiğine işaret edilerek siyasi çözüme en büyük tehdidin Fırat’ın doğusundaki terör yapılanmasından geldiği belirtilmiştir. Suriye’de herhangi bir emrivakiye göz yumulmayacağı ve meşru müdafaa hakkının kullanılacağı vurgulanarak PKK/PYD-YPG’nin bölge halkına zulmederek ve göçe zorlayarak değiştirdiği demografik yapıya karşı da duyarsız kalınmayacağı güçlü şekilde ifade edilmiştir. Ihalkıürkiye`nin Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerinin de son gelişmeler çerçevesinde toplantıda değerlendirildiği kaydedilen açıklamada şöyle denildi: “Bölgedeki tek yanlı ve uluslararası hukuku çiğneme teşebbüsleri ile cepheleşme girişimlerinin bölge ve dünya barışına katkı sağlamayacağı, uluslararası hukuka uygun ve meclis iradesine dayanan kararlılığımızın dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve menfaatlerine aykırı hiçbir gelişmeye müsaade edilmeyeceği teyit edilmiştir.”