HAÇLI KAYBEDECEK!

 Ortadoğu da yüzyıl sonraya bırakılan hesaplaşma savaş sonrası ülkelerin kendisini toplama sürecinden mi kaynaklandı yoksa üç yüzyıl önce açılan Amerikan okullarından yetişecek yerli işbirlikçilerin kripto kimlikleriyle devletin ker köşe bucağına yerleştirilmesi beklendi.
1900’lü yıllara da topyekûn bir saldırıyla haçlılar bu ülkeyi parçalamak istedi ve bir dünya savaşı başladı. Milliyetçilik akımlarıyla küçülttüğü onlarca devlet ten oluşan bir orta Doğu yapısı oluştu. Birinci dünya savaşında nedendir bilinmez bir duraksama oluştu haçlı savaşlarında. Yüz yıl beklediler.
İkinci dünya savaşı daha garipti aslında. Devletler savaşı netleşti. Mandacılık yerleştirildi zihinlere. Afrika kıtasında çalıştı Batılılar. Altmış yılda Osmanlının 600 yıl da yapamadığını yapıp tüm kıtanın dilini değiştirip kendi dillerini o kıtaya anadili yaptılar. Dili anadil yapınca, dinde ona meyletti. Onlar gibi düşünüp onlar gibi yaşamaya başladılar. Batılı düşünce tarzıyla hareket edince batılı gibi yaşamakta kaçınılmaz oldu.
Tüm kuzey Afrika, Fransız oldu. Kimliklerini yitirdiler. Kişiliklerini geçmişlerini unuttular. Biz hiçbir şey yapmadan içimizdeki kısır çekişmelerle olanları izledik. İçimize okullarından yetiştirdikleri yerli işbirlikçileri ile yön verdiler. Sadece izleyebildik. Dilimizi dinimizi de unutup kaba softalara örümcek kafalı din adamlarının söyledikleri yalan yanlış bilgilerle din adına mücadeleler verdiğimizi sandık.
İmparatorluk adına gelişme yenileşme safsatalarıyla bizi uyutularak açtıkları kredileriyle yaptığımız asfalt yollara bize araba yedek parça sattılar. Artık sattılar, motor sattılar, hurda sattılar. Modernleşme adına ellerinde kalan ilkel silahları prototip elektronik eşyaları aldık.
Sultan Abdülhamid yaptırdığı denizaltılara roket takarken biz kendi arabamızı bile yapamadığımız gibi. Erbakan’ın tankımızı uçağımızı motorumuzu kendimiz yapalım teklifini alaya aldık! Vecihi Hürkuş topladığı hurdalardan uçak yaparken muhtemelen otur oturduğun yerde dedik. Seıko 5 kol saati gibi kırmızı şeritli madalya vererek kenara ayırdık. Zaten izinsiz havalandığından cezada verdik. Nuri Demirağ’da uçak yapımına 5000 lira verdiği için ceza vermeyi de unuttuk. Daha çok anlatılacak şey varda neyse. İşte bu Vecihi’ye uçamazsın iki yılda diploma alamazsın diyen zihniyet bir sure sonra yol yapalım asfalt dökelim, ‘Tren komünist işidir, karayolu ve otomobile yönelelim’ derler. Davalarına gönül veren ömür veren bir yığın insan ne yazık ki ülkücüsü de, devrimcisi de, Müslümanı da 2000’li yıllardan sonra anladı ki haçlı yeniden yüzyıldır uyguladığı siyasetle bugünleri hazırlamış.
Bizi uyuttular. Cumhuriyetin ilk döneminde ki başlangıçlarda bir süre sonra nazikçe bitirildi.1948’li yıllara geldiğimizde ordumuzun silah tutuşuna kadar değişim oldu. Herkes sus pustu. Aslında daha 1923 te Chester teşvikleri ile Türkiye’de yatırım yapan ABD şirketlerine destek yasası çıkmıştı.
1947 Truman doktriniyle güya Rusya’ya karşı korunduk. Marshall yardımları da başka bir hikâye. Üç yüzyıl içinde yetişen ve son yüzyılda devletin tepesine çöreklenen bu zümreyi başımızdan atmadan bir yere varmamız mümkün değildir. Abdülhamid dönemindeki paşalara bakınız.
Şeyhülislamlara bakınız. Azınlık okullarından yetişen Fransız, İtalyan okullarında İngiliz mekteplerinde gelişen vatandaşlarımız, devletimizi bir adım ileri götürmemek için ellerinden geleni arkalarına koymamışlardır.
 Cumhuriyet elden gidiyor, demokrasi elden gidiyor, parlamenter sistem elden gidiyor, laiklik elden gidiyor safsatalarıyla bize zulmetmişler. TÜBİTAK’ta Cemal Gürsel’in 1963 te kurduğu kripto telefon yapan mühendisleri bor elementini çıkarmak isteyen hocaları nazikçe nasılsa hepsi evlerinde tek kursunla intihar ediyor.
Isparta’da uçak düşüyor her nedense borla uğrasan hocaların uçağı düşüyor. Şimdi de yüzlerce ışık, kaşık, Fevziye, lamba, idare, mum, lüks mekteplerinden yetişen yerli işbirlikçi çocuklarımız var. Yüzlerce en kritik durumda vatan elden gidiyor yaygarası yapacak işbirlikçiler hazır tüm partilerde.
Gezi parkçıları ODTÜ şarlatanları cumhuriyet mitingcileri, ermeni, milli görüşçüleri, Yahudi ülkücüler, sabetay halkçıları var. Tek milli yok aralarında. Abdülhamid hâllinde milli birlik komitesi var. Biri Gürcü, biri Ermeni, biri Yahudi, biri sabatay.1900’lü yıllardaki durum aynı. Milli Birlik Komitesi yabancılardan oluşuyor. Bu vatanın evlatları yok. Hiç bir yerde yok. Mecliste yok, askerde erler hariç yok. Poliste memur hariç yok. Adalette yok üniversitede yok, yargının tepe yönetiminde yok, basında yok. İşte Amerika bunun için büyük devlet! Bakıyorsun bir provokasyoncu devleti sallıyor.
Buyurun 70 yıldır Maocu bir parti başkanı ülkeyi hop oturtuyor hop kaldırıyor! Türkiye’nin amiral gazetelerinden biri hükümet indirip kaldırıyor. İşte bu 300 yıllık eğitimin bilançosu! Daha 1690 -1700’lü yıllar başlangıç için açılan okul sayısı Anadolu da 10 iken, elli yıl sonra, açın kulaklarınızı yanlış duymadınız: 400 okul açılıyor!
Şimdi sayı kaç bilmiyorum. Milli kahramanımız bir kadın bu okullarda yetiştirilmiş bir yetimdir. Bakalım yüzyıl sonraya bırakılan hesaplaşma nasıl olacak. Nasıl bir fırtına kopacak. Ama bildiğim bir şey var. Her şeye rağmen manadan uzak maddeci Batı maddeciliği ile kaybedecek bu savaşı. Başka çare yok kaybedecek!
Mekke savaşları başlasa bile Ortadoğu kan gölüne dönse bile, İsrail büyük topraklı devlet olsa bile sonuç şimdiden belli. Kazanır gibi görünen Hristiyan, Yahudi kısaca bin yılın haçlı ordusu bir kez daha yenilgiye uğrayacak ışık atlarına binen neslin karşısında.
 
YORUM EKLE

banner178