Vatan toprağımızın düşman işgalinden kurtuluşunu, milletimizin bağımsızlığını müjdeleyen 30 Ağustos Zaferi’nin 97. yıldönümünü milletçe birlik ve beraberlik içerisinde, büyük bir gurur ve coşkuyla kutluyoruz.
Bağımsızlığını kazanma uğruna yıllarca mücadele veren ve tüm yokluklara karşı bu haklı mücadeleden eşine az rastlanır bir zaferle çıkan Türk Milleti, yurdu için gerektiğinde canını vermekten kaçınmamış, ordusuyla kenetlenerek, büyük bir başarıya imza atmıştır.
Birlik ve dayanışma içinde gösterilen çabaları hedefine ulaştıran 30 Ağustos Zaferi de, Türk Milleti’nin fedakarlığının, kararlılığının ve vatan sevgisinin bir göstergesidir. Tarihimizin en önemli kilometre taşlarından olan, 26 Ağustos 1922’ de Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde başlatılan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Savaşı sonucunda ulaşılan 30 Ağustos Zaferi de tam bağımsız yeni Türk Devleti’nin kurulmasının yolunu açmıştır.
Bu eşsiz zaferin ardında, yokluk ve imkansızlıklar içinde bulunan aziz milletimizin birlik, beraberliği, istiklal ve hürriyet aşkı, kahraman ordumuzun cesaret ve fedakarlığı vardır.
30 Ağustos, binlerce şehidinin, milli birlik ve beraberlik ruhu içinde canları pahasına, özgürlük ve bağımsızlık meşalesini sonsuza dek sönmemek üzere yaktığı büyük bir zaferin adı ve Türkiye’mizin yarınlarına en güzel emanetidir.
Bizlere düşen en büyük görev ise, şehitlerimizin ve gazilerimizin emaneti olan bu güzel vatanımızı, Cumhuriyetimizi aynı şuur ve kararlılıkla muhafaza ve müdafaa etmek, tarihimizden ve ecdadımızdan aldığımız ilhamla ülkemizi sonsuza dek korumak ve yüceltmektir.
Bu duygu ve düşüncelerle; bu zaferin gururunu bize yaşatan başta Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve O’nun silah arkadaşlarını, vatanın bütünlüğü ve Yüce Türk Milleti’nin bağımsızlığı uğruna hayatlarını feda eden, kanlarıyla bu toprakları vatan yapan şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet, şükran ve rahmetle anıyor, 30 Ağustos Zafer Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
