CHP’nin 1992’de ikinci kez kuruluşunda genel başkan olan ve uzun yıllar bu partide görev yapan Deniz Baykal geçtiğimiz hafta İzmit’e gelerek bir dizi açılış ve görüşmelerde bulundu.
Baykal’ın İzmit’e gelişi öncesinde karşılama yapılacağı CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay tarafından duyurulmuştu ancak Sarıbay’ın şehir dışında olması sonrası bu karşılama olmadı. Deniz Baykal parti binasına geldi ve parti binası önünde bazı partililer ve eski yöneticiler tarafından karşılandı. İzmit’te ki gazeteci arkadaşlarımızın bilgisine göre Baykal, CHP il binası önüne geldiği sırada CHP’li Kocaeli milletvekilleri aşağıya inme nezaketini bile göstermedi yerlerinden dahi kıpırdamadılar.
İl yöneticilerini ise nerdeyse tümünün ortadan kaybolduğu ifade edildi.
Deniz Baykal’ı sever veya sevmezsin o ayrı bir şey fakat CHP’nin eski genel başkanı ve çok önemli görevlerde bulunmuş bir önemli isim.
Parti binası önünde karşılamak size ne kaybettirirdi merak ediyorum?
Özellikle milletvekillerine bunu söylüyorum. Siz kendinizi Deniz Baykal ile aynı düzeyde ve önemde mi görüyorsunuz?
Hasbel kader bir şekilde milletvekili, parti yöneticisi falan oldunuz ama görünen o ki siyaset hastalığı sizi kuşatmış.
Sadece mevcut genel merkez yönetimiyle ters düşmemek için Baykal’ı karşılamadınız, yok saydınız.
Nedir yani bu kibir falan. E, ne olacak yarın seçim olunca belki de sizde siyaset mezarlığında yerinizi alacaksınız. Y
ani bir daha milletvekili, yönetici falan olamayacaksınız.
Ben bunları yazarken kimileri CHP’yi yok yere eleştirdiğimi falan söylüyor.
Öyle bir şey yok.
Ben bu partide 1994 yılında CHP Gebze Gençlik Kolları Başkanı olarak görev yaptım, parti üyesiyim.
Bu partiden hiçbir maddi veya başka türlü beklentim olmadı.
Partiye bağlı düz bir üye olarak kaldım ve öylede devam edecek.
Ama parti içinde ki bu samimiyetsizliği, sevimsizliği, sevgisizliği görünce gerçekten yazmak zorunda kalıyorum.
CHP’ye sabahtan akşama kadar küfür eden her türlü hakarette bulunanların ayaklarına gidiyorlar.
Bunlar gerçekten CHP’ye ve onun temsil ettiği düşünceye, fikre uymayan şeyler.
TARİHİ YAPILARIMIZ SAHİPSİZ
Gebze’nin tarihi ve kültür varlıkları gerçekten yeterince tanıtılmadığından ötürü bilinmiyor. Bırakın başkalarını Gebze’de yaşayan bir çok kişi kentin geçmişinin önemli izleri olan tarihi yapıları, mekanları bilmez. Hatta öyle ki hergün yanından geçip gittikleri Çoban Mustafa Paşa Cami ve Külliyesi hakkında doğru düzgün bilgileri yoktur. Oysa Çoban Mustafa Paşa Külliyesi 493 yıllık geçmişiyle Gebze adına çok önemli tarihi eserdir. Dönemin menzil kasabalarının en önemlilerinden olan Gebze’de Çoban Mustafa Paşa tarafından yaptırılan külliyenin bilindiği gibi önemli parçalarından birisi kervansaraydır. Eskiçarşı içinde kalan tarihi kervansaray zamanında yolcuların ve binek hayvanlarının dinlenip konakladığı mekandı. Ne var ki zaman içinde işlevini yitirdi, sonra ki yıllarda ise bir takım kişiler tarafından ele geçirildi. Yakın zamanda ise bir takım uyanıklar kervansarayı önce amacı dışında kullanmaya ardından ise çevresine bina yapmaya başladılar. Tabi dört tarafına yapılan beton binaların tam ortasında kalan kervansaray yıllarca kaderiyle baş başa kaldı.
Çoban Mustafa Paşa Külliyesi’nin 1961-1970 yılları arasında restorasyon çalışmalarını yürüten Yüksek Mimar Cahide Tamer ( d.1915- ö.2005) kervansaray ile ilgili olarak sanırım 1971 yılında İstanbul Anıtlar Yüksek Kurulu’na bir yazı gönderiyor ve kervansarayın etrafına beton binalar yapıldığını bildiriyor. Tabi devletin bürokratı o zamanlar pekte bu tür şeylerle ilgilenmiyor. Sonuçta, Eskiçarşı içinde ki kervansaray tamamen beton binalarla kuşatılıyor. Kervansarayın gün yüzüne çıkarılması ve Gebze tarihine kazandırılması adına 4 yıl önce başlatılan çalışmaları önemsiyorum. Umuyorum ki biran önce kervansarayın etrafında gerekli kamulaştırmalar yapılır ve Çoban Mustafa Paşa Külliyesi’nin bu önemli parçası gün yüzüne çıkarılır. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir tarihi eser göz göre, göre bu şekilde bırakılamaz.
