banner166

MHP’nin İktidar sancısı

MHP’nin İktidar sancısı

 MHP’nin İktidar sancısı
banner158
banner174

Tarih muhtemelen 1974 bizimle birlikte bir grup Ortaokul son sınıf öğrencisi Erzincan Ülkü Ocaklarının kapısından içeriye giriyoruz, Okulda Türkçe dersimize giren bir öğretmenimizin bizi davet etmesi ile başlayan süreç o gün bu gündür devam ediyor.

Ülkü Ocaklarına adım attığımız günlerin üzerinden yaklaşık 6 yıl geçmişti ki ABD’nin “Our Boys=Bizim Çocuklar” dediği Kenan Evran başkanlığındaki Askeri cunta bir sabah “İhtilal yaptık yönetimi devraldık” dediği zamanlar Ülkücü Hareket adına “kara günlerin” başlangıcı olmuştu.

Ülkü Ocaklarına gittiğimiz ilk gün Ocak başkanımız “Arkadaşlar Her siyasi parti iktidar olmak için kurulur, bizler Ülkücüyüz, MHP ise Ülkücülerin iktidara gelmek adına kurdukları bir siyasi organizasyondur, Başbuğumuz Alparslan Türkeş’tir, Partimiz MHP’dir, Amblemimiz 3 Hilal’dir” dediği andan itibaren 40 yıllık yolculuğumuz da o gün başlamış oldu.

Bizim Ülkü Ocaklarına adım attığımız günden bugüne kadar geçen süre içerisinde MÇP’de ilçe başkanlığı yaptık, MHP’de ilçe başkanlığı yaptık, MHP’de Belediye meclis üyeliği yaptık, MHP’de İl başkan yardımcılığı yaptık, MHP’de büyük Kurultay delegesi olarak sorumluluk aldık, bütün bunları yaparken de aklımızda hep “MHP İktidara gelmek için Ülkücülerin kurduğu bir siyasi Organizasyondur” ifadesini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadık.

12 Eylül 1980 ihtilalini takip eden günlerde yani MHP’nin Askeri Cunta tarafından yasaklanıp önce Muhafazakar Parti, Sonra Milliyetçi Çalışma Partisi olduğumuz günlerde “iktidar olma hedefimizi” asla unutmadık, 1989 yılında yapılan yerel seçimde MÇP’nin dört  il belediye başkanlığını kazanması bizim için adeta “iktidarın müjdecisi” olmuştu.

Başbuğ Alparslan Türkeş’in 1997 yılında vefat edip aramızdan ayrılması ve yapılan Kurultayda Genel başkanlığa Devlet Bahçeli’nin seçildiği gün aslında Ülkücü Hareket bambaşka bir yöne doğru gitmeye başlamıştı ancak 1999 yılında yapılan Genel seçim öncesi Salonlara sandıkların konulması ve önseçimden çıkan listelere büyük oranda sadık kalınarak seçime girildikten sonra 3,5 yıl süren iktidar dolayısı ile MHP’nin girdiği yol ülkücüler tarafından tam olarak anlaşılamamıştı.

03 Kasım 2002 tarihinde yapılan Genel seçim sonrası MHP yüzde onluk oy barajının altında kalınca o günden sonra beklenilen iktidar bir daha Ülkücülerin kapısını çalmamak üzere başka diyarlara doğru yola çıkmıştı.

03 Kasım 2002 tarihi ile birlikte MHP artık içerisine kapanmış, başta Erciyes Zafer Kurultayı olmak üzere Ülkücülerin bir araya gelip kucaklaştıkları bütün organizasyonlar teker teker iptal edilmiş, Milletvekili seçimleri öncesi Vekil adaylarını belirleme yetkisi tek başına Genel başkan Devlet Bahçeli’ye verilmiş bu şekilde Genel başkanın istediği vekil olurken istemediği MHP Genel merkezinin kapısından bile giremez hale gelmişti.

Yaşanılan bu olumsuz süreç vesilesi ile son 2-3 seçimdir Ülkücülerin iktidar umudu tamamen kaybolmuş, İktidar olması gereken MHP 50-60 milletvekili ile temsil edilmeye başlanmış  yerel seçimlerde Kazanılan Belediyelerin nerede ise yarısı dönem içerisinde iktidar partisine katılır olmuştu.

07 Haziran ve 01 Kasım seçimlerinde alınan başarısızlık üzerine “artık yeter” diye kazan kaldıran Ülkücülerin sayesinde MHP için önce yeni bir Genel başkan ve yeni bir parti yönetimi sonrada iktidara uzanılabilecek bir heyecan dalgası başlatılmış ve içerisinde bulunduğumuz noktaya gelinmişti.

Gelinen süreçte bir tarafta 20 yıldır girilen her seçimde başarısız olmuş bir parti yönetimi diğer tarafta da “Ben partimi iktidar yapmak için Genel başkan olacağım, girdiğim ilk seçimde başarısız olursam istifa edeceğim, koltuk eskitmeyeceğim, yerimi yeni bir genel başkan adayına bırakacağım” diye Türkiye’yi adım adım dolaşan Genel başkan adayları var.

Partinin başında mevcut yönetim kalacaksa MHP’nin geleceği bellidir, Mevcut yönetim iş başında kalırsa 1997 yılından günümüze kadar ne olmuşsa bundan sonra o olacaktır, Ancak MHP’de yönetim ve Genel başkan değiştiğinde neler olabileceği ve partiyi yeniden nasıl bir heyecan dalgasının kaplayacağı bütün Türk milleti tarafından bilinmektedir.

Yukarıda bir Genel başkanlık yarışı var, Tabanda siyaset yapan Ülkücü kardeşlerimizden ricamız bu süreçte son derece sakin olmalarıdır, MHP eğer iktidar adayı olmak istiyorsa artık bu tür kongreleri kanıksamak zorundadır, bir Genel başkanın ne yapıp yapamayacağının anlaşılması için 20 yıl son derece fazla bir zaman dilimidir ve bu süre Devlet Bahçeli’ye fazla fazla tanınmıştır.

Gelecek MHP’nindir, gelecek Ülkücülerindir, Çok partili hayata geçileli beri her siyasi akım iktidar olmuş denenmeyen bir tek Ülkücüler kalmıştır, Bizim yurt gezilerinden gördüğümüz MHP’de yaşanacak bir Genel başkan değişikliği Ülkücü Hareketi İktidara taşıyacaktır.

Ülkücüler İktidara hazır olmalı, birbirlerini daha çok sevmelidirler…

 

Güncelleme Tarihi: 30 Nisan 2016, 00:35
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER