banner166

Başkanımızdan besiciler OSB’si istiyoruz

Gebze bölgesinde hayvancılıkla uğraşan besiciler, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’ndan besicilik OSB’si istediler. Yıllardır besicilik yapan Cevat Aksoy, “Bölgemizde 13 tane OSB var. Binlerce de fabrika var. Ama hayvancılık bitti. Sayın başkanımızdan 1 tane besicilik OSB’si istiyoruz. Bu sayede tüm Marmara bölgesi sağlıklı ve ucuz et yer, başkanımız da Türkiye’de bir ilke imza atar” dedi.

Başkanımızdan besiciler OSB’si istiyoruz
banner158
banner174
 Gebze Belediyesi’nin hemen karşısında Güneysoy Market’te hizmet veren aynı zamandır Cumaköy’de besicilik yapan Cevat Aksoy, besiciliğin sorunlarını anlatarak, çözümü için de Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’ndan yardım istedi.
Yaptığımız röportajda Aksoy şunları söyledi:
Besicilik’de son zamanlarda gerileme var. Köylünün hayvancılık yapmasına kısıtlamalar geldi. Marmara bölgesinde Bakanlık hayvancılığa kısıtlama getirdi. Mesela ahır yapımına müsaade edilmiyor. Et ihtiyacının karşılanması için diğer bölgelerden hayvan geliyor.
DOĞUDAN GELEN HAYVAN STRESE GİRİYOR
Mesela Diyarbakır, Ağrı, Kars, Erzurum gibi şehirlerden buraya canlı hayvan geliyor. Bu sefer hem nakliyeden dolayı kilo başına 1 lira maliyeti artıyor. Hem de hayvan 1-2 ay yer değişikliğinden dolayı, strese giriyor. Buraya alışana kadar bırak kilo almayı, bir de kilo veriyor. Ancak 2 aydan sonra kilo almaya başlıyor. Normalde hayvanın 3 aya kadar gereken besiyi alması lazım fakat böyle olunca 5-6 ayı buluyor. Yağ kırılması oluyor. Bu da kilo almasına engel oluyor. Ahır yapılmasına izin verilmesi lazım.
 
YERLİ BESİCİLİK BİTECEK
Ayrıca yem çok pahalı. Bir hayvanın kilosunun yüzde 2.5 oranında yem yemesi lazım, yediği kaba yem hariç. Bu da maliyeti bir hayli yükseltiyor. Cumaköy, Denizli, Kargalı, İshakçılar, Kadıllı köylerinde 40 civarında besici var. Bunlar hep ufak ufak, ahırları tam elverişli olmadığından dolayı yapmış oldukları besi de ahırın tam fenni, tam havadar olmadığından dolayı yedikleri yem de boşa gidiyor. Mevcut ahırların da tamiri, daha genişletilmesi, rehabilitasyona ihtiyaç var. Ya bunları yapacağız ya da iptal edip, bu işi yapmayacağız. Bu şekil devam ederse, yerli besicilik bitecek, halkımız ithal et yiyecek.
Türkiye’de hayvancılığa destek olmak için birinci öncelik ahırların rehabilitesi, ikinci olarak yem fiyatlarının ucuzlaması ve hayvancılığa uygun şartlarda kredi verilmesi gerekir.
 
ANCAK YÜZDE 10’NU KARŞILANIYOR
Gebze’de yapılan besicilikte bölgenin ancak yüzde 10’nun kırmızı et ihtiyacı karşılanabiliniyor. İthal et veya diğer bölgelerden hayvan getirmek çözüm değil. Marmara bölgesinde besicilere destek verilmesi lazım. Aksi halde halk eti çok pahalı yiyecek.
 
KIRMIZI ETTE TEKELLEŞMEYE GİDİLİYOR
Zaten kırmızı ette sektör gittikçe tekelleşiyor. Tekelleşme fiyatları hayli yükseltir ve ileride doktor reçeteyi yazıp eczaneden ilaç alması gibi insanlar eti de öyle alacak. Fiyatların daha da yükseleceğini tahmin ediyorum. Dışarıdan gelen etin de çok uygun fiyatlı olduğu söylenemez. Gelen hayvanlarda zayiat var. Bin hayvandan 100 tane zayiat var. Ayrıca geçtiğimiz yıllarda gelen hayvanların hastalıktan dolayı bir çoğu telef oldu. Bunu çözüm olmayacağını rahatlıkla söyleyebilirim. İthal hayvan çok da fire veriyor. Bizim yerli hayvanlar pişerken yüzde 30 fire verirken, ithal hayvanlar yüzde 60 fire veriyor ve bir de ithal ette pişerken kararma oluyor.
 
HAYVANCILIKTA YÜZDE 50 AZALMA VAR
Türkiye’de yetişen hayvancılıkta yüzde 50 azalma var ama ben 4-5 tane firma biliyorum dışarıdan habire hayvan getiriyorlar. Devletin çiftçiye ve besicilere kredileri uygun hale getirmesi lazım. 18 ayda hiçbir besici hayvanı besleyip, krediyi ödeyemez. Krediler de çok az. 30 bin lira- 40 bin lirayla bu işler dönmez.
Yılda 2 bin-3 bin arasında benim elimde dönen hayvan var. Bunu 20- 30 bin yapmam lazım ki et bollaşsın ve ucuzlasın. Millet et yesin. Ben de zarar etmeyeyim. Bunu yapmak için de arazi lazım ama burada arazi fiyatları çok yüksek. Bunu halletsek bile ahır yapma ruhsatı alamıyoruz. Benim gibi 15-20 kişi geniş ahırı olan bir alanda hayvancılık yapabilsek hem bölgemizin et sorunu da çözülmüş olacak, hem de Ağrı’ya, Kars’a, Diyarbakır’a hayvan peşine gidip o kadar rezilliği de çekmemiş olacağız.
 
SAYIN BAŞKANIMIZ YAPABİLİR
Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız İbrahim Karaosmanoğlu aslında bir tarih yazabilir. Bize sanayicilere yaptıkları OSB’ler gibi, OSB kursunlar, gerekli imarı sağlasınlar. Bu bizim olmazsa olmazlarımızdandır. Biz bir hayvancılık sanayi yapamadık. Biz besicilere 300- 500 dönüm arası bir yer tahsis etsinler. Ben ilk etap da 5 bin hayvan besleyebilirim. Ama şu an düzensizlikten dolayı 20 hayvan bir yerde, 30 hayvan bir yerde dağınık ve yetersiz bir şekilde besicilik yapmaya çalışıyorum. Bu şekilde başarılı olma şansım olmuyor. Merdivenlerden 3 basamak çıkıyoruz ama dördüncü basamağı çıkarken zorlanıyoruz.
Bölgemizde çoğu yerler ya fabrika yapmak için ya da TOKİ için ayrılmış. Fakat hayvancılığa önem verilmiyor. Çok büyük sıkıntılar var. Bu işin çözülmesi lazım.
 
KURBAN BAYRAMINDA ETLER ZAMLI
Kurban Bayramı yaklaşırken bu sene fiyatlar yine artacak. Geçen sene canlı hayvan 17-18 liraydı ama bu sen 20 liradan aşağıya düşeceğini sanmıyorum.
 
BAŞKANIMIZ BİR GÜNÜNÜ BİZE AYIRSIN BİZİ DİNLESİN
Başkanımız sayın Karaosmanoğlu’nu biz seviyoruz. Arzu ederse bir gününü bize ayırsın, gelsin buraları gezsin. Bizleri dinlesin. Bizim bu projemize de öncü olsun. Bir besicilik OSB kuralım. Bu sayede Marmara bölgesinin kırmızı et ihtiyacını karşılayacağımız gibi, başkanımız da ismini altın harflerle yazdırsın. Başkanımızın en büyük projesi de bu olur. Belki de Türkiye’de hiç yapılmayan bir şey yapılacak.
 
1 TON SÜTÜ KANALA DÖKTÜM
Hayvancılığı artık hobi olarak yapacağını belirten süt üreticisi Mehmet Özcan ise, “200 baş hayvanım vardı amazamanla 5 tane hayvanım kaldı. Hep zarar ettim. Artık hayvancılığı hobi olarak yapacağım. Geçen sene 1 ton sütü kanala döktüm. Süte müşteri bulamıyorum. Hayvancılıkta istikrar istiyoruz ama küçük esnafın elinden hayvancılığı da aldılar. 3-4 sene önce bu köye en az 15 kişi süt almaya gelirdi ama şimdi kimse gelmiyor. Buraya bile artık dışarı illerden süt geliyor” dedi.
ET PARA ETMİYOR
Bir başka besici Celal Aydın ise aylık 100 bin lira giderinin olduğunu belirterek, “Et para etmiyor. Etin kilosu toptan kilosu 23 lira, canlısı da 23 lira. Yemin çuvalı 50 lira, kepek 22 lira, küspe 250 lira. Bir tane dananın günlük 12, aylık masrafı 360 lira. Ayda 100 bin lira giderim var.
AHIRLARI SU BASIYOR
Cumaköy’de 30 civarında besi çiftliği var. Ama yavaş yavaş bu çiftlikler azalıyor. Yetkililerimizden isteğimiz işi, krediyi, hibeyi torpillilere değil, erbabına versinler. Büyükşehir’in kanalları yapmasını istiyoruz. Ahırları su basıyor. Üstten aşağı su geliyor ama gider yok. Büyükşehir kanalları yapsın da ahırları kurtaralım.
 
 
 
 
 
 

Güncelleme Tarihi: 09 Mayıs 2016, 15:02
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER