Burun

 Trafikte her türlü arabada burun karıştıran bir insan görmeniz mümkündür. Her türlü; ister eski model bir arabada, ister lüks bir araçta görebileceğiniz bir vakadır burun karıştıran memleketim insan manzarası. Kadın erkek fark etmiyor. Mekân, zaman, lokanta, çay bahçesi, düğün nişan, toplantı, gösteri, yürüyüş, konser, sinema dinlemiyor bu alışkanlık.

Bu toplumun medeni olması bazı nedenlerden dolayı çok zor .

Orta Asya steplerinden at sırtında yağmacı mantığıyla hareket edip yıllarca süren bu uzun seyahatin sonunda Anadolu ya yerleşen bu toplum medeniyete, batılılığa, modernliğe, kentlilik bilincine bir yüz yıl daha geç girecek kuşkusuz.

Caddenin, sokağın ortasına çöp atan, lüks jeepin camından dışarı balgam atan

Mercedes’in kapısından küllüğü yere boşaltan, içtiği suyun pet şişesini camdan fırlatan bir toplumuz.

Kâğıt peçeteler, mendiller, kuruyemiş kabukları basit kalıyor diğerlerinin yanında.

Arabanın içine çöp atan çocuğuna ‘evladım arabaya çöp atma dışarı at’.

‘Aracımızı çöple doldurabiliriz ama dünyayı asla’ diyen bir baba duydum geçenlerde.

Yine bostancıda trafiğin sıkıştığı bir anda gayet güzel giyimli bakımlı bir hanımefendinin durağan trafikte direksiyon başında huzurla burnunu karıştırdığına şahidim.

Korkum parmağını az daha burnuna soksa beyni zedelenecek o kadar yani.

Yok, bizim medeni olmamıza daha çok var. Trafik ışıklarında üç beş saniye tahammülü olmayan, yavaş hızla sol şeridi tapulayıp bir Allah bir ben varım mantığıyla arkasına katar takan bir mantıkla araç kullanan, otuz kilometre hız sınırlaması olan bölgede doksan kilometreyle seyahat eden sürücülerle varacağımız medeniyet çok uzaklarda daha.

Çay kaşığından aparat yapıp kulağını karıştıran, her türlü anahtarla kulak derinliğini ölçen, her yerini karıştıran bir insan toplumu var karşımızda.

Burun karıştırmayı bir sanat haline getiren burun çapı başparmakla karıştırıldığından hayli büyümüş burunlar oluşan, küçük parmağıyla bu işe devam eden insanlar hiçte azımsanacak kadar az değil.

En azından işlem sonrası elini parmaklarını ıslak mendille silen ya da yıkayan bir insanda göremezsiniz.

Daha tehlikelisi uzun süre karıştırılan burun içi kılları tahriş olup döküldüğünden

Soluk alıp verirken tutucu bir şey kalmadığından hastalıklara erkence davetiyede çıkarmış olunuyor.

Elleri temiz, tırnakları kesilmiş, elbisesi ütülü, ayakları çorapları kokmayan.

Saçı sakalı bakımlı, düzgün traşlı, güzel kokulu insanlar dileğimiz.

Sonrada yollara, sokak ve caddelere çöp atmayan, sümkürmeyen, balgam atmayan, medeni insanlar dileğimiz.

Yoksa burun karıştırmak bizim milli işimiz gibi gözüküyor. Sanki irsi  bir durum.