Boğaz köprülerinden Boğaziçi ve fatih köprüsünü trafiğe kapatmaya çalıştılar.
Sonra havalimanlarını uçuşa kapatmaya çalıştılar. Karayollarını bir süre trafiğe kapattılar.
İnsanlar saatlerce karayolunda anlamsızca beklediler. Bende yol çıkışlarına bırakılan kamyonlarla yolun kapatıldığına şahit oldum
İstanbul Maltepe’den Gebze’ye gitmek üzere yola çıktım. Çıkmaz olaydım.
Yolların çıkış noktalarına bırakılan kamyon sürücüleri nasıl araçlarını bırakıp kaçtılar. Bunlar kimdi? Asker bu kadar donanımlı olamazdı. Polis desen kimse yoktu gece. İstihbaratın adamları mıydı kışkırtmaca mıydı güme gitti. Bunları bir irdelemek lazım. Tuzla köprüsünü kapatmışlar trafik durdu. İstanbul dan çıkış yasak diyorlar. Her köprünün çıkışında büyük bir kamyon sahipsiz terkedilmiş park edilmiş. İnsanları yollara hapsediyorlar.
Bence yol kenarlarında sık aralıklarla ara geçitler olmalı. Benim çıkardığım derslerden biri. Bekleyen insanın sabrı taşıyor. Sükûnetini kaybediyor insan.
Çıkış yolarının tamamını kamyonlarla kapatmışlar. Kamyonlar terkedilip kaçılmış. Vatandaş uzunca bir süre bekledi. Sonunda sabrı taşan vatandaşlar kamyonların kapısını camını kırıp kamyonları kenara çekerek yolu açtılar.
Bir arkadaşım telefon etti. Acaba bu saatte kim vefat etti sala veriliyor.
Bir başka arkadaşım iki vakit arasında hiç bu kadar ezan okunmamıştı diye aradı.
Bir arkadaşsa o kadar ezan okundu ki namaz kılmaktan yoruldum esprisini yaptı.
Saat üç. Ayaktayız herkes sokakta arbede hala sürüyor. Patlamalar sürüyor.
İnsanlar öldü. Helikopterler düştü. Devlet televizyonu işgal edildi. Köprüde ateş açıldı bir baba oğul öldü. Ankara’da on yedi polisimizi kaybettik. Meclis defalarca bombalandı. Çok insan öldü. Bombadan kurşundan. Tam darbeler bitti derken demokrasi bir darbe daha almış oldu. Demokrasinin ara gecesi.
Asker sivile ateş etmek zorunda kaldı. Ama ekranlarda tanklara silahlara karşı yürüyen insanları görünce umudumda biraz arttı kuşkusuz.
Anlaşılan kimse darbe istemiyor.
Savcı davayı açtı.
Bilmediğimiz birçok şey var. Saat beş otuz çatışmalar hala sürüyor.
Bu gece uzun bir gece oldu.
Şapkayı önümüze koyup iyice düşünmemiz lazım. Bize çıkan ders bu.
Başka bir cisim daha yaklaşmadan yapılması gerekenleri yapalım.
Şimdiki yaklaşan cisim daha büyük. Birincisini dua edelim hafif atlattık.
Eşitlik, özgürlük, adalet iyi çalışan bir mekanizmaya dönüşsün.
Tabi işler rayında giderse. Temennimiz işler iyi gitsin.
Ünlü Kırgız şair yazar Cengiz Aytmatov un bir sözü var çok severim.
‘Gün olur asra bedel der’.
Evet, gün uzadı yüzyıl oldu.