Her toplum öyle ya da böyle güçlü ve düzgün bir lidere ihtiyaç duyar...
Bu hep böyle olmuştur...
Yıllar yılı iyi bir lidere sahip olmayan toplumlar hep ezilmiş ve nihayetinde de yok olup gitmişlerdir.
Liderlik vasfı önemlidir...
Çünlü herkes yönetici ya da idareci olabilir ama her yönetici ve idareci iyi bir lider olamaz...
Toplumlar çok ender olarak içlerinden iyi bir lider çıkartma başarısına erişirler...
Liderlik öyle sanıldığı gibi basit bir beceri değildir.
Dilerseniz bir bakalım "lider" kelimesinin anlamına...
Lider; Lider ya da Önder, bulunduğu çevreye yarar sağlayan, süregelen gelenekte köklü değişiklikler yapan, çevreyi yönetmek için, sorumluluğu; sezgi, zeka ve bilgiye dayalı karar ve uygulamalarla taşıyan kişiye denir. Lider; elindeki gücü kullanabilme kapasitesine bağlı olarak, çevresini etkileyen kişidir.
Yukarı da ki tanımdanda anlaşılacağı üzere, her babayiğit lider olamaz...
Günümüz şartlarında lidere sadık olmak, kimi insanlara sıkıcı gelebilir...
Buna bağlı olarakta toplumlar, zaman, zaman lider değişikliğine gitme ihtiyacı duyabilir...
Ama her ne sebeple olursa olsun lider olarak seçilmiş bir insana sadakat hat safhada olmalıdır.
Toplumlar daha önce seçtikleri liderlere isyan etmemeli ve yeni bir lider seçilene kadar sükunutle beklemelidir.
Daha önce seçilen lidere isyan etmeyen ve yeni lider seçilme zamanına kadar sükunetle beklemesini bilen toplumlar, her daim var olurlar...
İşte büyük toplumları, büyük yapan en önemli özellik budur...
Yani lidere mutlak sadakat ve uyumdur.
Basit ve küçük toplumlarda ise hep bunun tersi olmuş, lidere sadık kalınmamış ve her fırsatta lider değiştirilmeye çalışılmıştır.
Böyle yapan toplumlar ise hep başarısız olmuş, ellerinde ki değerleri kaybetmiş ve silinip gitmişlerdir.
Yine bazı büyük toplumlar, daha küçük toplumları yutmak ve yok etmek için, hep çalışmışlar ve bir şekilde amaçlarına da ulaşmışlardır.
Bu amaçlarına nasıl ulaşmışlardır?
1- Liderine bağlı olmayan kitleleri harekete geçirerek...
2- Liderine bağlı olmayan kitleleri ateşleyerek...
3- Huzur içerisinde yaşayan toplumların huzurunu kaçırarak...
Akıllı bir toplum, bilerek kendisini ateşe atmaktan kaçınmalıdır.
Değişimi aniden değil, yavaş, yavaş ve sindirerek gerçekleştirmelidir.
Zaman, zaman toplumlar değişime ihtiyaç duyarlar...
Ama bu değişimi aniden yapmaya çalışmak, işte bu en büyük hatadır.
Ani değişim yaşayan toplumlar, her zaman en büyük zararı görürler...
Akıllıca değişim, sindire, sindire değişim olmalı olacaksa...
Toplumlar değişim istediklerinde bunu dile getirmelidir elbette, ama bunun yöntemi lidere karşı gelerek değil, liderin çizdiği yolu izleyerek olmalıdır...
Lider önemlidir, liderlik makamı önemlidir ve lidere daima sadakat esas olmalıdır.
Değişim, liderle olmalı, geçiş sürecini yine lider yönetmelidir.
Liderin yönetmediği geçiş ya da değişim süreçleri hep çok sancılı ve topluma zarar vererek olur...
Bir kez zarar gören ve yara alan toplumun aldığı yara hep kanar ve hali hazırda ki liderden sonra gelecek olan liderin işini hep zorlaştırır...
Yani yeni gelen lider, sürekli yara tedavi etmekle uğraşmak zorunda kalır ve bu nedenle de üstlendiği görevi hakkıyla yerine getiremez...
Bu durum ise toplumu infiale sevk eder...
Son olarak ifade etmek isterim ki; "gelen gideni aratır" sözü dikkatli incelenmeli ve bu doğrultuda hareket edilmelidir...
Olan lideri üzerek ya da kırarak bir yere varılamaz...
Olan lider, iyi incelenmeli ve topluma liderliği süresince sağladığı faydalar asla göz ardı edilmemelidir.
Yeni liderin vasıfları iyi incelenmeli, liderlik vasıflarının olup olmadığı iyi tahlil edilmeli, lider olmak isteyenin neden lider olmak istediği iyi araştırılmalı, hali hazırda bulunan liderden daha iyi bir lider olacağı kanısına varılırsa liderlik için aday yapılmalıdır.
Kalın Sağlıcakla...