Önce ahlak

 Dün yine gazetelerde bir tecavüz haberi yayınlandı. Ama belli ki bazı haberciler bu işte epeyce geç kalmış. Furya çoktan sona erdi. Artık üçüncü sayfa haberi oldu bu konular. Keşke bu haberi olduğu günlerde bulup yayınlayıp adaletin tecellisine yardımcı olmaya çalışsaydık. Yani geçmiş yıllarda bu işe dikkat etseydik İslami kesim herkesi kontrol altında tutsaydı iyi olmaz mıydı?
***
Konu mezarlıklar müdürlüğünde bir eleman beş yıl önce büyükşehir’e tayin olmuş üstelik haberde kadiri tarikatına intisaplı olduğu söylenmiş ki bu daha feci Eyan arkadaş bunu bize açıklaması lazım. Bazı öğrencilere cinsel istismarda bulunmuş. Ve konu yargıya taşınmış. Sonrasını takip etmedim.
Tabi aradan uzun bir süre geçtiği belli. Ama bu işlerin takipçisi Müslümanlar olması gerekirken her ne hikmetse halk partililer oluyor. Yılar boyu tabi işlenmişse demek lazım işlenen suçları göremeyen güya gözü açık Müslümanlar galiba gaflet uykusunda para mal mülk sarhoşluğu içerisinde ki kör olmuşlar ve derin kusurları gözden kaçırmaktalar.
Müslümanların İslami duyarlık taşıyan fertlerin bu işe daha hassasiyetle bakmaları lazım gelirken başka birileri bu işlere soyunuyor ve ben şaşırıyorum.
***
Gebze’nin yeni atanan mezarlıklar müdürü de bu işlere çok ciddi duyarlıklar gösteren birisi. Hassasiyeti kuşkusuz bir Müslümana yakışır derecede fazla. Başında bulunduğu birimlerde asla bu tarz işlere tevessül edilmesine müsaade etmeyecek birisidir. Ama kendisinden beş yıl önce vuku bulmuş bir olayında kendisine yeniden ciddi bir ders uyarı olduğunu bilip daha hassasiyetle bu hususlara itina göstereceği muhakkak. Hele böyle hassas bir konuda kimse görmeyecek olsa tecavüzcüyü gizlice boş bir mezara da gömecek kadar sinirlenebilir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.  
***                                                                                                                                                                                     Ama başka bir gerçek daha var ki şapkanın öne konulup düşünülmesi gereken en önemli konu. Kocaeli de tüm yerel yönetimlerde milli görüş geleneğinden gelen abilerimiz var. Ve bu daha da garipleştiriyor işi. Çok  daha hassas çok daha duyarlı olunması gerekirken İslami duyarlılığı savunan ve yerel yönetimde söz sahibi olan kişilerin bulunduğu mahallerde bu olayların daha çok vuku bulması ilden seçilmiş bakanları milletvekillerini valileri belediye başkanlarını, müftüleri, hocaları, imamları, mülki amirleri maddi işlerden çok manevi işlere ve ahlaki eğitimlere sevk etmesi gerekmez mi?.
İnsanların ekmekten çok Ahlaka ihtiyacı olduğu anlarda insanlara zorla ekmek vermeye devam etmek anlaşılır gibi değil. Ekmekten çok ahlak ihtiyacımız var din bile değil.
***
Kocaeli gibi bir anakent Gebze gibi bir ilçe bir yığın saygın yönetici ama vatandaş bilgisiz. Cehalet diz boyu eğitim sıfır; inşaat, cami, kurs, yurt, imam evi, müftü lojmanı, belediye sarayları, bit sarayları gırla. Eğitim ahlak sıfır. Herkes susuyor. Dini bırakalım bir kenara. Din öğreteceklerin angarya işleri başından aşkın. Ahlak yok. Ahlak öğretecek kimse yok. Müslümanım diyenler sus pus.
***
İslami hassasiyet taşıyanlar sus pus. En çok Müslümanların hassasiyet gösterecekleri konular, lanetlenmiş Lut kavmi konusu hep İslami kesimlerden patlıyor. Neden kişinin sakalına namazına bakarak kişinin Müslümanlığıyla örtüşmeyeceği bilgisi yeni nesillere aktarılırken hala aynı hatalara düşülmesine müsaade ediliyor anlamak mümkün değil.
***
‘Önce Ahlak ve maneviyat’ rahmetli Erbakan hocanın lafıydı sanırım.
***
Önce Ahlak.