Hayat bence keyifli, özgür, dilediğince sürmeli, seçimlerin hoş olmalı, her an bir seçime gebe olduğumuzun farkında olursak, daha iyi yaşarız bu hayatı. Yine de tavsiyeleri de sevmediğim için kimseye bir şey önermiyorum, yanlış anlaşılmasın, ben kendimi yazıyorum zaten.
Yağmur hiç dinmedi dedik, bakın nereye vardı yazı, yağmuru seviyorum demekte haksız mıyım şimdi, bereketli yağmurlar bunlar…
Yağmur deyince Orhan Veli’yi hatırlamamak mümkün mü? Gerçi o güzel havalara aşıktı, o yüzden diyordu:
“Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.”
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.”
Ben yağmuru, karı, boranı, fırtınayı seviyorum inadına. Hayatıma benziyor işte, o yüzden seviyorum, ben böyleyim, hayatıma benzeyen her şeyi seviyorum…
Şiir dedik şiirden devam edelim:
Yılmaz Erdoğan da yağmurla ilgili güzel şeyler söylemiş:
|
“hiçbir kelimesini kullanmıyorum
eski hikayelerimin. yeni sözlerde yıpranmış şeyler vardır. toz, buğu ya da kir. nasıl sevinirse bir kedi, bir karanfil. her mevsim kendini kendi yağışına yedirir. buluttur bir bakıma yağmurun anavatanı. işte benim dönüp dolaşıp Anadolu'ya yağışım bundandır.” |
İyi bir hafta geçirmenizi diliyorum…