YAZMAK ZOR İŞ...

 Ülkemizde bir gazete ya da her hangi bir yerde yazmak çok ciddi zor bir iş...
Neden mi?
Bakın anlatayım...
Şimdi ben bir köşe yazarıyım ve hergün bu köşemden sizlerle buluşmaya, duygularınıza tercüman olmaya gayret ediyorum...
Uzun zamandan bu yana çeşitli gazete, web sitesi gibi yerlerde yazıyorum...
Yazıyorum derken öyle dilediğim gibi falan yazamıyorum...
Zira yazdıktan sonra ister istemez "acaba başıma bir durum gelir mi?" diye düşünmeden edemiyorum...
Bu nedenledir ki asıl yazmak istediklerimi rahat bir şekilde sizlerle paylaşamıyorum...
Mesela bu yazımdan evvel, başka bir yazı kaleme aldım...
Aldım almasına da; o kaleme aldığım yazımı silip attım...
Zira biraz cetrefilli, hatta yazar tabiriyle "oldukça giydirmeli" bir yazıydı.
Bu nedenle de bu yazımdan önce yazdığım yazımı değil de bu okuduğunuz yazımı sizlerle paylaşmaya karar verdim...
İşte asıl acı olan nokta da bu...
Bir gazeteci-yazar olarak, dilediğimi yazamamak...
Eğer dilediğimi yazarsam başıma ne geleceği konusunda ki endişelerim...
İşte ülkemizde bir gazeteci-yazarın hangi durumda olduğunun en açık göstergesi bu...
Yazamamak, yani dilediğini, istediğin gibi yazamamak, dilediğini istediğin gibi yazarsan yazdığın yazından dolayı başına gelebilecek şeyler hakkında bir tahminde bulunanamamak...
Önce kaleme aldığım ama sonrasında yazmaktan vazgeçtiğim yazıma gelince...
Korkarak ve ürkerek ifade etmek isterim ki; önce ki yazımın konusu, hani şu bir ara çok konuşulan ve ülkemizi aylarca karış, karış gezerek "barış, barış" şeklinde konuşan fakat son zamanlarda ortada olmayan "akil insanlarımız" ile alakalı idi...
Yani o meşhurlardan oluşan "akil insanlarımız" varya, heh işte tamda konu buydu...
Neyse, yazmak istediğim ancak yazmaya cesaret edemediğim yazımın konusu yukarıda ifade ettiğim kişilerdi.
Şimdi konuyu daha fazla uzatmayayım ki sıkıntı içerisine girmeyeyim...
İşte acı ve acı olduğu kadar da trajı komik bir durum...
Bir köşe yazarının yazılarını yazarken, içerisinde bulunduğu psikolojik durum bu...
Hani bazen insanlar yazdığımız bazı yazıları okuduktan sonra kendi aralarında "yazık lan, sizde gazeteci-yazar olacaksınız, bu konuyu yazacağına falanca konuyu yazsana sıkıysa" şeklinde ağızlarına ne gelirse söylüyorlar ya...
Heh işte tam da yukarıda yazdığım korkularımız nedeniyle yazamıyoruz buradan asıl yazmak istediklerimizi...
Anlayında bizlere sövmeden evvel bir daha düşün diye yazdım bunları...
Önemli not: Yukarıda yazdıklarımın tamamı, kendi şahsi fikir ve düşüncelerim ile yine şahsi fikir ve kanaatlerimden ibarettir... Yukarıda yazdıklarımışahsi fikir ve kanaatlerim olarak sizlerle paylaşıyorum...
 
KALIN SAĞLICAKLA....