Değerlerin iflası

Değerler çok önemli şeyleri ihtiva eder. Değerlerinizi kaybedince her şeyinizi de birlikte kaybetmiş olursunuz. Üstat Necip Fazıl destan şiirinde bir dizede

Değerlerin iflası
banner158
banner174

‘Bir şey koptu içimden, şey, her şeyi tutan bir şey,
Benim adım Bay Necip, babamınki Fazıl Bey’ der.
Bay ve bey arasındaki değer farkı uçurumlar kadar derindir aslında.
Değerler paramparça olmuştur. Din, ahlak, gelenek, görenek, örf, adet, töre, folklor, kültür ve tüm değerler parçalanmış dört bir yana savrulmuştur.
Yaşlı bir teyze ‘karakter kazanmak çok uzun süre ister, ama kaybetmek an meselesidir’ diye nazikçe kulağımdan tutar her defasında gözlerimin içine bakarak kulağına küpe olsun derdi.
Değerler iflas ediyor. Kokuşmuşluk ve çürümüşlük hızla yayılıyor.
Bu biraz ülkenin her yanından merkeze taşınan farklı yaşam biçimleri ve alışkanlıklar, birazda teknolojinin hızlı gelişimiyle orantılı olarak farklı yaşam biçimlerinin büyük şehirlerde yayılma alanının çoğalmasıdır. Bu konuda çalışan tek bir kurumda yoktur. Ortak değer ve kültür oluşturma çabası yoktur.
Gittikçe yalnızlaştırılan yalnız bırakılmaya terkedilen insan. Her alanda zorla tek başına bırakılmaya çalışılan insan.
Her programda, filmde, tiyatroda,sinemada kısacası yaşamın her alanında kaynağının nereden alındığı belli olmayan çekirdek aile yaşamı pompalanan bir hayat.
Geçmişi kötülemenin, aşağılamanın, yıpratmaya çalışmanın hiçbir faydasını göremedik henüz.
İlericiliğin birinci şartı geçmişine sövmek olmamalıydı.
Çağdaşlığın birinci şartı tarihini kötülemek olmamalıydı.
Medeniliğin birinci şartı atalarını aşağılamaya çalışmak olmamalıydı.
Batılılığın birinci şartı medeniyetini inkâr etmek olmamalıydı.
Değerlerin iflasını getiren; aslında medeni bir toplum oluşturma gayretini şiddetle zorla uygulamaya koyan zihniyetten başka da bir şey olmamıştır.
İyi niyetlerle çıkılan yolların aslında nasıl bir canavar yarattığı kuşkusuz bugün karşımıza daha net çıkmıştır.
Artık insanlar bir evde ölmekte ve belki de günlerce kimsenin haberi olmamaktadır.
Yalnızlaştırılan tek başına yaşamaya sürüklenen hatta buna zorlanan insanlar alışık oldukları toplumsal yaşamdan bireysel yaşama döndürüldüklerinde şaşırıp kalmakta ve ne yapacaklarını bilemez hale gelmektedirler.
Artık soru soracakları bir insan yoktur çevrelerinde. 
Deneyimli tecrübeli büyükleri yanlarından kopartılarak ayırılmıştır.
Nasıl davranacaklarını bilmedikleri bir mesele önlerine geldiğinde internet sayfalarına danışmaya kadar varmıştır işin boyutu.
Değerlerin iflası bir yanda rüşveti, kayırmayı, irtikâp ve yolsuzluğu beraberinde hızla getirmiştir.
Değerlerin iflası; insanın kendi kendisini kandırmasını, beraberinde merhametini, şefkatini kaybetmesini ve en sonunda da oluşan şartlar neticesi
‘Zalim’ leşmesini beraberinde getirmiştir.
Bir Bulgaristan ziyaretinde yemek sırasında votka kadehini bismillah diye kaldıran adama doktor abimiz ‘ne yapıyorsun’ deyince büyük bir ciddiyetle ‘hiçbir şey besmelesiz içilmez’cevabını vermişti.
Ne yaparsanız yapın değerleri kaybettiremezsiniz. 
İzlerini aradan yüz yıl bile geçse silemezsiniz. 
İşler birbirine çok karışabilir değerler altüst olabilir. 
Ama temel unutulmaz.
Değerlerin iflası böyle bir şeydir.

Güncelleme Tarihi: 03 Ağustos 2016, 13:03
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER