Siyaseti biraz okuyabilenler 15 Temmuz sonrası bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Devletin bütün kurumlarında başlatılan “temizliğin” önümüzdeki günlerde AK Parti içerisinde siyaset yapan ve FETÖ ile ilişkisi bulunan herkesi kapsayacağı gerçeğidir.
15 Temmuz sonrası başlatılan Temizlik operasyonunun ilk anlarda Ak Partiye doğru yönelmemesi çok sayıda vatandaşımız tarafından “ Bu operasyonlar AK Partiye uğramaz zira Ankara’dakiler kendi partililerine zarar vermek istemiyorlar” şeklinde bir düşünceye katılıyorlar ve bize göre de büyük oranda yanılıyorlar.
Türkiye’de kiminin 75 milyon kiminin 78 milyon kiminin de 80 milyon olarak ifade ettikleri nüfus içerisinde kime sorsanız nerede ise bir tamamı “Biz Recep Tayyip Erdoğan’ı biliriz, o ne derse onu yapar, Hangi partiyi işaret ederse o partiye yöneliriz “şeklinde son derece net bir cevap vereceklerdir.
Hal böyle olunca yarın sabah Cumhurbaşkanı Erdoğan hiç kimse tarafından tanınmayan-bilinmeyen bir vatandaş grubu çağırsa onlara da “Şu isimde bir siyasi partiyi bugün mesai saati bitmeden kurun” dese daha parti kurulmadan bugün AK Parti içerisinde ne kadar milletvekili-Belediye başkanı –Meclis üyesi varsa anında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret ettiği partiye yöneleceklerdir.
Taraflı-tarafsız herkesin kabul edeceği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisine çok fazla güvenen bir lider, bu durumu da zaten siyasete olduğu gibi yansıdığından ve karşısında da hatırı sayılır bir güç göremediğinden belki bazı şeyleri fazla önemsemiyordu ki birden bire 15 Temmuz gecesi geldi.
Yıllar yılı kendi güvenliğini sağladığı düşünülen yaverinin FETÖ’cü çıktığı, Marmaris’ten, İstanbul’a hareket etmeden önce kendisini İstanbul’a götürecek Pilot’a “Sen benden yanamısın , değilmisin” şeklinde tamamen şansa bağlı bir anlam ifade eden şartlardan sonra Erdoğan o anda hem Devleti daha iyi tanıdı, hem de “Güven “ibaresinin tanımını yeniden yapmak zorunda kaldı.
Biz içerisinde bulunduğumuz günlerde hepimizin gözünün önünde ve son derece hızlı bir şekilde cereyan eden süreçten Binali Yıldırım başkanlığındaki Hükümetin öyle fazla haberi olmadığını düşünüyoruz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın çevresinin bünyesinde gerçekleştirilen operasyonlar Hükümet tarafından uygulamaya konuluyor ,Hepsi bu kadar.
Herkes kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’da FETÖ’nün asıl yuvaladığı alanın AK Parti olduğunu biliyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın FETÖ ile başlattığı mücadelede partililer tarafından yalnız bırakıldığını bu sütunlarda pek çok kere belirtmiş bir gazeteci olarak şu günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Partiye ne kadar yakınsa CHP’ye ve MHP’ye de en az o kadar yakın olduğunu biliyoruz.
Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düğmeye basması ile hiç kimsenin aklına hayaline gelmeyen siyasetçiler, Milletvekilleri, Belediye başkanları görevlerinden alınabilirler, bunu hep beraber göreceğiz ve yaşananlara hep birlikte şahit olacağız.
İşte bu nedenle biz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin bekası ve bundan sonrası için başta AK Partililer olmak üzere hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacağını bir şekilde FETÖ ile uzaktan yakından kim ilişkilenmişse hiç birine acımayacağını çok iyi biliyoruz.
Bir kez daha belirtiyoruz 15 Temmuz akşamı Darbe girişimi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı yapılmıştır, zira Erdoğan’ın olmadığı bir siyasette AK Partinin hiçbir önemi yoktur, bunu bizden daha iyi bilen Erdoğan aynı sıkıntılarla baş başa kalmamak için kime nasıl muamele yapılması gerekiyorsa onu yapacaktır.
Zira Buhârî ve Müslim'in beraberce naklettiği bir hadîste Peygamber Efendimiz (sav): "(Akıllı ve olgun) Mü'min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz." (Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63) buyurmuştur.
