Okulların olmadığı Milli Eğitimi yönetmek

Hafta başında bir basın toplantısı yapan Başbakan yardımcısı Nurettin Canikli Türkiye’deki Öğrenci sayısının 19 milyon olduğunu, Okullar ile birlikte Kurslarda eğitim alan 7 milyon kişi ile birlikte Türkiye’nin 26 milyon kişilik bir öğrenci kitlesine sahip bulunduğunu açıkladı.

Okulların olmadığı Milli Eğitimi yönetmek
banner158
banner174
 Türkiye’nin nüfusunun yaklaşık 78 milyon civarında olduğunu düşündüğümüzde nüfusun üçte birinin Öğrenci olduğunu ve her sabah 26 milyon öğrencinin okullarına ulaşabilmek için sabah saatlerinde evlerinden çıktıklarını yine bu 26 milyon kişinin akşam saatlerinde evlerine dönebilmek için yoğun bir mücadele verdiklerini söyleyebiliriz.
Eğer yanlış bilgilendirilmediysek bugün dünyada 190 ile 195 arasında Devlet olduğu söyleniyor, Her ne kadar bazı kaynaklar dünyada 193 Devlet olduğunu söylüyorlarsa da 190- ila 195 arasındaki Devlet sayısını kabul etmek gerektiğini düşünüyoruz.
Biz iddia ediyoruz Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde her sabah okullara gitmek için yollara düşen 26 milyon öğrenci sayısı kadar dünyanın pek çok Ülkesinin nüfusu bulunmamaktadır, Dünyanın çeşitli bölgelerinde yıllar yılı var olduğunu bildiğimiz büyük devletleri bir tarafa bıraktığımızda pek çok ülkenin nüfusunun Türkiye’de var olan öğrenci sayısı kadar nüfusunun bulunmadığını da rahatlıkla söyleyebiliriz.
26 Milyon öğrencinin bulunduğu bir Ülkenin Milli eğitim politikasının düzgün gittiğini söylemek çok zor, Normal şartlarda günlük politikanın dışında hatta çok çok üzerinde olması gereken Milli Eğitim politikası maalesef gündelik siyasete malzeme yapılır bir şekilde uygulanıyor.
Çok uzun yıllardır kurulup dağılan hükümetlerin içerisinde görev alan Milli Eğitim Bakanları bir tarafa 03 Kasım 2002 tarihinden itibaren araştırın bakın en çok değişiklik Milli Eğitim Bakanlığında meydana gelmiştir, Bugün Başbakanlık Koltuğunda en uzun süre bulunan Binali Yıldırım gelmiş geçmiş en başarılı Ulaştırma Bakanı olarak hafızalara kazınırken vatandaşlarımıza “14 yılda gelip geçen Milli Eğitim bakanlarını söyleyin” denilse akılda kalan bir tek balan olmadığı gibi “Halen Milli eğitim bakanlığı koltuğunda kim oturmaktadır.?” sorusu da cevapsız kalacaktır.
26 Milyon civarında öğrencinin bulunduğu bir ülkede Milli Eğitim politikasının daha net ve daha istikrarlı bir şekilde olması gerekirken iş başına gelen hangi hükümet olursa olsun göreve gelen Milli Eğitim bakanı ilk anda başta kendi müsteşarı olmak üzere yurt genelinde var olan İl ve İlçe milli Eğitim müdürlerini değiştiriyor, bir il yada ilçede görev yapan müdürü alıp memleketin bir başka bölgesine gönderiyor.
Nerede ise 40-50 yıldır uygulanan yanlış Milli Eğitim politikaları yüzünden bugün Eğitim sistemimiz nerede ise çökmek üzeredir, 14 yıldır tek başına iktidarda bulunan bir hükümetin en istikrarlı siyasetçisi Milli Eğitim Bakanı olması gerekirken nerede ise en büyük değişiklik Milli Eğitim bakanlığı noktasında gerçekleştirilmiştir.
Türkiye dünyada var olan ve ileri gitmiş ülkelerin seviyesine gelmek onları yakalamak istiyorsa en başta Milli Eğitim politikasını “Partiler üstü” hale getirmeli, bu konuyu Türk milletinin kurtuluşu olarak görmeli ve politikalarını da bu yönde geliştirmelidir.
Okulların açılması ile birlikte yollara düşen 7-8 yaşındaki çocuklarımız en kısa yoldan okullarına ulaşmak isterken maalesef bu noktada büyük zorluklarla karşı karşıya kalıyorlar, Önceki gün bizi arayan bir öğrenci velisi “Yüksel Bey çocuğumun eğitim gördüğü okul tam gün ancak olumsuz trafik koşulları dolayısı ile çocuk sabah 07.00’de evden çıkmak zorunda kalıyor ve akşam ancak 19.00 sıralarında eve ulaşabiliyor, yani Türkiye’de bir öğrenci günün 12 saatini Eğitim için dışarıda geçirmek zorunda kalıyor” şeklinde acı bir gerçeği dile getiriyordu.
Çocuklarımızın okula başlama yaşı, Eğitim aldıkları okulların fiziki durumu, Çocukların okullara ulaşabilmek için verdikleri mücadele okulları bitirdikten sonra nasıl bir iş bulabilecekleri yolundaki açmazlar derken iş iyiden iyiye olumsuzluğa doğru gidiyor.
Eğitimde sorun çok konu ile ilgili olumsuzluklar hemen her kesim tarafından seslendiriliyor, bu kadar olumsuzluk içerisinde 15 Temmuz gecesi meydana gelen Darbe girişimi sonrası Eğitimin içerisinde bulunduğu içler acısı hal daha bir ortaya çıkmış oldu.
Allah okula başlayan çocuklarımıza yardım etsin.
 
 

Güncelleme Tarihi: 21 Eylül 2016, 20:22
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER