Biz çok halk hikâyeleriyle büyümüşüz. Boğaz köprüsü yakınlarında yol üzerindeki tüm su satan, telefon aparatı satan, erik satan hatta çiçek satan kadınlar bile MİT’çidir derler.
Gece sokakta çöp toplayan, kahvede çok okey oynayan, çok bilen konuşan herkes MİT’çidir.
Siyasi partide birilerinin işine gelmeyen MİT’çidir. Bir olayı önceden kestiren MİT’çidir.
Mahalle bakkalı, manavı, kasabı, dondurmacısı velhasıl birçok kimse istihbaratçıdır masalları vardır.
Anlaşılan o ki bunlar hikâyelerden ibaretmiş. Yoksa Marmaris’te okluk koyu yakınlarında olağanüstü hareketlenmelerden haberdar olunurdu.
Mesela halk teknelerinin kaldırılması istenince huylanmamış. Bir ara küçük bir teknem olmuştu. Düşünün gece tekneni al git diyorlar. Gece zorunlu kalmadıkça denize çıkılmaz halat çözülmez, motor çalıştırılmaz. Sahil güvenlikte birdenbire bu kadar teknenin denize açılmasına izin vermez.
En az üç beş yüz tekne vardır orada. Hepsi de terk anonsunu duymuştur. Bu tekneciler Cumhurbaşkanına muhalifler ondan sustular desek birçok partilinin de teknesi var sonuçta.
Tekneciler çok fenadır hemen telsizden ya da telefondan en uzak noktaya kadar haberleşebilirler.
Kimse ne oluyor dememiş olsa çoğu valiliği polisi aramıştır.
Muğla valiliğinin talimatıyla tekneler boşaltılacakmış. Valilik bilgimiz yok demiş. Kimse çok yakındaki Cumhurbaşkanlığı korumalarına haber vermemiş.
Kendine çok güven kadar tehlikeli bir şey yoktur.
Polis ne oluyor diye kimseyi uyarmamış. İl emniyet müdürü habersiz. Yani ben hatırlıyorum neredeyse gözaltına alınıp hapis yatacaktık.
Adana’dan Kayseri’ye geldik uçağa binip İstanbul’a gideceğiz. O zamanın Kayseri emniyet müdürü kendi başına Cumhurbaşkanının memleketi ve Cumhurbaşkanı da Kayseri’de olduğundan bir uygulama koymuş kendi kendisine. Uçağa binenin G.B. T sini sorgulatmadan uçağa kimseyi bindirmiyor.
Bu saçma bir uygulama uçağa geç kalıyoruz uçak kalkmak üzere desek te olmaz alın gelin dediler sorgulamayı.
Yahu geleni sorgula hadi anlayalım gideni diyene kadar görevden vazife çıkaran bir memur efendi
Alın bunları dedi! Neyse ki Feyzullah beni göstererek bunun psikolojik sorunları var dedi de hemen olaya beş dakikada intikal eden emniyet müdürüne de olayı özetleyip kendisi hastadır deyip işi sıyırdık. Yoksa üç beş gün belki bir ay mukavemet ayağına zulüm. Bunlar olmuyor mu oluyor.
Kafasına göre oldukça da saçma bir uygulama yapan emniyet müdürü de var. İlindeki olaylardan haberdar olmayan emniyet müdürü de var. Yani ilinde Cumhurbaşkanı var sahilde istihbaratın yok.
Ben olsam ilimde Cumhurbaşkanı olsa bin türlü saçmalıklara imza atarım. Kayseri örneği önünde.
Kıyamet kopuyor kimsenin haberi yok. Polis istihbarat, jandarma istihbarat, milli istihbarat.
Darbe gelmiyorum diyor adeta. Yani anlaşılır gibi değil.
Allahtan işler ters gitmiş.
Güncelleme Tarihi: 02 Ağustos 2016, 20:25
