AV. TAFLIOĞLU: YENİ YASAL DEĞİŞİKLİKLE BİRLİKTE…
Seminerin açılış konuşmasını gerçekleştiren KOTO Hukuk Danışmanı Av. Bülent Taflıoğlu, “Yeni yasal değişiklikle birlikte gelen konkordato konusu ile ilgili yanlış bilinen noktalar var. Finansal krizlerde ne yapmak gerekir? Konkordato nedir? Üyelerimiz Konkordato alan bir firmadan alacaklı ise bu durumda ne yapılması gerekir? Firmamız bir finansal krizdeyse gerek şirketimizi, gerek alacaklılarımızı, mağdur etmemek için ne yapmamız gerekir? Bu konuları detaylarıyla anlatıp, bilgilendirmeyi amaçlıyoruz” dedi.
PROF. DR. KARACAN: BU YÖNTEMİN ADI KONKORDATO
Akabinde Prof. Dr. Sami Karacan’ın sunumuna geçildi. Konkordatonun, 2003 yılından bu yana uygulanan 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nda yer alan iflas ertelemenin kaldırılmasıyla gündeme geldiğini, aslında kanunlarımızda hep olduğunu ancak kapsamının biraz daha genişletildiğini açıklayarak sunumuna başlayan Prof. Dr. Karacan, “Sunumumuzda; işletmelerimizin özellikle son dönemde karşılaştıkları; adına ister ‘döviz dalgalanmaları’ deyin, isterseniz ‘likidasyon bozukluğu’ bir şekilde finansal yapılarının bozulması halinde ellerinde yasal olarak kullanabilecekleri her hangi bir imkan var mı, alacaklıların ise haklarını koruyabilecekleri bir yöntem var mı konuları üzerine odaklanacağız. Bu yöntemin adı; konkordato.
‘İFLAS ERTELEME KALDIRILDI YERİNE KONKORDATO’
Konkordato son aylarda yoğun olarak gündeme geldi. Kocaeli’nin de sanayi yoğunluklu, birçok ulusal ve uluslararası firmanın da atölyesi konumunda olduğunu düşündüğümüzde konkordato ile ilgili doğru ve kapsamlı bilgiler bir hayli önem arz ediyor. Biliyorsunuz 7101 Sayılı Yasamız var. Bu yasayla birlikte icra ve iflas kanununda bazı değişiklikler öngörüldü. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nda yer alan, özellikle 2003 yılından beri ülkemizde uygulanan iflas ertelemesi kaldırıldı. Yerine konkordato hükümlerinin uygulanması gerektiği karar verilerek, önceki konkordatoda uygulamalarında birtakım değişiklikler yapıldı.
‘ALACAKLILAR İÇİN HAZIRLANDI’
Konkordato yeni bir konu. Firmaların finansal yapılarının bozulması halinde kendilerini nasıl koruyacaklarını, alacaklılarının da haklarını nasıl alacağını ifade eden yasal düzenleme. Konkordatonun ‘yalnızca şirketi korumaya yönelik bir uygulama olduğu’ gibi yanlış bir anlaşılma söz konusu. Konkordato ile ilgili yanlış bilinen noktalar söz konusu. Özellikle belirtmeliyim ki bu yasal düzenleme aslında firmayı değil, firmanın alacaklılarını korumak amacıyla oluşturulmuştur. Ama bunun için de firmanın çalışabilir olması sağlanarak, böylelikle alacaklıların hakkını alması amaçlanıyor.
‘İFLAS ETMESİN DİYE ŞİRKET YAŞATILIYOR’
Şirketler için bu çok kolay bir süreç değil. Çünkü buna başvurduğunuzda firma yönetiminizi mahkeme tarafından atanacak komiserlere devretmiş oluyorsunuz. Kendi kendinize faaliyetlerinizi sürdüremezsiniz. Bazı projeleriniz olmak zorunda ve bu projelere uygun hareket edip etmediğinizi komiserler aracılığıyla kontrol ediliyor. Firma çalışsın ki borçlarını ödeyebilsin. Şöyle düşünün; şirket iflas ederse zaten borçlarınızı alamazsınız. İflas etmesin diye şirket yaşatılıyor. Alacaklılar konkordato sürecinde aktif rol alıyor ve şirkete dair toplantılara dahil ediliyor. Konkordato iflastan kurtulmak için sonucu hafifletilmiş bir icra müessesesi” dedi. Prof. Dr. Karacan’ın sunumunun ardından katılımcıların soruları yanıtlandı.