Özgürlük ve eşitlik

Biraz bilgisizliğimiz var. Hukuki bilgisizliğimiz had safhada. Haklarımızı bilmiyoruz. Hak iddia etsekte zaten hemen oracıkta hadlerimizi bildiriyorlar. Zaten azıcık iş ilerlese çocukken çaldığımız eriklere kadar indirilebiliyor iş.

Özgürlük ve eşitlik
banner158
banner174
İyisi mi çokta bilmeyin.
Adliyelerle çok işimiz olmadığından bilgisizliğimizi bağışlayın.
Zaten hukuk dillide Osmanlıca. 
Müfredata yeni dahil oldu.
Dün iki satır yazı yazdım bir okuyucum hemen nazikçe haddimizi bildirmiş.
Teşekkür ediyoruz verdiği bilgilerle bizi ve sizi de aydınlatmış oldu.
‘Bu dava federal bir davaymış. Başsavcılık tarafından uzun süredir hazırlanan bir davaymış.
New York başsavcısı Amerikan başkanı tarafından önerilip senato vasıtasıyla oybirliğiyle seçilmiş.
Bu sebeple başsavcı kendi kendine dava ihdas etmiş olamaz’ diyor okuyucularımdan biri.
Yani mesele Amerikan savcısı.
Evet ifademiz şöyle olacakmış, açılan federal davada  başkan yada adalet bakanının onayıyla   savcı İranlı bir vatandaşı gözaltına aldırdı
Bu  arada gözaltına alınan kişiyle  bir takım şer odakları da ülkemizin en yüksek makamını iliştirme yoluna gidiyor ve  bu davayla ilişkilendirmek üzere haberler yapıyorlar.
Bizim savcının şahsıyla işimiz yok .
İyi bir insandır mutlaka kendince doğruları olan birisidir. Kafasına göre dava açamaz zaten. Amerikalı değil Hint asıllıymış zaten.
En azından vahşi batılı kadar acımasız olamaz. 
Bizim sözümüz şuna :
İrana ambargo koyan ,bunun üzerine de ambargo sırasında İran’la ticaretyapmayı sürdüren bir zihniyetin, bir zaman sonra İran’la Türkiye arasında usulüne uygun ticaret yapılırken bir iran vatandaşının usulsüzlük yaptığını iddia ettiği meselesidir.
Ama ana meseleye gelince Amerika’nın ve yargısının yapacak çok işi vardır.
Saçma sapan davalar yerine yıllarca sömürdüğü, öldürdüğü  sayısı bilinmeyen insanları bulup vahşeti yapan zalim beyaz Amerikan vatandaşlarını hepsini değil bu zulmü yapanları yargılamalıdır.
Birkaç yüzyıldır yok ettiği Kızılderilileri ,yerlileri geri getirmesi topraklarını geri vermesi imkansız.                                                                                                                              
En azından kara derili Afrika insanları açlıktan ölürken onları öyle bırakmasın. Kıtadan çaldıkları, soydukları değerli madenlerin petrolün en azından küçük bir kısmını kendilerine iade etsin. 
Afrika da insanlar açlıktan ölmesin.
Yada özgürlük eşitlik adaletten söz etmesin.
Her ülkeye özgürlük götürüp binlerce masum çocuğu insanı öldürüp bize timsah gözyaşı dökmesin.
Afganistan’da daha sürüyor kan ve gözyaşı.
Irak ta sürüyor kan ve gözyaşı.
Suriye hala Akdeniz in sularında boğulmaya devam eden çocuklarla dolu.
Siz lütfen birazda kendi ülkenize özgürlük götürün.
Savaştan kaçan insanları ülkenize bile kabul etmiyor sınırlarınıza beton duvarlarörüyorsunuz.
Mayınlar döşüyorsunuz.                                                                                               
Tel örgülerinizi daha da mukavim hale getiriyorsunuz.
Peki nerede sizin getirdiğiniz özgürlük. Sayın vahşi batı nerede?
Türkiye büyük bir ülke büyük bir imparatorluğun inancını kalıntılarını yitirmemiş güçlü bir ülke Türkiye.
Bir kaç eski eyaletinin insanlarını besleyecek bakacak barındıracak kadar güçlü bir ülke Türkiye.
Türk insanı kimseyi bombalar kurşunlar arasında sokakta kışta aç bırakmayacak kadar özgürlük eşitlik inanç merhamet sahibi bir kişiliğe sahip.
Siz zalimsiniz ,kan döken katilsiniz.
Çoluk çocuk demeden insanların  üzerlerine bombalar yağdıran aileleri parama parça eden, esir eden onları hayvan gibi satan ruhsuz merhametsiz acımasız insanları içinizde barındıran vahşi batısınız.

Biz  ‘Nizam-ı Alem’i’ sağlayacak kadar adaletliyiz.
 ‘ Dünyaya ve kainata hakim olan düzen ve denge’

Güncelleme Tarihi: 04 Ağustos 2016, 19:57
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER