LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI TÜRKİYENİN TAPUSUYMUŞ

Sivri zekalıların iddiasıdır. Şimdi ben bu sivri zekelılara soruyorum. Hangi uluslararası sözleşmenin geçerliliği vardır? Uluslararası hukukta toprak bütünlüğü ilkesi vardır. Ne işe yarıyor? Kim uyguluyor? Bu ilkelere kim yada hangi ülke uyuyor? Uymayanlara karşı bir yaptırım olduğunu gören, duyan varmı?
En önemli sözleşmelerden biriside İnsan hakları evrensel beyannamesidir. Bu beyannamnin en önemli maddelerinden birisi, İnsanın en temel hakkı olarak kabul edilen Yaşama hakkıdır. Bu sözleşmelere benzer yüzlerce, uluslararası sözleşmeler vardır. Ben bu yazımda iki sözleşmeyi değerlendireceğim. Birincisi, Devletlerin toprak bütünlüğünün korunması, ikincisi, İnsanın en temel hakkı olan yaşama hakkının korunması olacaktır. Ülkemizin tapusu olan Lozan antlaşması, ülkemizi nasıl koruyacak bilemiyorum. İddia sahiplerine soruyorum. Irakın tapusu yokmuydu? Suriyenin tapusu yokmuydu? Libyanın tapusu yokmuydu? Filistinin tapusu yokmuydu? Diyer işgal edilen toprakları saymıyorum. Bu Devletlere ait topraklar,başka güçler tarafından işgal edildiğinde, Uluslararası hukuk neredeydi? Şimdi nerededir? Emperyalist güçler tarafından kaleme alınıp yazılan ve yazdıklarına uymayarak, kendilerine insani bir görünüm vermeye çalışan ve insanlıkla yakından, uzaktan hiç bir alakası olmayan vahşi yaratıkların göstermelik seneryolarından başka bir şey değildir.
İnsan hakları evrensel beyannamesinde belirtilen, insanın en temel hakkı yaşama hakkıdır. Vahşi hayvanlara dahi yapılamayan zülum, insanlara yapılmaktadır. Hem de bu sözleşmeyi imzalayan ve medeni geçinen o alçak ülkelerin gözlerinin önünde. Her gün yüzlerce savunmassız, silahsın, sivil, kadın, çocuk ve yaşlı insanlar katledilmektedir. İsrailin bu alçakça, gaddarca katliamına, başta ABD olmak üzere, İngiltere, Fransa ve Almanya da destek olmaktadırlar. Uluslararası sözlşmeyi hazırlayanların, kendi çalıp, kendilerinin oynadıkları bir tiyatro izliyoruz. 2002 yılnda Erdğanın AK partisi seçim kazandı. Ancak iktidar olamadı. Ülkemiz
bölünmüştü. Doğu ve Güneydoğu PKK ya tahsis edilmişti. Devlet o bölgelerde göstermelik bir durumdaydı. Fiilen bölgeyi PKK yönetiyordu. Ülkemizin geri kalan bölümünüde Fetö terör örgütünün paralel yapısı yönetiyordu. Erdoğan bu yapılarla çok ciddi ve hayatı pahasına bir mücadele yürüttü. Akıllı bir plotika izledi. Belli bir güce geldiğinde, tavizsiz davranmaya başladı.
Bunun üzerine 2016 yılının 15 Temmuzunda işgal girişimi başlatıldı. Çok şükür. Başaramadılar, boyunları altlarında kaldı. PKK da Doğu ve Güneydoğuda kazdığı hendeklere gömüldü. Erdoğan olmasaydı, Lozan tapusunu büküp, iddia sahiplerinin münasip bir yerlerine sokacaklardı. Bir ülkenin tapusu o ülkenin gücüdür. Gücün varsa tapunda var. Güçlü değilsen eyer, her an bir güçlü tarafından işgal edilebilirsin. Hiç bir hakkın, hukukun yok. Bunu o çok bilmişlerin beynine nakşetmeliyiz. İHA larımıza, SİHA larımıza karşı çıkanlar, ülkemizin dostu olamaz. ABD, gücünün yeteceğine inanırsa, vallahi hemen ülkemizi işgal eder. Kaç defa denedi
başaramadı. Yerli uşaklarını devreye soktu. Deaşı devreye soktu. PKK yı kullandı. Çok şükür başaramadı.
Lozan; ülkemizin, tapusu değil. Yüz karası bir belgesidir. Ülkemizin on katından daha büyük topraklarımızın satış belgesidir, dersek daha doğru tanımlamış oluruz. Lozan barış antlaşmasının heyet başkanı İsmet İnönü dür. Heyetin diğer bir önemli ismi de Nahum efendidir. Nahum, siyonist bir Yahudidir. Bu siyonist yahudi, benim hangi haklarımı savunur. Osmanlıyı yıkan bu alçaklar, Türkiye Cumhuriyetini de kendi istekleri doğrultusunda biçimlemezler mi? Bu Nahum efendi, Türkiyede Arap düşmanlığı kışkırtıcılğı yapan, Mısırda Türk düşmanlığını körükleyen ve Türkiye'yi Yahudilerin, yedek ülkesi gibi gören siyonist alçağın biridir. Türk halkının düşmanı
olan bu Yahudi soylarının yaptıkları Lozan antlaşması, ülkemiz topraklarını, diledikleri gibi,paylaştıklarının somut bir göstergesi değilmidir? Ülkemiz yönetimine yüz yıl sonra el koyduk. Hiç bir güç elimizden alamaz. Yerli siyonistler kuduz olmuşlar. Bundan böyle, Siyonizm hükümsüzdür. Siyonizm hem bizim, hemde Dünya insanlarının ortak düşmanıdır. Allahın izniyle, Siyonizm kahrolacak, yok olacak ve insanlık kazanacak. Saygılarımla
İDRİS ORTAKAYA

YORUM EKLE