TSK’DEKİ HÜCRE YAPILANMASI DEŞİFRE EDİLMEDİ
Örgüt yapılanması ve mensuplarının tamamıyla deşifre edilemediği, kamu görevlisi görünümündeki militanların örgütsel tabirle “tedbir” adı altında farklı yaşam tarzı ve siyasi görüşlere sahipmiş gibi maskeleme yapmaya çalıştıkları hususları bir arada değerlendirildiğinde bu yapının tamamıyla deşifre edilmesi milli güvenliğimiz açısından hayati önem taşımaktadır.TSK’NIN
FETÖ'CÜLERİ TESPİT ETMESİ İMKANSIZ
TSK içerisindeki örgüt mensupları, dini inançlarını başkalarının önünde yaşamak (namaz kılmak, oruç tutmak, eşinin başını örtmesi.vs.), çocuklarını örgüte müzahir okullara veya dershanelere göndermek, Bank Asya’ya para yatırmak, ByLock kullanımı, şirket, dernek, gazete ve dergi aboneliği yaptırmak gibi örgütle iltisakının olabileceği hususlarında değerlendirilebilecek her türlü faaliyetten genellikle uzak tutulmuşlardır. Bu nedenle TSK’nin kendi içerisindeki örgüt mensuplarını idari soruşturmalarla tespit etmesi neredeyse imkânsız hale gelmektedir. Bu şahısların tespiti ancak ve ancak yapılacak adli soruşturma ve istihbarat teknikleri ile mümkün olabilmektedir. Ardışık arama yöntemi deşifre edilerek adli soruşturma konusu edildikten sonra FETÖ/PDY ile organik bağını devam ettirmekte olan binlerce TSK mensubunun aktif olarak görevlerine devam ettiğinin tespiti bu imkânsızlıkların bir göstergesidir.
İTİRAFÇILAR HALEN ÖRGÜTLE İRTİBATLI
Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan farklı rütbelerdeki TSK mensuplarının birçoğunun 17-25 Aralık 2013 tarihi sonrasında da sivil mahrem sorumluları ile irtibatlarının devam ettiği anlaşılmaktadır.
Güncelleme Tarihi: 06 Mayıs 2019, 12:13