Bilindiği gibi yarın yani 01 Eylül tarihinde adli yıl başlangıcı ile ilgili tören var bu zamana kadar bütün açılışlara misafir olarak katılan hatta geçtiğimiz yıl son derece elektrikli bir şekilde geçen adli yıl kutlamaları sonrası yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ev sahipliğinde yani Cumhurbaşkanlığı külliyesinde yapılacak.
Yenikapı mitingine MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli İle birlikte katılan CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bilindiği gibi yarın Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılacak olan Adli yıl açılışına katılmayacak, yine geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret ederek övgüler yağdıran Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’da Külliyede yapılacak olan törene katılmayacaklarını günler öncesinden açıklayarak tavırlarını ortaya koydular.
Adli Yıl açılışı öncesi Pazartesi günü bir basın toplantısı yapan MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli “Devletin teyakkuzda bulunması her türlü tedbiri alması yararlı ve hayatidir” diyerek “ terörizmle mücadele konusunda da hükümete her türlü desteği vereceğini ve hükümetin arkasında duracağını” söyledi.
Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Devlet Bahçeli, Türkiye Barolar Birliği ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılmayacağını açıkladıkları, Ak Saray’daki adli yıl açılış törenine ilişkin ise “Ana muhalefet lideri Beştepe'deki açılışa gitmekte hangi sakıncayı görüyor anlamak zor” diyerek Adli yıl töreni için Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gideceğini söyledi.
Bir kere peşinen şunu belirtmekte fayda görüyoruz, AK Partili siyasetçiler ve parti tabanından siyaset yapan arkadaşlar törene katılacak olan MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin kullandığı bu demokratik davranışa ne kadar saygı duyuyorlarsa CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Katılmayacağım” şeklindeki demokratik karara da aynı oranda saygı göstermek durumundadırlar, Demokrasi herkesin kararına saygı duymak rejimi ise bizimde hoşumuza gitsin gitmesin bu tür davranışlara artık alışmamız gerektiğine inanıyoruz.
Bu girizgahtan sonra yazımıza konu olan AK Parti MHP yakınlaşması daha doğrusu “Birleşmesi” ile ilgili de dikkat edin her iki partinin tabanında da asla bir hoşnutsuzluk yoktur aksine her iki partiye mensup siyasetçilerde “Ne gerek var bu kadar ayrılığa “diyerek aslında bu yakınlaşmaya “yeşil ışık” yakmaktan geri kalmıyorlar.
Her ne kadar birbirine bu kadar yakınlaşmış olsalar bile AK parti ile MHP’nin bir günde birleşmesi öyle kolay bir hadise değildir, 15 Temmuz sonrası FETÖ’ ye karşı AK Parti hükümetinin başlattığı mücadeleye AK Partililerden fazla destek veren hatta bu destek konusunda da son derece samimi olan MHP’nin bu davranışı her iki partinin birleşmesinin de lokomotif gücü olacak gibi duruyor.
Biz 07 Haziran tarihinde yapılan genel seçim sonrası da 01 Kasım’da da 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da AK parti ile MHP’nin mutlaka aynı hükümette yer alması gerektiğini sürekli yazdık, işin garip tarafı bu “AKP-MHP Hükümeti olmalı” şeklindeki görüşümüz Türkiye’nin hemen her tarafında büyük tasvip gördü.
AK Parti ile MHP’nin tek çatı altında olması ile ilgili süreç olanca hızı ile devam ederken bize mesaj gönderen bir vatandaşımızın ifadesi aslında her şeyi son derece net bir şekilde özetliyor özetlerken de en sade vatandaşımızın meseleyi hangi boyutta gördüğünü de çıplak bir şekilde ortaya koyuyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı basın toplantısını Televizyonlardan seyrettikten sonra bize mesaj gönderen vatandaşımız “MHP’ye ye oy veren bir seçmendim, Sayın Devlet Bahçeli’yi dinledikten sonra bundan sonra AK partiye oy vermem gerektiğini anladım, Sayın Bahçeli sayesinde gerçeği gördüm gerçek bir devlet adamı olarak gördüğüm Devlet Bahçeli’nin verdiği mesajı aldım. Ülkücü kardeşlerim yerimiz AK Partiymiş ,Sayın Genel başkanımız Devlet Bahçeli daha nasıl söylesin” diyerek durumu tam anlamı ile özetlemiş.
AKP ile MHP arasındaki yakınlaşmanın en son görünüşü bu şekildedir, Bakalım bu yakınlaşma önümüzdeki günlerde hangi konularda hangi mecralarda hızlanacak .?
Bekleyelim görelim, Zaman en iyi çaredir.
Güncelleme Tarihi: 30 Ağustos 2016, 21:20