BİRLİKTE OLURSAK TERÖRÜ YENERİZ

Son olarak bu yazı yazıldığı sırada Gaziantep’te düğün törenine yapılan terörist saldırıda 50 kişi yaşamını yitirmiş, 100’e yakın kişide yaralanmıştı.

BİRLİKTE OLURSAK TERÖRÜ YENERİZ
banner158
banner174
 Son 40 yıldır terör farklı isimlerde ve görünümlerde bu ülkenin kimyasını bozdu.  Her gün ülkemizin dört bir yanından ölüm haberleri geliyor.  Ocaklar sönüyor,  anneler oğulsuz, oğullar babasız, eşler kocasız, çocuklar babası kalıyor. Akan kan bir türlü durmuyor ve sonuçta terör bir şekilde kaos ortamı oluşturarak toplumun birlik ve bütünlüğüne darbe vuruyor.
Teröre karşı elbette birlik ve bütünlük içinde olunması gerekiyor. Terör ve arkasında ki güçlerde bundan çekiniyor. Çünkü Anadolu coğrafyası bugün değil yüz yıllar içinde sürekli başka güçlerin hedefi olmuştu ve hala olmaya devam ediyor.  Çünkü Anadolu,  Asya ile Avrupa arasında bir köprü olduğu kadar yer altı ve yer üstü kaynaklarıyla da bulunmaz bir bölgedir.  Terörü finanse edenler, her türlü desteği verenlerin amacı Türkiye’nin bölünmesi ve parçalara ayrılmasıdır.  Zaman içinde Türkiye buna direndi ve mağlup olmadı. Ancak son 10 yıldır terörün giderek yöntemleri giderek değişti ve farklı adlarla ülkemize dönük sabotajlara girişti.
Şimdi yapılması gereken elbette ülke insanı olarak birlik ve bütünlük içinde hareket etmektir. Siyasi görüşleri, inanışları, farklılıkları bir yana alarak hepimizi hedef olan ve geleceğimize kast eden terör belasını defetmek zorundayız. Çünkü birlikte olursak hepimizin canına kast eden karanlık odakları yerle bir ederiz.  Bölücülere,  ayrılıkçılara,  demokrasimize ve Cumhuriyetimize kast eden düşmanlarımıza fırsat vermeyelim. Birlikte olursak terör yenilir.

SU AKARKEN KÜPÜ DOLDURMAK!
Demokrasilerde farklı düşünceler var olduğu ve yaşadığı sürece anlam ve önem kazanır. Yoksa tek tip bir düşüncenin hüküm sürdüğü yerde hiç kimse ne milletin egemenliği nede demokrasi, neden çoğulculuktan söz edebilir. Tabi demokrasinin en önemli unsuru siyasettir.  Bu yolla demokratik talepler dile getirilir, fikirler açıklanır. Gelişmiş bütün demokrasilerde bu böyledir. Bizim ülkemiz de ise on yılardır  demokrasi ‘lider’ sultası altındadır. Kişi kendi benliği, düşüncesiyle değil liderin istediği şekilde davranır, konuşur, hareket eder. Bunun dışında bir de siyasette yağdanlık olarak bir yerlere gelmek isteyenler var. Onlar dün vardı, bugün var, yarın yine var olacaklar. Gazeteci olarak öylesine iğrençlerini gördük ki midemiz bulandı. Adamlar mevcut iktidara yaranmak ve bir yerlere gelmek için her türlü şaklabanlığı yapıyorlar. İnanmadıkları bir davaya sadece çıkarlarından ötürü inanmış gibi davranıyorlar. Mantık şu, mevcut iktidardan yana olacaksın, su akarken küpü doldurmaya bakacaksın. Birileri küpü dolduramıyor ama bir takım ufak, tefek çıkar elde ediyorlar. Öyle ya ne koparırsan kardır mantığı tamda günümüz için geçerli bir kavramdır.
Bugünlerde gelir geçer ve kimileri geriye dönüp baktığın da ne onuru, ne şerefi, nede hasiyeti kaldığını görür. Görür de iş işten çoktan geçmiş olur. Muktedir, güçlünün yanında yer alarak yalanı, dolanı, talanı görmezden gelmek tek kelimeyle onursuzluktan başkaca bir şey değildir. Onurunu yitiren birisi yarın çıkarı için bugün küfür ettiği siyasal partinin iktidarında kapıkulu olur. 

ESKİHİSAR’DA ÜZÜM BAYRAMI
 Geçmiş yıllarda Gebze İstanbul’un taze sebze ve meyve ihtiyacının karşılandığı bir bölgeydi. Coğrafi yapısı nedeniyle kereviz, zeytin, üzüm ve kiraz gibi birçok meyve sebze bölgemiz de yetiştirilip daha sonra satılmak üzere İstanbul’da ki kimi hallere gönderilirdi.
Cumhuriyetin ilanından sonra ülkenin birçok yerinde olduğu gibi Gebze’de tarımcılık bizzat devlet eliyle desteklenmeye, teşvik edilmeye başlandı. Mesela o yıllarda Eskihisar’da ‘Üzüm Bayramı’ adı altında bir şenlik düzenlenirdi. İzmit, Karamürsel, Gölcük, Hereke, Tuzla ve Pendik’den Eskihisar’a gelen binlerce insan burada Üzüm Bayramı’na katılırdı. Bölgenin o dönem ki vekilleri, Kocaeli Valisi, ziraat müdürlüğü yetiklileri ile öteki protokolde bu etkinlikte hazır bulunurdu. Eskihisar’da şehir bandosu İstiklal Marşı’nı çaldıktan sonra bayram etkinliği resmen başlardı. Tabi burada asıl amaç Gebze bölgesinde ve özellikle Tavşancıl’da yetiştirilen Çavuş üzümünün teşvik edilmesiydi. Bunu içinde Üzüm Bayramı’nda ki yarışmada en iyi üzüm yetiştirene ödüller veriliyordu.  Daha sonra ise Eskihisar’da deniz de yüzme ve kayık yarışlarıyla güreş müsabakaları ile bayram günün sonuna kadar sürüp gidiyordu.  Şimdi kaç kişi bilir ki Eskihisar’da Üzüm Bayramı yapılırdı?
 
 
 

Güncelleme Tarihi: 21 Ağustos 2016, 18:11
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER