Sürücü Kurslarına “Beyefendilik” dersi konulmalı

Bizim ikamet ettiğimiz ev aşağı yukarı Gebze’nin tam orta noktasında, Gebze merkezi, E-5 karayoluna, İzmit istikametine, İstanbul’a yoluna ve Şekerpınar gişelerine taşıyan dört yol ağzında da olduğu için bölgede belki de trafiğin en hareketli noktalarının başında geliyor.

Sürücü Kurslarına “Beyefendilik” dersi konulmalı
banner158
banner174
 Böylesi bir noktanın şehrin kenar semtlerine göre daha sessiz ve sakin olmasını beklemek elbette ki mümkün değil günün erken saatlerinden gece yarılarına kadar aynı yoğunlukta seyreden trafik beraberinde pek çok sorun ve sıkıntıyı da ortaya koymuş oluyor.
Şehrin orta yerinde ikamet etmenin çok sayıda kolaylığı olduğu gibi pek çok sorunu da beraber getirdiği de muhakkak, ancak geçen süre içerisinde sürücülerden kaynakli sıkıntılar dolayısı ile kolaylıkların en alt seviyelere indiği de artık herkes tarafından kabul ediliyor.
Gebze gibi son derede hareketli bir yerleşim merkezinde artık saat fark etmeden olağanüstü fazla bir trafik sıkışıklığı yaşanıyor, yıllar yılı ihmal edilen ve bir türlü düzene konulamayan güzergahlar dolayısı ile trafik bugünlerde artık iyiden iyiye içerisinden çıkılamaz bir noktaya kadar geldi dayandı.
Trafik sıkışıklığı artık büyük yerleşim merkezlerinin ortak derdi olduğundan bir şekilde bu durumu kabullenmek gerekiyor ancak trafik yoğunluğunun üzerine birde araç sürücülerinin aceleciliği ve bu aceleciliğin getirdiği kabalık ve hoşgörüsüzlükte ortaya çıkınca mahalle sakinleri tam bir keşmekeşlik içerisinde kalıyorlar.
Trafik sıkışıklığı herkesin malumu bu sıkışıklık içerisinde trafikte kalan araç sürücülerinin artık dayanılmaz bir noktaya gelen “Korna sesleri” herkesi canından bıktırmış bir noktaya kadar geldi dayandı.
Araç sürücülerinin korna sesi ile birlikte Motor kullananlar arasında moda olan gürültü çıkarma sevdası herkese işkence yaşatan bir noktaya gelmiş durumda, Gece yarısı  yada sabahın erken saatleri diye düşünmeyen bu sorumsuz sürücülerin ortaya çıkardığı gürültü kulakları sağır edici bir noktaya gelmiş durumda.
Sürücü belgesi veren Kurslar  araç kullanmayı bilmeyen vatandaşlarımıza kurs süresi boyunca araçlarını nasıl kullanacaklarını kullanırken de kaza yapmayacak bir şekilde eğitim veriyorlar, Kurslarda verilen bu dersleri anlayan kursiyerlerde girdikleri sınavda başarılı oluyor anlamayan-dinlemeyenler ise sınavı veremiyorlar.
Bu aşamadan sonra Kursların üzerinde denetim hakkı bulunan Milli Eğitim Bakanlığı süratli bir şekilde kurs veren kurumlara “Beyefendilik-Hanımefendilik-Zarafet ve insanlık” dersi konulması ile ilgili çalışmaların bulunduğu bir talimatname göndermeli ve bu durumdan da kesinlikle taviz vermemelidirler.
Araçlarının ses sistemlerini sonuna kadar açan, Hiç gerek yokken  kulakları sağır eden kornayı dakikalarca bağırtan, sessiz bir şekilde gidilecekken motoru sonuna kadar açan sürücüler yüzünden vatandaşlar artık” illallah” demeye başladılar.
En yakımızdaki Yavru Vatan Kıbrıs olmak üzere yurt dışına çıktığınızda nerede ise korna sesi duymanız imkansızdır, oralarda araçlardaki Ses sistemleri sonuna kadar açılmaz , araçların gürültüsü yüzünden vatandaş asla rahatsız edilmez.
Bizim memleketimizde aracın sürücü koltuğuna oturan herkes kendisini dünyanın efendisi sanıyor, trafikte hem kendisine hemde hiç suçu günahı olmayan vatandaşlarımızın kulaklarını sağır edecek kadar korna çalan  sürücülerimizin “rica-minnet” gibi kavramları artık anlamadıkları anlasalar da kulak asmadıkları ortaya çıktığına göre geriye bir tek bu şekilde gürültü yapanlara “Ceza” uygulamak kalıyor ki bu aşamadan sonra Ceza uygulamaktan başka da hiçbir çare kalmamıştır.
Türkiye’nin pek sorunu sıkıntısı var ancak günlük hayatımızda artık bizi iyiden iyiye rahatsız eden olumsuz trafik hadiseleri ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığının bir an önce harekete geçmesi gerekmektedir ki bugün verilecek dersler hiç değilse bundan 5-10 yıl sonra hayata geçirilebilsin, Hepimiz rahat edelim.
 
 

Güncelleme Tarihi: 19 Eylül 2016, 21:57
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER