YEREL YÖNETİMLER GÜVENLİ HALE GETİRİLMELİ 

Bir çok yazımda, Belediyelerin " Devlete açılan ilk hırsızlık, yolsuzluk, vurgunculuk, rüşvet, zimmet ve adam kayırmanın ilk kapısı olmamalıdır" demiştim. Ancak bir çok yerel yöneticiler beni yanıttılar. 

Hırsızın dini, imanı, siyasi görüşü, merhameti, vatanı, milleti, vicdanı, namus ve şerefi olmaz. O ancak yapabileceği vurgunu düşünür. Din iman, namus şerefi de malzeme olarak kullanır. 

Şu an itibari ile, yüzlerce Belediye yöneticisi ve onlarca belediye başkanı tutuklu durumdadırlar. Yukarıda yazmış olduğum yolsuzluk gerekçelerinden dolayı. Bu utanç verici tablo geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle, tedbir alınmaz ise gelecekte de böyle olacak. Denetimsiz ve sınırsız yetkilerle donatılan başkanlar, Belediyeleri, babalarının çiftliği gibi yönetiyorlar. Örnek mi istiyorsunuz?" İstanbul belediye başkanlığını kazanırsak, sizlere namus ve şeref sözü veriyorum, hiç bir çalışan işçinin işine son verilmeyecek " Diyen Chp nin genel başkanının, namus ve şerefi rafa kaldırıldı. Belediye başkanı İmamoğlu binlerce çalışan işçinin işine son verdi. Binlerce Pkk lıyı işe alarak diyet borcunu ödemeye çalıştı. Devlet de seyretti, hiç bir şey yapamadı.  

Yüz milyonlarca reklam giderleri göstererek, Devleti zarara uğratan ve ihaleleri dilediği kişilere, dilediği tenzilatla vererek milyarlarca vurgun vuran bu anlayışa dur diyebilecek bir mekanizma, ne yazık ki yoktur. Vurgun vurmanın tüm ortamı ve şartları adeta hazırlanmış durumdadır. Bir şikayet, bir ihbar olmadığı taktirde, alan razı veren razı mantığı ile işlemler devam etmektedir.  

Şimdi ben Cumhurbaşkanıma ve sayın Bahçeliye soruyorum, benim gördüklerimi siz göremiyormusunuz? Allah aşkına bu nasıl bir anlayıştır. Bu olumsuzluğa dur diyecek bir yapı oluşturun lütfen. Belediyeleri, Devlete açılan ilk hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık, namusuzluk kapısı olmaktan kurtarmalısınız. Yoksa bu vebalin altından kalkamazsınız. Belediyelerin işlevleri doğrultusunda yasal düzenleme yapmak mecburiyetindesiniz. Değerli okurlarım ve kıymetli vatandaşlarım, bildiğiniz gibi, adayların tesbitinde her hangi bir tasarruf hakkımız yoktur. Anti demokratik bir şekilde, adaylar, siyasi partilerin atama usulu ile yapıldı. Vatandaşı noter gibi görerek, bu atamalarını onaylattırmaya çalışmaktadırlar. Seçilecek adayların günah ve sevapları parti teşkilatlarına aittir. Her şeye rağmen bu seçimde oy kullanacak kardeşlerimden ricamdır. Eminim ki, sizler siyasilerden daha aklı başında insanlarsınız. Adayların, kişiliklerini, karekterlerini araştırarak, doğru bir tercih yapmanızı rica ediyorum. 

Belediyelerin, yeniden yapılandırılması, kişilere değil, yerelde yaşayan insanlara hizmet edebilecek bir duruma getirilmesi dileği ile, seçimin ülkemize hayırlar getirmesini diler saygılarımı sunarım. 

YORUM EKLE