Hayata karşı tavrı duruşu, cesareti karakteri v.s. bunlar benim ilgi alanım.
Kısaca yine de hayatından bahsetmek lazım.
Çok yönlü biri: yayımcı, yazar, kaşif, bilim adamı, diplomat ve siyasetçi.
Franklin için bir antolojide, buluşları ve başarılarından bahsedildikten sonra “Benjamin Franklin şair hariç her şeydir” denilmiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nin kurucularından sayılır.
Bağımsızlık bildirgesini hazırlayanlardan biridir.
Hem özel hem de kamusal işlerdeki basiret gerektiren konulara ilişkin, sağlam bir anlayış ve sağlıklı bir muhakeme gücüne sahipti.
Yaşamakta heyecan buluyor, dünya hakkında büyük bir merak besliyor ve onu daha iyi kılmak için bir tutku duyuyordu.
Çeşitli işlerde uzmandı.
Ölçülü ve erdemliydi.
“Küçük bir övgü çoğu zaman gerekli olan tek şeydir” sözüyle Franklin, insanları motive etmenin ipuçlarını 250 yıl önceden vermiştir. Küçük övgüler bile çoğu zaman işe yarar.
Bütün kapılar olmasa da çoğunu size açar.
Franklin’e göre; insan ilerleme kaydedebilir; ilerleme Tanrı’dan gelen bir hediye değildir.
İnsan kendi kendine bir hedef koyabilir ve kendi içinde inançla donanıp aklın gücünü kullanarak bu hedefe doğru ilerleyebilirdi.
İşte bu düşünce onun yaşamının nüvesini, yükselişinin ardındaki kuvveti oluşturacaktı.
O insanları ikiye ayırır: üretken, amaçlara doğru ilerleyen insanlar; çevreye zarar vermekten başka hiçbir iş yapmayıp yaşamlarını aylakça harcamış insanlar.
Kendisi üretken sınıfında olmuş tek bir alanda yoğunlaşmamış farklı farklı alanlara ilgi duymuş ve o alanlarda da ortaya eserler koymuştur.
Çok bilinmez ama bilim adamı olarak da birçok buluşa imza atmıştır.
Bunlardan en çok bilineni paratonerdir.
Dürüst bir insandı, her söz ve hareketinde samimi, gayretli, çabuk yoldan zengin olma planları olsa da bu planlarının kendisini başka yöne saptırmasına izin vermeyen biriydi.
Hiç kimse hakkında kötü konuşmaz, yalnızca onlar hakkında bildiği iyi şeylerden söz ederdi.
Bu çok önemli bir özelliğiydi.
Sadece gerçek’te gayretli ve idareli olmaya değil, tersi bir durumun bütün dış görünüşleri’nden uzak durmaya da dikkat ediyor, sade giyiniyor, boş eğlencelerin olduğu hiçbir yerde görünmüyordu.
Şahsi menfaatleri karşısında uyanıktı, koşullara uyum sağlayabilen, kararlı, küçük hesaplara girmeyen kurnaz bir adam ve zaman zaman acımasız bir insandı.
Hiçbir zaman hiçbir hata yapmaksızın yaşamak istiyordu.
Dikkatini belli bir hataya karşı uyanık kalmak için yoğunlaştırmışken, sık sık, yaptığı diğer bir hatayla şaşkına dönüyordu.
Eğilimleri de bazen aklını kullanamayacağı kadar güçlü oluyordu.
Kötü alışkanlıklarını sistematik bir şekilde ortadan kaldırmak ve iyi alışkanlıklar geliştirmek zorunda olduğu sonucuna varmıştı.
Devam edecek…