2017-03-30 11:45:44

Gönlümün Sürgün Çiçeği-1

30 Mart 2017, 11:45

"en güzel, yalnızlıklar yakışırdı boynuna
bir intihar çiçeği gibi solgundu gözlerin"
Düşünüyordu... Ellerini çenesine dayamış, pencereden gün batımını izliyordu. Bir günün daha bitişine şahit olmanın verdiği yorgunlukla doğruldu oturduğu yerden. Keşke her zaman çocuk kalsaydım, zamana direnebilseydim diye düşündü. Ama biliyordu ki tek yaşlanmayan zamandı. Zamanın sadece kendisine sözü geçmezdi, başka ne bulursa önüne katar götürürdü bir sel misali, geriye kalan sadece geçmişin küflü artıkları. Ne olursa olsun yaşlanmamalıyım, bir şeyler olmalı belki bir mucize. Ama yanılıyordu, -her zamanki gibi- insan, zamanı gelince yaşlanmasını da bilecekti elbette. Kurtarabileceği tek şey zaman selinden, ruhuydu insanın. Bunu şimdiye kadar öğrenmesi gerekirdi kadının. 
Ama hayallerim, onlar hiç yaşlanmadı, her zamanki gibi taptaze duruyor belleğimde, diye cevap vermeye yeltendi kadın, ama vermeye gerek görmedi, yanında kimsenin olmadığını fark edince. Kendimle konuşmamalıyım, bu normal değil. Bu gidişle hastaneye kapatacaklar beni. Artık bu duruma bir son vermeliyim, yeni dostlar edinmeli, onlarla dertleşmeliyim. Yalnızlık iyi bir şey değil, belki bir zaman kafanızı dinliyorsunuz ama uzun sürdüğü zaman hastalıkları da getiriyor beraberinde yalnızlık. Hayallerle gerçekler birbirinin içine giriyor zamanla, bir süre sonra da neyin hayal neyin gerçek olduğunun da önemi kalmıyor. Yalnızlıktan kurtulmalıyım diye haykırdı karanlığa kadın. Oda karanlıktı, gün batmıştı az önce şahitliğinde. Işığı yakmak istemedi. Doğrulduğu yerden koltuğuna tekrar gömüldü. Sokak lambasının loş aydınlığında odaya göz gezdirdi. Başını koltuğa dayadı ve gözlerini kapattı, az önce çıkmak istediği hayal dünyasına yeniden daldı. 
Hatırlıyorum... Hayallerle gerçeklerin kesiştikleri tek noktanın aşk olduğunu ya ben söylemiştim ilk defa, ya da bir yerlerden okumuştum. Emin değilim, çünkü ben söyledikten sonra da kimse bu sözün üstünde durmadı zaten. Yelkovanla akrebin ilerlemeye mecbur olduklarını anladıkları anda gerçek başlamıştı herkes için, bir kapı aralanmıştı hayal dünyasından gerçeğe, artık o kapının kapanması mümkün değildi. Oysa kurulmaya muhtaç olduklarını da biliyordum ilerlemeleri için akreple yelkovanın ama yine de kendi gerçeğimin başlaması adına bu ufak ayrıntıya sesimi çıkarmadım. 
Aşk kesişme noktası hayalle gerçeğin. Dibine kadar gerçeğe battığınızı sandığınızda bir de bakarsınız hayal dünyasının herhangi bir kapısı önünde duruyorsunuz, soluk almak için, dinlenmek için girmelisiniz o kapıdan korkmadan. Ne kadar mücadele etseniz de salt gerçeklerle örülü bir dünyada yaşayamazsınız, yaşarsınız da o yaşamınız ne kadar gerçek olur onu bilemezsiniz. Bir kapan anlayacağınız, kendinizi tutulmaktan kurtaramadığınız, kurtaramayacağınız. Zaten yaşamak da istemezsiniz böyle bir dünyada emin olun. Onun için soluk alıp dinlenmelisiniz ve yeniden kendinize -deponuza- yaşam gücü doldurmalısınız hayaller ülkesinden. Hayaller karıştırılmış bir yaşamı daha çok seveceksiniz.
 
Devam edecek…
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.