2018-06-05 11:10:27

ERDEMLİ OLMAK BU KADAR ZOR MU?

Tamer Gülen

05 Haziran 2018, 11:10

 Değerli okurlar,24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekillik seçimiyle alakalı olarak siyasetin ateşi günbe gün yükselirken siyasi polemiklerin yansıması karşısında siyasi taraftarlar arasında da bu konular enine boyuna tartışılmakta hiç kimse benim ayranım ekşi demiyor. Aslına bakarsanızsa Türkiye'de siyaset mühendisleri sayısal anlamda çoğaldı gibi her önüne gelen ahkam kesmeye başlıyor. Siyasetinde kendisine münhasır bir etiği olduğuna inanlardanım. Lakin toplumsal ortamın gerilmesine saik olmanın hiç kimseye fayda sağlamayacağını ferasetli bir şekilde düşünmek gerekir. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı sayın Muharrem İnce, AK Parti Cumhurbaşkanı sayın Tayyip Recep Erdoğan'ı alkışlayan 2. ordu komutanı İsmail Metin Temel'i sert dille eleştirerek siyasi malzeme yapması ve Cumhurbaşkanı olduğumda apoletini sökeceğim diyerek tehtidvari yaklaşımı sayın İnce'ye yakışmadı. Sayın Erdoğan'a diktatör yakıştırmasını yaftalayan birinin kendisiyle çelişki içerisinde olduğunu yansıtmıyor mu? Cumhurbaşkanı sıfatıyla başkomutan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın toplantısında komutanın bulunmasında herhangi bir beis yoktur. Sayın Muharrem İnce'nin Türk Sİlahlı Kuvvetlerinde belli bir rütbeye gelmiş birini işaret ederek apoletini sökerim demesi her şeyden önce kendisine siyaseten zarar vermiştir. Her önüne gelen eline fırsat veya imkan geçtiğinde birilerinin apoletiyle veya makamıyla mı uğraşacak. Bu davranışların Cumhurbaşkanlığına talip olan birinin yapması akıllara durgunluk vermektedir. Kimlerin apoletleri sökülür her şeyden onca onu idrak etmek gerekir. Vatan hainlerinin, ülkesinin temel taşlarına dinamit koyanların apoletleri sökülmesi bir yana kurşuna dizmek dahi yanında hafif kalır. Yıllar yılı ülkemizde üstesinden gelemediğimiz siyasetin yanlış yaklaşımları söz konusu bunu bir çok devlet memuru ve üst düzey konumda makamda olanlar yaşamaktalar. "Sen benim kim olduğumu biliyormusun?" Muktedir konuma gelen zevatların vakti zamanıyla bastırılmış duygularını yani egolarını ellerine bir fırsat geçtiğinde kullanma psikolojisidir. Madalyonun diğer yüzüne baktığımızda devlet memurlarının görevleri süresince siyasi polemiklere girmemesi gerekir. Fikri ve düşüncesi ne olursa olsun karşısında bulunan herkese veya herkesime aynı mesefade hizmet etmelidir. Pozitif ayrımcılık yaptığı zaman ülkenin sistemine ve dinamizmini sekteye uğratır. Hangi cenahtan olursa olsun yaklaşım adil olmalıdır. Zira bugüne kadar adam kayırma adı altında yapılan kadrolaşmaların en bariz örneğini 15 Temmuz Fetö terör örgütü darbe girişiminde millet olarak hep birlikte yaşadık. Bu zihniyetlere fırsat verilmemesi gerekir. Özellikle torpil illetinin ortadan kaldırılması,liyakat sahibi olanlara haklarının teslim edilerek hakkaniyetle riayet edilmelidir.Sırf size oy vermedi veya düşüncelerinizi paylaşmıyorsa farklı açıdan bakmanın kıymeti harbiyesi yoktur. Millet olarak tek bir hatamız var o da erdemli olmayı beceremiyoruz. Birileri bizlere methiyeler yağdırdığı zaman ruhumuz ne kadar keyf aldığının tarifi mümkün değil. Lakin gözünün üzerinde kaşın var dese hiddetlenerek karşımızdakini Allah muhafaza canına dahi kast etmeyi bile aklımızdan geçirebiliyoruz. Eleştiriye açık olmadığımız sürece ister ülkenin en başındaki kişi olun, isterse sade vatandaş olun değişen hiç bir şey olmaz. Erdemli olmayı öğrendiğimizde sığ siyasetin yerine daha reel rasyonel düşünceler altında geleceğinden şüphe ve endişe duymayan yeni nesillerin çoğunlıkta olacağından hiç kimsenin zerre miskal endişesi olmasın. Türk milleti bunu başarmak zorunda
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.