MUĞLAKLIĞIN ÇÖZÜMÜ FERASETLİ DAVRANIŞTAN GEÇER

 Değerli okurlar, 12 ayın sultanı olarak addetiğimiz Ramazanı şerif-in son günlerine hep birlikte geldik. Bir çoğumuz bu mağfiret ve bereket ayını fırsata çevirerek manevi duygularımızı daha da zenginleştirmek yoluna giderek kendimizce ibadet ettik. Hayır hasenatarda gücümüz mukabilinde eylemlerde bulunduk. İftar sofralarımızı dostlarımız, arkadaşlarımız ve akrabalarımızla paylaştık. Müslüman olarak mübarek ramazan ayını idrak etmeye çalıştık. Allah herkesin ibadetini kabul ve makbul eylesin. Lakin bu bir ay zarfı içerisinde ne kadar müsrif davranışların olduğunu en fakirimizin dahi sofrasında bir kaç çeşit yemek olmasına rağmen yine de çöplere her zaman olduğu gibi bir çok yiyecekler atıldı. Bu kadar israfın bir arada olduğu bir ülke tanımlaması var mı sizce? hali vakti yerinde olanlar her gece iftarlar verdiler. Boy boy sosyal medyada paylaştılar. Adeta güç gösterisi gibi tavırlar aldı başını gitti. Hele özellikle belediyelerin mahalle iftar ve proğramları her yıl bir önceki yıldan daha şatafatlı geçmekte. Bunca harcanan paraları gördükçe emekli, fakir fukara dert yandığında hadi ordan diyesi geliyor insanın Türkiye de bunca bolluk bereketlik var.Halen utanmadan ben geçinemiyorum diyenler yoksa nankörlük mü ediyorlar.? Hükümetin emeklilere bayram ikramiyesi vermesiyle birlikte bir nebzede olsa piyasada hareketlilik söz konusu piyasanın canlı olması reel anlamda vatandaşın ekonomik gücünü ifade etmektedir. Lakin şuanda ülkemizde sunni bir ekonomik kriz yaratmaya çalışan şer güçler bulunmakta ayrıca kimse kusura bakmasın bende dahil olmak üzere fırsatçı insanlarız benim hiç param yok diyen yanılıyor. Dilimize pelesenk olmuş klişeleşmiş olan yastık altıdaki varlıklarımız altın,para "Euro,Dolar" gibi paraları piyasanın dengesiz hareketleri karşısında herhangi bir yatırımda kullanmadan bekletenlerin sayısının ne kadar olduğunu tahmin etmek mümkün değil. Zira piyasanın özellikle 15 Temmuz 2016 yılı Fetö hain darbesinden sonra gerek içimizdeki hain yandaşların ve dış güçlerin algı operasyonu yaratarak ekonomik anlamda darbe girişiminde bulunmuşlar. Türkiye de herhangi bir olumsuzluk olmadığı halde piyasanın allak bulak olmasının asıl gayesi tamamen net ve anlaşılır. Vatandaşın en hassas olduğu canını acıtan vergiler ve pahalılık gibi menfi olan ekonomik buhran yaratılarak canına tak ettirmek ve mevcut hükümeti alaşağı etme planları haksızca ve pespayelikle yönetilmektedir. Bu müptezelliğin ülkeyi ekonomik kaosa sürüklemeye isteyenlere karşı son sözü yine feraset sahibi milletimizin vereceğinden şüphe duymamak gerekir.Kendince güvenli liman göremeyen sığ ekonomik bilgiye sahip olan vatandaşımız paralarını ne olur,ne olmaz yanlış düşüncelerle piyasaya çıkarmamaktadır. Fırsat beklemekteler bu spekülasyonlar karşısında halk olarak kenetleşme zamanı olduğunu kavramak elzemdir. Siyasi düşüncelerinizin ne kadar değerli olduğunu kabul etmemek mümkün değil. Lakin avucumuzun içinden kayıp giden bir Türkiye realitesini görmezden gelmek akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Burada siyaseten meydanlara çıkan tüm siyaset adamının iyi niyetli olmadığını söylememiz en büyük haksızlıktır. Hepsi hüsnüniyetli düşüceyle Ülke yönetimine talip olmaktalar. Lakin unutulan tek bir şey var ülkemizi bölmeye çalışanlar ile aynı yörüngede yer alırlarsa işte o zaman hezimetin en büyüğünü yaşamış olacağız. Bu dereyi bir şekilde feraset sahibi olarak geçmemiz gerekir. Kişi birini eleştiriyorsa önce aynanın karşısına geçsin ve kendisini bir sorgulasın ki, o zaman erdem sahibi olma vasfıyla yapacağı tüm eylemlerin ülke geleceğine katkı sağlayacağını düşünüyorum. Ayrıca ülkemizi yönetmeye talip olanların kısır çekişmelerinden halk olarak mustaripiz sen onu dedin ben onu dedim sığ çekişmeye artık hayır deme vakti. Gelişen, çağ atlayan,kabuğuna sığmayan, 80 milyon vatandaşın kardeşlik duygusuyla kenetleştiği sosyo ekonomik tüm ihtiyaçlarını hakkaniyetle sağlayabilecek projeler ve yatırımların katkı sunacağı huzurlu bir Türkiye de yaşamak hepimizin olmazsa olmazı diyorum. Sizce de bu muğlaktan kurtulmak hakkımız değil mi?