Gebze İMH’de küreselleşme okumaları devam ediyor

Gebze İnsan ve Medeniyet Hareketi’nde her ay geleneksel olarak düzenlenen Kitap Tahlili etkinliğinin Şubat ayı programında Daniel Woolf’un Tarihin Küresel Tarihi adlı eseri tartışıldı.

Gebze İMH’de küreselleşme okumaları devam ediyor
banner158
banner174
Tarihin Küresel Tarihi
Gebze İnsan ve Medeniyet Hareketi’nde her ay geleneksel olarak düzenlenen Kitap Tahlili etkinliğinin
Şubat ayı programında Daniel Woolf’un Tarihin Küresel Tarihi adlı eseri tartışıldı. Eğitimci-Yazar Kamil
Ergenç hocanın moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinliğe eğitimciler ve entelektüel çalışmalara ilgi
duyan Gebzeliler katıldı. Antik çağlardan günümüze tarihyazımının özetlendiği kitapta Avrupa, Çin ve
İslam tarihleri ile Amerika, Rus, Japonya ve Hindistan tarihyazımı karşılaştırmaları yapılıyor ve
tarihyazımları arasındaki etkileşimler, farklılıklar ve benzerliklere vurgu yapılarak Avrupamerkezci
egemen tarihyazımı sorgulanıyor.
NESNEL BİR TARİH ANLATISI MÜMKÜN DEĞİL
Eğitimci-Yazar Kamil Ergenç’in yönettiği kitap kritiğinde katılımcılar; “Tarih nedir? Tarih anlatısının
farklılıkları için ne söylenebilir? Nesnel bir tarih anlatısı mümkün mü? Tarihin döngüselliği ve
doğrusallığı hakkında ne söylenebilir? Tarih yazımında sarsıcı gelişmeler ve dinlerin tarihe ilişkin
beyanları ile İslami tarih perspektifi nasıl olmalı?” sorularına cevap aradı. Tarihin nesnel bir anlatısının
mümkün olmadığını veya imkansıza yakın zor olduğunu ifade eden katılımcılar, dünya tarihi boyunca
tarihçilerin egemen güç sahiplerinin etkisi ve baskısı altında bulunduğunu, üstün ve değerli cet arayışı,
ırkçı, etnik, kültürel, dinsel nedenlerle nesnel bir tarih anlatısının gelişemediğini belirterek, hepsinden
önemli olarak da, tarih yazanın doğru ve kuşatıcı bilgiye ulaşmasının zorluğunun nesnel bir tarih
anlatısının önündeki en büyük engel olduğunu kaydetti.
TARİH YAZIMINDA AVRUPATEKBİNCİLİĞİ
Dünya tarihçiliğini kapsamlı bir şekilde ele alan eserin sahibi Daniel Woolf, Avro-Amerikan tarih
yazımının antikiteden itibaren tarih yazımında oldukça ileri bir noktada olan Çin tarih yazımı ile diğer
medeniyetlerin tarih yazımını yok saydığını belirterek, Batı Avrupa tarihsiciliğinin küresel bir
hegemonya kurarak farklı tarih algılarını dışarıda bıraktığını vurguluyor. Avrupalıların dünya tarihi
imgesinin Çin ve Müslüman tarih yazımını görünce kendi tarih yazımını gözden geçirmek zorunda
kaldığını belirten Daniel Woolf, “Dünyada hiçbir uygarlık Çin kadar geçmişin kaydedilmesini ve
anlaşılmasına Çin kadar önem vermemiştir. Çin’de tarih eğitimine Almanya ve İngiltere’den 1000 yıl
önce ulaşıldığı görülüyor. 7. Yüzyılda başlayan İslam tarihyazımı, 9. Yüzyıla geldiğinde Bağdat
tarihçileri bir haftada Alman-Fransız tarihçilerinin bir yılda ürettiğinden fazla anlatı oluşturdular”
diyerek tarih yazımında trajik bir Avrupatekbenciliğinin yaşandığını ifade ediyor.
KUR’AN TARİHE ÖZEL BİR ÖNEM VERİR
Kitap tahlilinde İslam’ın tarih perspektifi üzerinde de duran katılımcılar, Kur’an’ı Kerim’in geçmiş
uygarlıkların tarihine, yükseliş ve yıkılış nedenlerine dikkat çeken mesajlarla dolu olduğunu
kaydettiler. Kur’an’ın insanlık tarihine damga vurmuş uygarlıkları ve tarihsel olayları entelektüel ve
bilimsel bir merakı gidermek için değil, ana gayesi olan “Hidayet”e, yani doğru yola yöneltmek için
gündemleştirdiğini vurgulayan katılımcılar, Kur’an’ın Müslümanlardan hayata, toplumlara, olaylara,
savaşlara ve mücadelelere tarihsel derinlikle ve evrensel bir ufukla yaklaşmasını istediğini belirttiler.
Gebze İnsan ve Medeniyet Hareketi’nin Kitap Tahlili etkinliği önümüzdeki Mart ayında Atasoy
Müftüoğlu’nun Küresel Çağda Varolmak adlı eseriyle devam edecek.

Güncelleme Tarihi: 26 Şubat 2018, 13:32
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER