Kazlar

Kazlar çok asil hayvanlar. Uzun yıllar gözlem yapma fırsatım oldu. Hiçte öyle sanıldığı gibi kaz kafalı değiller. Çok akıllı zarif temiz nazik hayvanlar.

Kazlar
banner158
banner174
 Tek eşliler. Arada eş yüzünden çıkan kavgalarda neredeyse birbirlerini öldürmeye kadar işi taşıdıklarına da defalarca şahit olmuşumdur.
Kazlar dışardan yabancı bir yavru gelse hemen sahipleniyorlar.
Sosyal yaşamları çok harika. Ve çok güçlü bağları var. Çok kinciler.
Oysa ördek ve tavuklar dışardan gelen yavruyu dışlayıp öldürüyorlar.
Hiç unutmuyorlar. Oysa biz balık hafızalı olduğumuzdan hemencecik unutuveriyoruz.
Mesela çok yakın bir tarihte;
Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, TSK’daki Cemaatçilerin temizleneceğini Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın buna direnmesi durumunda istifasını vermesi gerektiğini yazdı. F-16 pilotlarının yüzde 50'sinin Fethullahçı olduğuna dair çok sağlam raporlar var. 2016 yılında TSK'dan toplu şekilde atılacak bunlar. Hulusi Akar direnmeye kalkarsa da istifasını verir demişti.                                                                                                                                  Buna karşılık genelkurmaydan yapıldığı söylenen yazılı açıklamada ise: “Hiçbir hukuki, insani, vicdani ve akli dayanağı olmayan, basın etiğinden ve üslubundan uzak, haddini aşan haber ve yorumları yapanlar hakkında hukuki işlemler başlatılmış ve suç duyurusunda bulunulmuştur” denilmişti. 
Daha sonra taraflar aralarında sulh yapmış Rasim Ozanda tanık olarak dinlenmiş mesele kapanmıştı.
 
Kazlara dönecek olursak sokaktan bir kaz yavrusu alıp bahçemizdeki kazların yanına getirip bıraktığımızda koloni hemen yeni gördükleri kaz yavrusunu alıp sahipleniyor.
Kazlardan birisi yeni yavruyu kendi yavrusu yerine koyup kanatlarının altına alıyor.
Otladıkları çayırda diğer tüm kazların gözü o yavruda. Hepsi tetikte onu dışardan gelebilecek tehlikelere karşı koruyup kolluyorlar.
Oysa şimdi bakıldığında mesele oldukça hassasmış. Rasim haksız yere haşlanmış gibi görünmüyor mu? Herhangi bir kazkanatları altına alamamış yavru kazı.
Hatta belki biraz gagalamışlardır da kim bilir. Böyle bir ülke burası.
Kaz kadar olamıyoruz. Kendisini pek sevmem hazzetmemde ama hiçbir kaz Rasim’e sahip çıkmadı demiyorum çıkamadı. Neticede genelkurmay. Yusuf yani. Tavuklar ördekler gibi gagalayıp uzaklaştılar.

Kazların insanoğluna ders veren bir yaşam felsefesi gözlemledim. Sıkı sahiplenme ölümüne sahip çıkma.
Aile bağları ve sosyal yaşamları çok sıkı.                                                                                      
Kazlar, hayatları boyunca tek eşli yaşayan kuşlardır. Bazı insanlar gibi eşlerinin cenazeleri kaldırılırken kiminle evleneceklerini düşünmezler.
Eşleri ölen kazlar, eş seçimi için uzun yıllar beklerler. Ağırlıklı olarak da eşlerinin ölümü sonrasında tek kalmayı tercih ederler.
 
Eşlerine ve yavrularına oldukça bağlı ve sevgi dolu olan kazlar, hastalandıklarında birbirlerine bakarlar. Birbirlerinin başında iyileşene kadar nöbet tutarlar. Özellikle erkek kazlar eşlerini ve yavrularını koruma içgüdüsüyle her an tetikte yaşarlar. Yavrularını korumaya karşı çok hassastırlar. Ölümüne savaşırlar bu konuda. Ölümü göze alırlar. Biz insanlar ortada bırakıveririz.
İnsanların bazıları evlerde başkaları tarafından gelecek zararı önlemek için evlerinin kenarlarında kaz yetiştirmişlerdir.
Hatta deprem ve bazı felaketleri de önceden hisseden haber veren canlılardır kazlar. Hırsıza soyguncuya karşı çok uyanıktırlar.
Kazlar güzel canlılar ama bizim onları görecek kadar vaktimiz zamanımız yok.
Durumu akıllıca değerlendiremiyoruz. Meseleye çabuk vakıf olamıyoruz. Çünkü Kaz kafalıyız.
Allah, din, İslam, iman, ahlak adına cemaatler bizi söğüşlüyor. Çünkü kaz gibi yolunmaya uygunuz.
Doğruya sahip çıkamıyoruz. Doğruyu söyleyemiyoruz. Çünkü kazın ayağı öyle değil.
Göçmen kuşlardan kazlar beş bin kilometre uçarlar. İnanın bazen kaz olasım geliyor.
 

Güncelleme Tarihi: 08 Ağustos 2016, 22:36
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER