Darıca ilçesinde sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle kahvaltıda bir araya gelen Işık, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çeşitli terör örgütleri ve çetelerle mücadele ettiğini söyledi. Mülteci sorununa da değinen Işık, terör konusunda da verilen mücadeleyi kullanılan teknolojiyi anlattı.
TERÖRİSTLERE HADDİNİ BİLDİRİYORUZ
Bakan Işık ilk olarak terör konusuna değinerek; "Türkiye Cumhuriyeti'nde terörle mücadele tarihinde bugüne kadar görmediğimiz düzeyde bir uyum var" tespitinde bulunarak, "Bu da başarılı operasyonların yapılmasını sağlıyor. Bunu yaparken da ilk defa bu kadar fazla teknoloji kullandığımız terörle mücadelemiz var. Şehit veriyoruz, yüreğimiz dağlanıyor ama oradaki teröristlere de haddini bildirme noktasında tereddüt oluşmuyor" şeklinde konuştu. Işık, bölge halkının terör örgütünün destekçilerine prim vermediğini belirterek, çözüm sürecinin sabote edilmesinden sonra ortaya çıkan tablodan bölge halkının terör örgütü ve destekçilerini sorumlu tuttuğunu söyledi.
AVRUPA BU YÜKÜ KALDIRAMAZDI
Türkiye'nin 3 milyonun üzerinde sığınmacıyı kabul ettiğini anlatan Işık, "Bu kadar insan Avrupa'ya yayılsaydı bu yükü Avrupa kaldıramazdı. Sosyal olaylar çok fazla olurdu. Şu anda 200 bin-300 bin mülteci gitti diye bütün Avrupa'nın siyaset dengeleri bozulmaya başladı. Bu millet o kadar asil bir millet ki 3 milyon mülteciyle ensar olmanın gereğini yerine getiriyor. Umudumuz, bir an önce zalim Esed rejiminin tasviye olması ve bu insanların evlerine, sıcak yuvalarına kavuşmaları" ifadesini kullandı.
PARALELLE MÜCADELE BEKA SORUNUDUR
Türkiye'nin "paralel çeteyle" mücadeleyi de taviz vermeden sürdürdüğünü anlatan Işık, şöyle konuştu; "Hiç kimsenin bu ülkenin imkanlarını küresel güç merkezlerinin emrine vermesi çalışmasına müsaade edemeyiz. Bu noktadaki paralel ihanetin bedeli de artık hukuk tarafından tek tek soruluyor. İnşallah bu mücadele sonuna kadar devam edecek. Paralel çeteyle mücadeleyi siyasi bir mücadele olarak görenler kesinlikle yanılırlar. Paralel yapıyla mücadele bir devletin beka mücadelesidir. Bir ülkenin devlet yapısı içerisinde amirinden değil de hiyeraşinin dışında ağabeyinden talimat alarak iş yapan bir yapıyı hiçbir devlet kabul etmez, Türkiye Cumhuriyeti de kabul etmiyor. Bundan sonra da bu mücadele de kararlılıkla sürdürülecek."
