Her ne kadar son dönemlerde Türkiye’deki büyük şehirlerin 30 adedi “Bütünşehir Belediyesi” olarak yeniden tanzim edilip ilçe belediyelerinin yetkileri de önemli ölçüde Büyükşehirlere verildiyse de İlçe belediyelerinin imar bölümünden kaynaklanan şikayetler bitmek bilmiyor.
Belediyelerin imar işlerinin tırpanlanması ile ilgili 2013 yılının Mart ayında dönemim Çevre ve Şehircilik bakanı Erdoğan Bayraktar tarafından hayata geçirilmeye çalışılan yeni düzenleme uygulama konuldu mu-konulmadı mı şu an bilmiyoruz ancak İlçe belediyelerinin imar bölümlerinde yaşanan keşmekeşlik vatandaşın büyük oranda sorun yaşamasına vesile olduğu muhakkak.
Dönemin Çevre ve Şehircilik bakanı Erdoğan Bayraktar o günlerde "Kontrol bakanlıkta olacak, Yeni İmar Kanunu, ruhsatta belediyelerin elini zayıflatacak. Yetkileri kısıtlanan belediyelerde rant tartışmalarını bitireceğiz” diye konuşmuştu.
O dönem Özel bir ekiple altı aydır kanun için çalışan Erdoğan Bayraktar, yeni yasanın imarda kanayan birçok yaraya merhem olacağını ve yeni düzenleme özellikle belediyelerin imar yetkilerini alması nedeniyle hayati olarak nitelendirmişti.
O gün düşünülen düzenlemede “Metrekare oyununa son verileceği ,Daire satışlarında istenildiği gibi metrekare gösterme dönemi biteceği, Dairenin izdüşümünden, yalnızca duvarları çıkarak net metrekaresi belirleneceği, Belediyeler yetkilerini aşan inisiyatif kullanarak emsali yükselttikleri ve yeni yasa ile, artık imar ve iskan ruhsatlarında belediyelerin yetkisi kısıtlanacağı, İmar yönetmelikleri belediyelerin değil Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kontrolünde olacağı, Değişikliklerde de yetkilerin bakanlıkta olacağı, Ayrıca 5 yıl içinde kamulaştırılamayan arsaların da hak sahibine iade edileceği, Daha önce çok zor ruhsat alındığını ancak binada keyfi değişikliklerin kolay olduğu bunun içinde Sistem kökünden değiştirileceği, Belediye ruhsatı gereken zamanda vermezse bakanlığın devreye gireceği, Buna karşılık sürekli denetim yapacak bir mekanizma kurulacağı dolayısı ile sistemde ruhsat kolay alınırken denetim zor aşılacağı da” dönemin bakanı Erdoğan Bayraktar tarafından açıklanmıştı.
Erdoğan Bayraktar yukarıdaki düzenlemeleri yaptı yapamadı derken 17-25 aralık tarihlerinde meydana gelen olaylar sonrasında görevden alındı, söyledikleri de muhtemelen “Yanlış iş yapandan doğru hizmet çıkmaz” anlayışı ile rafa kaldırıldı.
Erdoğan Bayraktar’ın yerine gelen dönemin bakanı İdris Güllüce’de 2015 yılının Mayıs ayında katıldığı İmar Mevzuatı Çalıştayı’nın açılış programında “Cillop gibi bir imar yasası yapacağız çevre ve şehircilikle ilgili çeşitli çalıştaylar yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz, Dünya çok hızlı gelişti ama mevzuatta problemlerimiz, eksikliklerimiz var. Planlı alanların imar yönetmeliği başta olmak üzere, imar mevzuatımızın yeniden gözden geçirilmesi artık kaçınılmaz hale gelmiştir, Türkiye’deki imar kanununun 1985 yılında yürürlüğe girdi İmar kanunumuz, yayınlanmasından sonra karşılaşılan aksaklıklar nedeniyle bugüne kadar 20 kez değişti, Sık yapılan revizyonların ötesinde, gerek imar planı gerekse uygulama yönetmeliklerinde planlar bütünlüğü problemi oldu. Aynı durumdakilerde bile birbirleriyle çelişen hükümler ortaya çıktı. Hala bakanlığımızın adının ‘bayındırlık’ yazıldığı mevzuatlarımız var. Dünya çok hızlı gelişti ama mevzuatta problemlerimiz, eksikliklerimiz var. Planlı alanların imar yönetmeliği başta olmak üzere imar mevzuatımızın yeniden gözden geçirilmesi artık kaçınılmaz hale gelmiştir,imar mevzuatının tamamının 1 Ocak 2016’dan önce revize edilmesi gerekir” diyerek mevcut durumdan rahatsızlığını da dile getirmiş.
Şimdi Erdoğan Bayraktar’da yok, İdris Güllüce’de yok, Bakanlığın başına gelen yeni siyasetçi Belediyelerin İmar ile olan işlerini daha mı çok azaltacak yoksa fazlalaştıracak mı bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Şartlar ne olursa olsun İlçe belediyelerinin imar ile ilgili yetkilerinin büyük bir çoğunluğunun Büyükşehir Belediyelerine devredilmesi ile bu güne kadar kanayan yara da kapanacak, İlçe belediyeleri de vatandaşı bıktıran “bugün git yarın gel” işgüzarlığından kurulmuş olacaklar.