Değerli okurlarım, Afrin "Zeytin Dalı Harekatı" mehmetçiğimizin azim ve kararlığı ile PKK/PYD/YPG ve DEAŞ örgütlerine yönelik hemen hemen bir haftadır.Hava muhalefetinin zorluklarını bir tarafa bırakarak terör örgütlerine ağır zayiatların verildiği.Tahminen 300'ün üzerinde teröristin etkisiz(Ölü)hale getirildiği bilgileri yer almaktadır. PYD'liler ABD'ye bu harekatı durdurması yönünde çağrı yapmasıda operasyonun Türk mehmetçiği tarafından günbe gün zaferle sonuçlanacağını işaret etmektedir. Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu Avusturya'lı mevkidaşı ile yapmış olduğu ikili görüşmenin akabinde,gündemde yer alan konularla alakalı basın mensuplarının sorularını verdiği cevapta:ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un güvenli bölge önerisine yönelik olarak "Zeytin Dalı Harekatı'nı'' başlattıktan sonra güvenli bölge açıklamasına karşı Türkiye Devleti operasyonu başlatırken,Suriye halkı için,yerinden yurdundan edilmiş insanlar için güvenli bölge olacağını deklare ettiğimizi,Türkiye-Suriye sınırında,10 km güvenli bölge düşünüldüğünü lakin 30 km öteden Türkiye'ye roketlerin geldiğini.bu açıdan Türkiye'ninde 30 km'ye kadar operasyon yapabileceğini,Bu bağlamda Türkiye olarak ABD'yle ciddi bir konuyu,samimi bir şekilde görüşmemiz açısından önce birbirimize karşı olan güveni yeniden tesis etmemiz gerektiğini manidar bir şekilde bakanımız ifade etmiştir. 

Bu bağlamda ABD'nin YPG'ye verdiği silah,Münbiç'ten bu yana verdikleri taahhüte bağlı kalmadıkları,Fetö'nün halen ABD'de dokunulmadan yaşamasına çanak tutmalarıda güven bunalımına sebep olmuştur.Bizim ABD ile güven tesis edebilmemiz için ABD tarafından dostane ve müttefiklik etiğine yakışır somut adımları atmalarının gerektiğini,güven duymadığımzı ve sorun yaşamamızın asıl müsebbibi kendilerinden kaynaklandığını tutarsız davranmaları güvensizliğe yol açmaktadır.
Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımızın ABD'ye karşı dik durması karşısında ABD Başkanı telefonla görüşmesi sonrasında ABD 'de yapılan açıklamalar ABD'yi kendi içerisinde ikileme sokmaktadır.Beyaz saray ve Pentagon ayrı tellerden saz çalmakta bu da ABD'nin kendi içerisindeki düzenin ne kadar belirsizliğe ve güvensizliğe sevk ettiğini göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti yapılan Afrin opersayonunun sınırı açısından ne kadar meşru bir harekat olduğunu sınırımızı tehdit eden terör örgütlerinin sonu gelene kadar bu harekattan vazgeçmeyeceğini,madem ABD bizim müttefiğimiz ise ikili oynamayacak bu örgütlere vermiş oldukları silahları toplayarak bize yönelik tehdit unsurlarının bertaraf edilmesi adına en önemli adımı gerekmesi lazım olduğunu tüm dünyaya ülkemizin yetkilileri deklare ederek bir kez daha haklılığımız ön plana çıkmıştır. Dış diplomasi açısından Türkiye'nin itidalli yaklaşımları karşısında emperyal küresel güçler sınıfta kalmışlar.Bu görüşmelerin ardından Sayın CHP Genel Başkanın " Ben Türkiye'nin açıklamasına inanıyorum" diyerek destek vermesi devlet adamı olarak bir kez daha gönüllerde taht kurmuştur. Kılıçdaroğlu'nun dış politikada ve Afrin operasyonunda vermiş olduğu milli dayanışmasına karşı HDP'li Baydemir'den sert eleştirilerin gelmesi oldukça manidar. Zira terör örgütleri ile aynı çanakta yallanan bu güruhlar şimdi kalkmış ülkenin anamuhalefetine ve hükümetine fütursuzca dil uzatmaktalar. Bu pespaye tavırlar takınarak adeta ülkenin iç dinamiklerine dinamit koymaya çalışan müptezellerin yaptığı  basiretsiz beyanatlarında:AKP-MHP-CHP koalisiyonu Kızıl elmayı mı dişlersiniz,yoksa üçünüzde ayvayımı dişlersiniz diyerek boyundan büyük laflar eden bu ahmaklara gerek Kürt halkı,gerekse de Türk adaleti gereken dersi vereceklerinden kimsenin zerre miskal endişesi olmasın. Nasıl ki, Mehmetçiğimiz dış mihraklara haddini bildiriyorsa,faşizan ve bir o kadar ülkemizin anayasal düzenini bozmaya çalışarak Kürt-Türk çatışmasını provoke edenlerden de hesap sorulacak artık hakketmedikleri şanlı meclistende bir an önce el çektirilmeleri gerekliliğine tüm yurtsever vatandaş olarak vuslatla beklemekteyim.Bunun yanında Sayın Cumhurbaşkanımızın,Genel Kurmay Başkanımızın,Ordu komutanlarını ve Devlet erkanlarının Hatay ilindeki harekat merkezine giderek operasyonu yerinde takip etmeleri bir kez daha operasyona katılan mehmetçiklerimize moral ve motivasyonu yükseltmiştir.Akabinde Kilis'e teröristlerce Buseya dağından atılan 2 roket sonucunda yatsı namazı saatinde camiinin kubbesine ve bir apartmanın çatısına isabet alması neticesinde iki vatandaşımız hayatlarını kaybetmiş. 12 kişide yaralanmıştır.Bu vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet yaralılarımızında bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyoruz. Tarih bir kez daha görmüştür ki, Türk ordusu vatanın bölünmez bütünlüğü adına sınırını kanıyla,canıyla müdafaa ve muhafaza etmektedir. Çıkmış oldukları bu kudsi davada Rabbim yar ve yardımcıları olsun.