Efendim, son günlerin dikkat çekici konularından biri de belediyelerin sahipsiz sokak köpekleri için yaptırdıkları şatafatlı, saray görünümlü barınaklar.

Bir belediye barınak yaptırmalı mı? Tabii ki de yaptırmalı. Milletin beklentisi, sahipsiz sokak köpeklerinin toplanması ve bu köpeklerin hayatını idame ettireceği alanların oluşturulmasıdır. Ancak bu barınaklar şatafatlı yaptırılıp bir de kör göze parmak misali milletin gözüne birtakım medya çalışmalarıyla sokulunca, ekonomik darboğazdan geçtiğimiz günlerde tepkileri de beraberinde getirebiliyor.

Belediyeler elbette barınak yaptıracak; ancak bunu çok büyük bir proje, icraat gibi milletin gözüne sokmayacak. Yapılacak barınak, adı üstünde mütevazı bir köpek barınağı olacak.

Halkı ilgilendiren kısım, ilgili belediyenin sokak köpekleriyle etkin mücadelesidir. Bir belediye sokaklarından sahipsiz sokak köpeklerini topluyor mu, toplamıyor mu? Bizi ilgilendiren konu buraya kadardır. Topluyorsa millete hizmet ediyor der, alkışlarız. Ötesi vatandaşı ilgilendirmiyor.

Ancak konu o kadar hassas ki; belediyelerimiz, köpek lobisinden korkusuna mıdır, bir yerlere mesaj vermek için midir, siyasi bir kaygı mıdır bilinmez, önce “Bakın biz köpekleri topluyoruz ama muhafaza edeceğimiz yerler şöyle lüks, böyle ihtişamlı; sakın bizi köpekleri topluyoruz diye eleştirmeyin, hedefe koymayın.” mesajı veriliyor.

Köpek lobisi ya da medyadaki bu konunun öncü belli tiplerinden korktukları kadar milletten korkmuyorlar.

Yapmayın efendiler, yapmayın. Millet zor ekonomik koşullarda inim inim inlerken, kör göze parmak misali milletin gözüne bu şatafatlı işleri sokmayın; hele hele bu işler üzerinden PR yapmayın. Eleştirilince de millet bizi anlamıyor diye serzenişte bulunmayın.

Millet, memleket sorunlarına, şehrindeki sorunlara eğilmenizi bekliyor. Milletin gündemi çok farklı. Sokak köpekleri de bu sorunların başında geliyor elbet.

Toplayın, alkış alın; toplamıyorsanız da milletin sandıkta vereceği cevaba hazır olun. Bakın, “CHP’li belediyeler dürüstçe biz hayvan yasasını uygulamıyoruz, tanımıyoruz.” dediler, hiçbir yaptırıma maruz kalmadılar. Adamlar kanunu tanımıyoruz diyor ama yasa işleticiler sessiz. CHP’li belediyeler tartışmalardan uzak, kafaları rahat.

Yasayı uygulamak isteyen AK Partili belediyeler ise yasayı uygulamaya çalışırken kendi kalelerine gol atıyor.

Hem köpekçi tayfayı memnun edeyim hem vatandaşı memnun edeyim diye bir anlayış olamaz. Yapacağınız işler birilerini değil, halkın büyük bir kesimini memnun edecek şekilde yürümeli. Anlıyoruz; siyaset ve medyaya yerleşmiş lobinin baskısı altındasınız. Onlar çok kolay olay çıkarabiliyor.

Geçtiğimiz hafta bir valiliğimiz, şehrin barınağında ölüp hayvan mezarlığına gömülen köpekler için açıklama yayımlıyor; konuyla ilgili soruşturma başlattık, araştırıyoruz diyor.

Niye?

Hayvanseverlerden gelebilecek tepki ve linç korkusuyla kendisini korumaya alıyor. Araştırmanızı yaparsınız, mesele şudur dersiniz. Yüzlerce sokak köpeğinin olduğu bir barınakta elbette yaşa bağlı, hastalığa bağlı ölümler olacaktır.

Bu anlayış ve korkuyla sahipsiz sokak köpekleriyle mücadele yürütülmez. Biraz cesaret, biraz da irade lazım.

Defalarca kanıtlandı ki ülkenin en önemli siyasi, ekonomik, toplumsal ya da dış politikada olan herhangi bir sorunu “kim çözer?” diye sorulunca, tüm anketlerde açık ara AK Parti hükümetleri çözer diyor.

AK Parti, bu milletin hizmet için, tüm sorunların çözümü için tek umududur. Keşke bu umut için alternatifleri de olsaydı ama yok işte.

Bu milletin umutlarını daha fazla törpülemeyin.

İyi bir hafta diliyorum.

Medya Muhtarı