Hükümet ile Paralel yapı arasında başlayan mücadele sonrası “Devlet içerisinde Devlet olmaya çalışan” yapı mensupları ile geçtiğimiz dönem geri dönülmez noktalara kadar ulaşan operasyonlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklamalarına bakıldığında kesinlikle durmayacak gibi görünüyor.
Çarşamba sabah saatlerinde başlatılan ve İzmit merkez ile Gebze’de daha çok hissedilen operasyon sırasında 80 civarında isim Paralel yapı mensubu olmak iddiası ile gözaltına alındı, Bu göz altıların ne kadar süreceği gözaltına alınan isimlerden kimlerin tutuklanacağı yada kimlerin serbest bırakılacağı şu an için belli değil.
Burada çok önemli bir nokta var ki bizi de aslında bu nokta ilgilendiriyor, Bilindiği gibi biz çok uzun yıllardır gazetecilik yapıyor ve tarihe tanıklık ediyoruz bu yüzden pek çok insan için “bilinmez” olan pek çok mesele bizim gözlerimizin önünde cereyan ettiği için olup bitenlere de canlı şahitlik ediyoruz.
Çarşamba günü yapılan operasyonda göz altına alınan isimlerin nerede ise bir tamamını çok yakından tanıyoruz, Bu nedenle gözaltına alınanların hiçbir birisinin “Biz Cemaate ne önceden nede şimdi sempati duymadık, Cemaatin yaptığı faaliyetlerde görev almadık” deme gibi bir şanslarının olmadığını çok yakından biliyoruz.
Çarşamba gününden itibaren vakit geçtikçe daha doğrusu Paralel yapıya mensup oldukları gerekçesi ile gözaltına alınan isimler netlik kazandıkça konuştuğumuz vatandaşlarından hiç birisinden “Bu isimler Paralel yapıya mensup değil” ifadesini kullanmadı aksine konuştuğumuz vatandaşların tamamı “İsimler eksik Paralel yapıya mensup oldukları hemen herkes tarafından bilinen isimlerinde alınması sorgulanması lazım” fikrinde birleşmiş durumdalar.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın paralel yapıya savaş açtığı günlerde bile Çarşamba günü gözaltına alınan isimlerin bir tamamı Paralel yapıya yanlış yapıldığını son derece net bir şekilde ifade ediyor ve yapılan operasyonların bir an önce durdurulması gerektiğini söylüyorlardı.
Paralel yapı ile mücadelenin en üst seviyeye çıktığı günlerde şu an gözaltına alınan isimler şartlar gereği Cemaatten uzaklaşma yoluna gittiler ancak o süreçte Kocaeli’de biraz siyaset ile ilgilenen herhangi bir vatandaşa “Kocaeli’de cemaete yakın isimleri yazın” denilse Çarşamba günü göz altına alanlar yazılırdı.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi yapılan sorgulamalar sonunda mahkemeler bir karar verecek o saatten sonra da herkes kaderine razı olacak, Bir dönem Cemaate yakın olmanın avantajlı durumundan bugünkü noktaya gelinmesi ile ilgili süreçte herkesi bir yere savuracak gibi.
Türkiye’de bilindiği gibi zaman zaman belli partiler belli STK’lar “tehlikeli “olarak kabul ediliyor, MGK’da alınan kararlar sonrasında ise “kırmızı kitaba” giren bu kurum ve kuruluşlar ilede uzun yıllar mücadele ediliyor.
Şu an göz altında bulunan isimler ile ilgili belirttiğimiz gibi “Cemaate yakın” oldukları noktasında hem kendilerinin hemde kamuoyunun kanaati aynı noktadadır, Bir Cemaate yakın olmanın suç olup olmadığının kararını da biz değil Devletin ta kendisi veriyor.
Kocaeli sınırları içerisinde başlatılan Paralel yapı operasyonunun bu şekilde kalmayacağı ve operasyonların derinleşerek devam edeceği konusunda bütün kamuoyu hemfikir ancak bizim sürekli, belirttiğimiz gibi Hükümet Paralel yapı ile ilgili mücadeleyi Belediyeler noktasında yapmadıktan ve herkesin paralelci olduklarını bildiği Yerel yöneticileri “sırf bizim partimizdendir” diye soruşturma dışında tutulması vatandaşın dikkatinden kaçmıyor Mücadelenin samimiyetine inanılmıyor.
Zira bizde inanmıyoruz.
