Bizim vatandaşımız vücudunun herhangi bir bölgesinde meydana gelen rahatsızlık dolayısı ile kısa bir müddet sağlık kuruluşlarında dolaşmak zorunda kaldığında anında “Allah hiçbir kulunu hastanelere düşürmesin ancak hastanelerinde eksikliğini vermesin” şeklindeki ifadeyi kullanıp kendisini kurtarır.

Başbakanımız Binali Yıldırım her ne kadar hastanelerin acil servisleri vasıtası ile Sağlık sistemimizi daha sevimli hale getirmeye çalışıyorsa da yolu herhangi bir şekilde özel yada resmi bir hastaneye düşen bir vatandaşımız “Allah bizi bir daha buralara düşürmesin hastanelere sağlıklı giren hasta çıkar” demekten kendisini alamıyor.

Biz son üç günde bir yakınımızın tedavi süreci ile ilgili önce Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Hastanesine, Sonra Kocaeli Devlet Hastanesine en sonunda da Gebze Medicalpark hastanesine gitmek zorunda kaldık, her üç kurum ile ilgili maalesef olumlu bir ifade kullanamıyoruz zira durum bilindiğinden sanılandan kat be kat daha kötü.

Belki nüfus olarak Türkiye’nin en kalabalık bölgelerinin başında bulunan Marmara bölgesinde yaşadığımızdan olsa gerek hangi sağlık kuruluşuna girsek nerede ise nefes almaya bile imkan bulamayacak bir şekilde hastaların balık istifi halini görüyor ve ister istemez “Bu millet ne yaptı da bu ezayı bu cefayı çekiyor.? “ demekten kendimizi alamıyoruz.

Böylesi bir noktada suçu Sağlık kuruluşlarında görev yapanlara bulmak bize göre son derece ucuzculuk olur ki biz bunu yapmayacağız ancak vatandaşların sabah erken saatlerden gece geç saatlere kadar sadece ve sadece tedavi olmak adına karşı karşıya kaldıkları muamele gerçekten insanın içini acıtıyor.

“Devletin Sağlık kuruluşlarında bu kadar sıkıntılı bir süreç var o zaman hiç değilse Özal sağlık kuruluşlarına gideyim belki biraz daha fazla paramız gider ama bu kadar sıkıntı yaşamayız” diye düşünen ve son derece ihtişamlı bir şekilde dekore edilen Özel hastanelerin yolunu tutan vatandaşlarımız da daha ilk andan itibaren hayal kırıklığı yaşamaya ve durumun Devlet hastanelerinden farklı olmadığını üzülerek anlıyorlar.

Türkiye’de bulunan Sağlık kuruluşları ile ilgili hangi görevli, hangi akademisyen, hangi Teknik eleman bundan 15 yıl önce Sağlık noktasından hangi sorunları yaşamışsa bugün bu kişilerin sağlık ile ilgili düşüncelerine baktığınızda 15 yıl önce yazdıklarının bugünde geçerli olduğunu üzülerek görecek ve hayıflanacaksınız.

Devleti yönetenlerin pek çok görevi vardır ancak Sağlık/Güvenlik ve Eğitim gibi olmazsa olmaz 3 temel görevin olabildiğince rahat olabildiğince huzurlu ve ücretsiz verilmesi gerekiyorken Sağlık ve Eğitimin bırakın ücretiz olmasını vatandaşların tedavi olmak adına bile karşı karşıya kaldıkları muamele yıllar yılı değişmeyen kötü bir alın yazısı olarak yanı başımızda duruyor.

Türkiye Cumhuriyetinin bir sağlık politikasının olduğu ve bu politikanın da iş başına gelen her hükümetin Sağlık bakanı tarafından tekrarlanır durur, Ancak bu duruma açıklamayı yapan Sağlık bakanı ve Bakanın mensup olduğu birkaç partili dışında hiç kimsenin inanmadığı da herkesin bildiği bir gerçektir.

Sağlık politikası değişmeden, Sağlık hizmeti alan ile sağlık hizmeti verenin bir nokta buluşamadığı bir ülkede sağlıklı nesillerin yetişmesini beklemek ancak saflık olacaktır, Batı dünyasının sağlıkta hangi noktalara geldiği ve vatandaşının en üst düzeyde sağlık hizmeti alabilmesi için nasıl olağanüstü bir çalışma yaptığını görünce “Biz neden böyle değiliz.?” sorusunu sormaktan kendimizi alamıyoruz.

Bu kadar olumsuzluk dışında vatandaşımız herhangi bir rahatsızlığında “ Şu an hastayım ancak herhangi bir hastaneye gittiğimde şu anki durumdan daha beter bir hale geleceğim” endişesini biz kendimizi bildik bileli taşıyorsa söz bitmiş demektir.

Biz bu fikirlerimizi herhangi bir siyasi hesap yapmadan açıklıyoruz, Sağlıklı nesillerin yetişmesi adına sağlık politikamızın daha sağlam temellere oturtulmasından başlayıp içerisinde bulunan hastaları emniyet şeridinden hastanelere yetiştirebilmek adına ölümüne bir mücadele veren Ambulanslara yardım edilmesine kadar verilecek olan eğitimin yeniden başlatılmasına kadar alınacak çok sayıda önlem bulunmaktadır.

Aksi takdirde “olmaya cihanda bir nefes sıhhat gibi” şeklinde hayat bulan sağlık anlayışımızın yerlerde süründüğü bu dünyada “Sağlık sistemimiz tıkır tıkır çalışıyor” açıklamasını yapan herkesin bu milletin aklı ile dalga geçtiği artık daha geniş kitleler tarafından seslendirilmektedir.