Uzun yıllardır Güneydoğu bölgemizde var olan terör ile ilgili alınan önlemlerin yetersizliği birazda artık işe yaramayan politikalar yüzünden terör her geçen gün daha üst noktalara kadar çıkmış oldu.
Önceki gün Gaziantep ilimize bir mahalle düğününde patlatılan canlı bomba sonucu 51 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi terörün bundan sonra canımızı daha fazla yakacağını gösteriyor.
Mevcut hükümetin yıllar yılı devam eden ve son dönemlerde iyiden iyiye artış gösteren terör ile en azından yeteri kadar mücadele edemediği özellikle de bu tür hadiseleri daha önceden öğrenmesi gereken MİT’in artık yetersiz kaldığı gerçeği bütün vatandaşlarımız tarafından kabul edilmektedir.
15 Temmuz gecesi meydana gelen darbe girişimi sonrası FETÖ ile başlayan mücadele sırasında asıl görevleri PKK terör örgütü mücadele etmek olan üst rütbeli subayların büyük bir çoğunluğu Darbe girişimi dolayısı ile gözaltına alınınca Türkiye aynı anda hem PKK ile hem de FETÖ terör örgütü ile mücadele etmek zorunda kaldı.
Gelinen noktada artık belli oldu ki Türkiye hem FETÖ ile hem bölücü terör örgütü PKK ile daha uzun bir süre mücadele edecek Türkiye Cumhuriyetinin bu iki terör örgütünün kökünü kazımdan mücadeleyi bırakmak gibi bir şansı olmadığına göre geriye bir tek şey kalıyor oda “Topyekün mücadele”
AK Parti hükümetinin 15 yıldır Terörle mücadelede hangi nokta olduğu daha açık bir ifade ile terörle mücadele de başarılı olamadığı artık netleşmiş vaziyettedir, Terör hadiselerinden önce terör örgütlerinin hazırlıklarından haberdar olamayan dolayısı ile terörü önleyemeyen Hükümetin 15 Temmuz tarihi dolayısı ile içerisine düştüğü umutsuzluk tuz biber olmuş durumda.
15 Temmuz sonra iktidar ve muhalefet partilerinin bir araya gelerek çizdikleri “Birlik ve Bütünlük” tablosu bütün milletimizin takdirini kazanmıştı, Ancak Yenikapı’da ortaya konulan bütünlük devam eden günlerde tekrarlanmayınca AK Parti yine tek başına çözüm aramaya başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın böylesi bir süreçte FETÖ ve PKK örgütleri ile mücadelede içerisinde CHP ve MHP’nin de bulunduğu bir “Milli Mutabakat Hükümeti” var olan sorunların çözümünde son derece önemli bir rol oynayacaktır, İçerisinde CHP ve MHP’nin de bulunacağı bir “Milli Mutabakat hükümeti” milletimizin moral değerlerini de üst seviyelere çıkartacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı ile oluşturulacak “Milli Mutabakat Hükümetinde” partilerin genel durumlarına göre dağılımı yapılacak olan Bakanlıklar aracılığı ile Terör örgütleri ile daha sert ve daha netice alınabilir bir noktaya kısa zamanda gelinebilecektir.
CHP’de de MHP’de Türkiye’nin sıkıntılarını çok iyi bilen kendisini çok iyi yetiştirmiş, Dünyayı ve Türkiye’yi çok iyi okuyan siyasetçiler mevcuttur, Dolayısı ile konusunda uzman olan bu siyasetçilerin sunacakları katkı Türkiye’nin içerisinde bulunduğu sıkıntıları büyük oranda giderebilir.
AK Partiye oy vermiş yada AK Partinin tabanında siyaset yapan arkadaşlarımız da “Mili Mutabakat Hükümetinin” hayata geçirilebilmesi adına parti yönetimini baskı altına almalıdırlar, Zaten uzun sayılabilecek bir süredir AKP ile MHP’nin siyaseti hemen her noktada kesişmiş durumdadır, geriye bir tek CHP kalıyor ki CHP’nin de oluşturulacak bir “Milli Mutabakat Hükümetinde” bulunması bugünlerde “İmkansız” olarak bilinen pek çok sorunun giderilmesinde çok büyük kolaylıklar sağlayabilir.
Türkiye bu sıralarda hiç olmadığı kadar zor bir “Ateş çemberinden “geçiyor, Böylesi bir zor durumda “Particilik yapmak” zaten anlamsız , Zira hepimiz biliyoruz ki Güvenliğin olmadığı her gün başka bir şehirde patlayan bombalar yüzünden herkesin çaresiz kaldığı bir memlekette önlem alınmadığı takdirde siyasi partilerin işlevi de olmayacaktır.