İlginç bir yaklaşımı var Dilipak’ın. Nazik bir şekilde ince uyarılar yapıyor, ama nafile kendisini ipleyen yok. İnsan makamda tanrılaşıyor çevre şartlar çıtayı yükseltiyor ve bir canavar yaratıyor. Yerel yönetici çevre şartlarla beraber nefsi müdafaayı yanına alınca hakim kanaati şeklinde tezahür eden olgu ortadan kalkıyor. Hakim çevre şartlarla beraber bazen vicdani kanaat kullanabilirken yerel yönetici daha da  şirazeden çıkabiliyor. Yerel yönetici adil kanaat kullanabilme cüretini cesaretini adaletini gösterebilse mesele çözülecek ve canavar ıslah olacak.
***
İşte bu noktada il ya da ilçe haritası önünde olan yerel yönetici ‘enel hak’ sıfatının kendisinde tezahür ettiği kanısına kapılıyor. Çevre şartlarda en büyük sensin deyince ikisi bir araya gelip canavarı ortaya çıkarıyor. Çevre şartlar çıtayı da yükselterek işi çığırından çıkarıyor.
***
Yeşil alan imara açılamaz ayetini hadisini size söylerken bir başkasına içtihat kapısını da açıyor. Adalet kamu vicdanında ağır yaralar açmaya başlıyor. İki aynı olayda farklı iki karar çıkınca birisi büyük zarara uğrarken diğeri fahiş bir ranta kavuşuyor. Dilipak bunu anlatıyor sanırım. Omuz başında iki melek gibi istihbarat gözünüzün önünde diyor ipleyen aldırış eden tırsan yok. Uyarılara kulak asan olmuyor ama iki gün sonra biz bilmiyorduk sözü de bir işlerine yaramayacak devlet ben bilmiyorum bahanesini uzunca bir süredir kabul etmiyor. Eğitim şart diyor.
***
Yeşil alanı ya da imarı az alanı siz alıp yüksek imar verilmesini sağlıyor adalete gölge düşürüyorsunuz diyor. Para kazanın ama usulünce diye uyarıyor Dilipak. Bir süredir bu dördüncü ciddi uyarısı. Neme lazım dikkat etmekte fayda var ama görüyorum ki uyarıyı kaale alanda takanda yok. Adam boşu boşuna karavana ateş ediyor diyorum. Ne diyeyim bilemiyorum imara dikkat diyor adam anlasanıza.
***
İşte dünkü haberlerden birinde köşe yazısından bir cümle belki işinize yarar.
***
                                                                                                                                                                                         ‘Öyle imar yasağı getirdiğiniz arsayı siz alıp sonra imar çıkartmayın. Sizi gören, duyan, bilen bir Allah var, Allah’tan korkmayanın kuldan utanması olur mu?. Bakın bizi derin yapı da, paralel de, çeteler de izliyor. Uluslararası sistem de izliyor sizi. Günü gelince yapıp ettiklerinizi önünüze koyarlar’
***
Ben Dilipak dikkat çekiyorsa altı doludur diyorum. Mesajlar hep telefona kısa mesaj olarak gelmiyor.
Ama üzülmüyor da değilim. Çok örnekler var yakın geçmişimizde. Acı örnekler. Kral benim istediğimi yaparım demek yok. ‘Gururlanma padişahım senden büyük Allah var’ düsturuna sahip üst düzey yöneticiler var onlara büyük iş düşüyor.
***
Adaleti unutmayalım. Adil olalım.