89 liralık Osmangazi köprüsünü son bir defa daha ücretsiz geçmek için gözünü karartan sürücü dün yine bu sütunlarda belirttiğimiz gibi 400-500 bin liralık son model aracı ile 15-20 bin lira ödediği tatil beldesinden dönmüş verdiği onca paraya acımaz iken Köprüye 89 lira vermemek için sarf ettiği çaba bizim ahlaken hangi noktalara kadar geldiğimizin anlaşılması açısından son derece önemlidir.
İnsanın yoksul olması fakirlik içerisinde yüzmesi ayıp bir şey değildir, Neticede insan doğduğunda rızkı Allah tarafından verilir, rızkı kesilen insan ise zaten bu hayata elveda demiş bu dünyadan ayrılmış vaziyettedir.
İşte asıl ayıp olan ihtiyacı olmadığı halde bulabildiği her platformda kendisine ait olmayan daha da açık bir ifade ile kendi hakkı olmayan mal ve mamüllere saldırıp açgözlülük yapması ve ondan sonrasını düşünmemesidir.
Uzun yıllardır insanımız “Sosyal yardımlar” dolayısı ile bedavacılığa alıştırıldı, daha çok Makarna ve Kömürde kendini bulan bu sosyal yardımlara ihtiyacı olandan çok olmayanların koşması ve bulduğunu stoklaması da ayrı bir yazı konusu.
Bugün Türkiye’de yaşayan insanımızın belli bir kısmı asla çalışmadan Devletin kendisine verdiği sosyal yardımlar ile gül gibi geçinip gidiyor, Elektrik-Su-doğalgaz vs.gibi temel ihtiyaçları ödemek istemeyen, sözünü ettiğimiz bu ihtiyaçları bedavaya getirmek için olmadık yolları deneyen bir grup artık iyiden iyiye işin suyunu çıkarmış durumda.
İletişimin bu kadar yaygın ve hızlı olmadığı dönemlerde sözünü ettiğimiz “Bedavacılar” bu kadar göz önünde olmuyorlardı, ancak artık hayatımızın her noktasında var olan İletişim araçları vasıtası ile bizi hayretler içerisinde bırakan “bedavacılık örnekleri” nerede ise görenlerin küçük dilini yutturacak noktalara kadar gelmiş durumda.
Kendisinin bir liralık menfaati için kişi-kurum ve kuruluşların bin liralık mamüllerini zarara uğratan bu grup geçen süre içerisinde menfaatine dokunan her hadise ile ilgili Devleti suçlamaya ve insan haklarından dem vurmaya başladı.
Bu aşamadan sonra vatandaşı böylesi bedavacılığa alıştıran siyasetçilerinde bu durumdan artık hoşnut olmadıkları ve girdikleri bu yanlış yoldan çıkmak adına pek çok çalışma yaptıkları herkes tarafından biliniyor, bu yüzden önümüzdeki dönemlerde başta Köprü ve Otoyollar olmak üzere belli zamanlarda ücretsiz yapılan hizmetlerden vazgeçeceklerini biliyoruz.
Sosyal Devlet ile vatandaşlarına bedavacılığı öğreten Devlet arasında dünya kadar fark bulunmaktadır, bugün pek çok ülkede Enerji-ulaşım-Yakıt ve Eğitim vatandaşlarına ücretsiz olarak sağlanıyor, Türkiye’nin bulunduğu şartlar dolayısı ile böyle bir şey yapma imkanı olmadığından o zaman birilerinin bedavacılığını diğer vatandaşların sırtına vurma alışkanlığından vaz geçmesi gerekmektedir.
Kamuoyu şu sıralar başta Köprü ve Otoyollarının ücretsiz geçilmesine müthiş bir tepki vermektedir, hazır böyle bir sosyal duyarlılık oluşmuşken bu milletin varlıklarını kemiren bedavacılardan kurtulmak adına adımlar hızla atılmalıdır.
Yarın çok geç olmadan.