Yalnızlığına kaç, dostum! Görüyorum ki her yerini sinekler sokmuş. Artık el kaldırma onlara! Sayısızdır onlar, hem senin yazgın sinek kovmak değil ki. Yeterince kanını emdiler senin, hala ne diye bu kadar yakınlarında duruyorsun?
Kalabalıklardan ve sersemletici baskısından kurtul artık, kendin olma zamanın gelmedi mi daha, başkalarının taktığı bütün maskeleri çıkart ve at yüzünden.
Kendine dön ve bir kez olsun yüreğini dinle, bir kez olsun sen ol dostum.
Bana ağlamanı yasaklıyorum sana, sen de diğerleri gibi vızıldamak mı istiyorsun bütün gün başımda? Yalnızlığımı tedirginliklerinin acısıyla bozmak mı istiyorsun?
Çok basit bir şey söylüyorum sana, hala beni anlamıyor musun: Yalnızlığına kaç, dostum! Yüreğinin yalnızlığına...
Yalnızlığına kaç, dostum!
Düşlerinin yalnızlığına kaç, düşlerin bile sadece seni ağırlasın bir süre, her şeyi ve herkesi bir kenara bırak, gerçeği boşver, ödünç yarınlar yaşamak istemiyorsan, umudunu tek tut, kutsal tut, düşlerin o huzurlu kollarına bırak kendini ve şimdiyi yaşat kendinde.-bir süreliğine de olsa yap bunu-. Yoksa ağır bedeller ödemek zorunda kalacaksın. Düşlerin kabuslara dönmesin diye yap bunu dostum. Düşlerinin yalnızlığına sığın!
O seni sarıp sarmalar, sert ve sessiz bir kayanın dibine atar. Serin havalarda ara huzurunu, deniz kıyısında ara, ormanın en derininde, mağaranın en karanlığında ara kendini. Korkma! Ama kork kendinden ve ihtiraslarından, kork şehvetinden, kork sevginden, ama korkma yüreğinden, ama korkma düşlerinden. Ve şimdi sığın düşlerinin yalnızlığına. Yalnızlığına kaç, dostum! Düşlerinin yalnızlığına..
Yalnızlığına kaç, dostum! Aşkının yalnızlığına kaç, 'aşk, yalnızlığa iter, en sonunda kendine iter aşk', sözümü hatırla, 'yalnızlık aslında iki kişilik bir tiyatro oyunudur, insanın kendisiyle oynadığı', sözümü de.
Bu tiyatro oyununu komediye ya da trajediye döndürmeden oynamalısın asıl. Çünkü insan, yalnızlığın esrarına çabuk kapılmakla birlikte, ona dayanıklı bir yapıda değildir. Bu tehlikelerini unutmadan sen yine de yalnızlığına kaç, dostum, aşkının yalnızlığına... Ve bırak da orada bir süre soluklansın düşlerin, soluklansın yıpranmış yüreğin.
Yalnızlığına kaç, dostum! Ama dikkat et yanında götüreceğine, unutma yalnızlığında içinde ne taşıyorsan geriye onu daha büyümüş olarak götüreceksin.
Sevgin olsun yüreğinde ki dönüş yolunda kabına sığmayıp oluk oluk taşacak bedeninden dışarıya.
Sakın şehvet olmasın damarlarında gezinen, delişmen ve yabanıl ata dönüşecek dönüşte, dizginlerini elinden alacak ve artık seni o kontrol etmeye başlayacak.
En tehlikeli yol arkadaşıdır şehvet, dikkat etmelisin dostum. Ondan kork ama yine de bu korku seni yalnızlık yolculuğundan alıkoymasın. Sen yine de yalnızlığına kaç, dostum!
Yalnızlığına kaç, dostum! Sırılsıklam bir yalnızlığa kaç; yüreğinin yalnızlığına, düşlerinin yalnızlığına, aşkının yalnızlığına, kendi yalnızlığına kaç, dostum! Unutma, yalnızlıktan kaçış yok, ölüm gibi er-geç istesen de istemesen de sarıp sarmalayacak seni. İ
şte o gün gelmeden hazırlan, hazırlıksız yakalanmaman için şimdiden kaç ona, şimdiden yalnızlığına kaç, dostum!
"Sevginle git yalnızlığına, kardeşim, yaratmanla git, doğruluk ancak daha sonra topallar ardın sıra senin. Benim göz yaşlarımla git yalnızlığına kardeşim. kendinden öte yaratmak isteyeni severim ben, ve böylece yok olanı." *