* yanmayı öğreniyorum… gece ve ıssız her yer, büyük bir suskunluk sarmış her yanımı, kışa çeviren hava, beşinci katın balkonunda oturmama ve geceyi dinlememe izin vermiyor, eve dönüyorum, içerisi zifiri karanlık, gözlerim kamaşıyor, büyük suskunluğa eşlik ediyorum. Yanmanın ezgisiyle dönmeye başlıyor başım, dönüyorum kendime, varlığımda derin bir aralık açılıyor, boydan boya yırtıyorum geceyi ve varlığımın derinliklerine sızıyorum, uyuyorum sanıyorum, ama uyku değil bu, ölümün büyük ihtişamı karşılıyor beni, ölüm bu basbayağı, bildiğimiz ölüm, ölüyorum ve bu gece yanmayı öğreniyorum, içten içe yanıyorum...
* sur'um; susuyorum, kavmimin incinen gözüyle bakıyorum burçlardan çöle... keyf, ashabtan mı bize miras, bilmiyorum, kıyamete susadım... Metin Kaygalak’ın Hırka Küs şiirini okuyorum bu gece, beni çarpıyor sur’un şiddeti, ölümden sonra dirilmeyi hatırlıyorum bu şiirle, uzun zaman olmuştu ölümü ve dirilişi unutalı, hayat böyle bir şey işte, boş çabalar sürüklüyor götürüyor insanı, boş arzular benliğinden kavrayıp derinliklerden uzaklaştırıyor, üzgünüm.
Bu şiirle kendime geliyorum tekrar ve tekrar, sur’un şiddetiyle sarsılıyorum:
1. burdayım; yüzüme kırbaçlanan dünyanın
bana büküldüğü yerde. kinini büyüten ısrarın yüzü yok, cevaplar perde, örtmüyor
dilimi karşılık bulduğum sorular. sesimi
düşürüyor hıncım, zahid kırgın, sultan kimin kalbinde, bir aynaya dökülüyorum, tutmuyor sır'ım.. ne yapsam herkes yanlış kederde.
2. burdayım: cevabın soruyu incittiği yerde. geceye mürekkep bir aynaya sürçüyor ismim, kibirsiz taylar dolaşıyor kanımda. eğri söze susar oldum nasılsa, nasılsa kanserli dilim. fikrim fiilini çekiyor, ne inkâr be küfür, vakti geçmiş sefilim.. inandım ki ben, her kandile gizli yanmış fitilim.
3. burdayım: sabrımın o teb'ayla sınandığı,
ricalin kem sözünü bıraktığı yerde. katediyorum baştan başa yeniden geçtiğim
yerleri. kahredici bir dille tutunuyor bana
sûr'um. susuyorum, kavmimin incinen gözüyle bakıyorum burçlardan çöle. kaab uzak, hırka küs.. hüseyin ki artık kalbimizde süs!
Şiirleri bir kez daha seviyorum, işte şiirler böyle yapıyor insanı, yoktan yere yakalıyor kalbinizden ve gerçeği tutup gözünüzün içine sokuyor, kayıtsız kalamıyorsunuz. Ve muhteşem soru geliyor aklınıza: keyf, ashabtan mı bize miras? Bilmiyorum, kıyamete susadım...
İyi bir hafta diliyorum size…