Kocaeli Barosu Başkanı Sertif Gökçe yeni adli yıl nedeniyle bir açıklamada, “Yapılacak yeni Anayasada HSYK yeniden yapılandırılmalı, Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olarak ikiye ayrılmalı, ayrıca bu kurullar, herhangi bir gurup veya zümrenin tahakkümüne neden olmayacak şekilde katılımcı bir anlayışla yeniden dizayn edilmelidir”dedi.
Kocaeli Barosu Başkanı Sertif Gökçe yeni adli yıl nedeniyle bir açıklama yaptı. Gökçe yaptığı açıklamada, “2016-2017 Adli Yılı’nın, yargı görevi yapan Avukat, Hakim ve Cumhuriyet Savcısı meslektaşlarımız ile yargı emekçilerine, ülkemize ve hukuk sistemimize hayırlı olmasını diliyorum.
Öncelikle, demokratik hukuk devletinin tüm erklerini ortadan kaldırmaya yönelik olarak 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen hain ve terörist darbe teşebbüsünü bir kez daha lanetliyor. bu hain kalkışma sırasında şehit düşen askerlerimize, polislerimize, güvenlik kuvvetlerimize ve tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara da şifalar diliyoruz.
Yine, son dönemde sürekli olarak ülkemizin farklı illerinde meydana gelen terör saldırılarını da lanetliyor, bu saldırılar sonucunda şehit olan askerlerimize, polislerimize, güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara da şifalar diliyoruz.
BÜTÜN TERÖR YAPILANMALARINI REDDEDİYORUZ
Kocaeli Barosu olarak; insanlığa karşı suçlardan olan bütün terör eylemlerini, yine, darbe teşebbüslerini ve bütün hukuk dışı eylemleri ve yapılanmaları tümüyle reddediyor, her zaman demokratik hukuk devletinin bütün unsurlarıyla sonsuza dek yaşaması için azim ve kararlılıkla çalışacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Hukuk devleti, siyasal ve yargı sistemini, hukukun üstünlüğü ilkesine göre biçimlendirmiş devlettir. Hukuk devletinde kuvvetler ayrılığı özümsenmiş, temel hak ve özgürlükler anayasal koruma altına alınmıştır. Hukuk devleti, ancak hukukun üstünlüğüne inanan, devleti ve milleti için hukuk çerçevesinde görevini yerine getiren, hiçbir zümre yada unsurla irtibatlı olmayan devlet memurları eliyle mümkündür. Bu bağlamda, görevi, mevki, makamı ne olursa olsun, başta Fethullahçı Terör Örgütü olmak üzere bu tür örgütlerle ilişkisi yada irtibatlı olan bütün memurların titizlikle tespit edilerek yasal sürecin derhal başlatılması ve hukuk çerçevesinde sürecin sonuçlandırılması gerekmektedir.
TEMEK HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN KORUNMASI
Temel hak ve özgürlüklerin korunmasında en önemli unsur yargı organıdır. Bu nedenle, yargının bağımsız ve tarafsız olması gereklidir. Bağımsız ve tarafsız yargının oluşabilmesi, yargı erkini kullanan Hakim ve Cumhuriyet Savcılarının, yargının temel unsuru olan bağımsız savunma görevini yerine getiren avukatların kendilerine yönelen her türlü baskıya karşı korunmaları ile mümkündür.
15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra oluşan toplumsal ve siyasal uzlaşma ortamının bir sonucu olarak, bir an önce yeni Anayasa çalışmalarının başlatılması, üniversitelerin, baroların, sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınmak suretiyle ülkemizin ihtiyacı olan yeni Anayasanın bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Yeni Anayasa ile, kuvvetler ayrılığı prensibinin tam işlediği, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlandığı, bireysel hak ve özgürlüklerin tam korunduğu çağdaş, demokratik, hukuk devletine uygun yasal düzenlemeler mutlaka hayata geçirilmelidir.
HSYK YENİDEN YAPILANDIRILMALI
Yapılacak yeni Anayasada HSYK yeniden yapılandırılmalı, Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olarak ikiye ayrılmalı, ayrıca bu kurullar, herhangi bir gurup veya zümrenin tahakkümüne neden olmayacak şekilde katılımcı bir anlayışla yeniden dizayn edilmelidir.
Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu’nun yapılanması ve işleyişinde yürütme organının etkisi tamamen ortadan kaldırılmalı, bu suretle Hakimlerin ve Cumhuriyet Savcılarının bağımsızlığı teminat altına alınmalıdır.
Hakim ve Cumhuriyet Savcılarının mesleğe kabulünde, liyakat ve ehliyet en önemli kriter olmalıdır. siyaset, ideoloji, din, inanç ve benzeri kriterler asla referans olarak kabul edilmemeli. Bunun yanında, Hakim ve Cumhuriyet Savcıları, mesleğinde en az 5 yılını tamamlamış avukatlar arasından seçilmeli, yargıda mesleki tecrübe ve birikim eksikliği giderilmelidir.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI
Yargı bağımsızlığının unsurlarından biri de, bağımsız savunmadır. Savunması kısıtlanan, baskılanan, görevini yerine getiremez hale konulan yargının bağımsız olduğundan söz edilemez.
Bu bağlamda, savunma görevini üstlenen meslektaşlarımızın yargılamaya konu suç ve şüphelilerle özdeşleştirilmeden, savunma görevini özgürce yapmaları, gerçek anlamda adaletin ortaya çıkması için vazgeçilmez bir gerekliliktir. Bu nedenle, soruşturma ve kovuşturmalarda avukatları zayıf düşürecek, savunma görevinde endişeye sevk edecek ve savunma görevini gereği gibi yerine getirememesine neden olacak hukuka aykırı uygulamalardan titizlikle kaçınılması gerekmektedir.
Ayrıca, bağımsız savunmanın, yargının asli unsuru olduğunun pekiştirilmesi amacıyla, Avukatlık mesleğinin yeni Anayasa’nın yargı bölümünde düzenlenmesi gerekmektedir.
Yargının bağımsız ve tarafsız olduğu kadar vatandaşlarımızın yargıya kolaylıkla erişmesi ve yargılamanın hızlı ve adil yapılması da son derece önemlidir. Bu gün yargının ağır iş yükü altında ezildiğini, uzun süren ve sonuçlanamayan davalar sebebiyle yargıya olan güvenin azaldığını üzülerek gözlemliyoruz.
GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR
“Geciken Adalet, Adalet Değildir” düşüncesiyle, Hakim ve Cumhuriyet Savcısı açığının acilen kapatılması ve her hukuki sorunun hakim ve savcının önüne gelmesini engelleyecek, Barolar eliyle ve avukatlar aracılığıyla yürütülen uzlaşma ve arabuluculuk gibi alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının daha etkin hale getirilmesi gerekmektedir.
Yine, gözaltına alma ve tutuklamanın geçici tedbirler olduğunu, aslolanın tutuksuz yargılama olduğunu, Bu nedenle gerekli ve zorunlu olmadığı sürece gözaltı ve tutuklama tedbirine başvurulmaması gerektiğini vurgulamak istiyoruz.
Bu düşüncelerle, Yeni Adli Yıl’ın hukukun üstünlüğünün sağlandığı, çağdaş, demokratik, hukuk devletinin tesis edildiği, tüm yargı mensuplarının başarılı ve huzurlu olduğu bir yıl olmasını diliyorum.”.
