Sanıyorum Haziran ayı ortalarıydı. Karayolu üzerindeki bir petrol istasyonundan mazot almak üzere durdum. Aracımın deposu doldu verdiğim paranın üzerini beklerken yolun karşı tarafına baktım. Yaz günü sıcaktan toprak kavrulurken birden sert rüzgârlar esmeye başladı. Ardından şimşekler çakıp gök gürültüleri ortalığı kapladı.
Gökten insan kolu kalınlığında ışıktan bir hortum hızla yere doğru inmeye başladı.
Karşımda bir fabrikanın üzerine düştü sandığım ama aslında daha arka tarafta bir evin çatısına düşen iki metreküplük bir ışık yığını kütlesi ve ardından korkunç bir patlama sesiyle irkildim.. Saat on dokuz itibarıydı.
Demek ki patlama anları böyle oluyor. Bir kaza anı şoku gibi. Ne yapacağını bilmez bir halde bir tarafa kaçma savrulma hissi kaplıyor insanın içini.
Ben de ilk şaşkınlıkla petrol istasyonu marketine doğru yöneldim.
Petrol istasyonunda onlarca polis var . Onlar da patlamanın tesiriyle çil yavrusu gibi bir taraflara kaçıştılar. Muhtemelen bomba yüklü bir araç ya da başka türlü bir patlayıcı saldırısı sandılar. Zaten gece gündüz elleri tetikte bekliyorlar.
Hemen kendime geldim nereye kaçıyorsun dedim kendi kendime?
Durdum olduğum yerde ve düşünmeye başladım. Ne kadarda çaresiz, ne kadarda güçsüz, kuvvetsiziz o güne kadar bilmediğimiz, görmediğimiz, karşılaşmadığımız, yaşamadığımız bir durum karşısındaki becerisizliğimiz güldürdü beni.
Mesela arada bir büyük ve abes bir hata yapılınca büyüklerimiz’ başımıza taş yağacak’ ifadesini kullanırdı.
Anlayamazdık. Küçükte olsa başımıza bir taş yağma olayı gelmişti. Hastane bahçesinde.
Bir kez de yumurta büyüklüğünde dolu yağmış evimizin çatı katının bacasını delmiş evi harap etmişti.
Başımıza taş yağma olaylarını ufakta olsa prova halde görmüştük neticede.
Ama bu yıldırım düşme meselesi beni daha da derin düşüncelere sevk etti.
Bu tarz olaylara patlamalara hiç hazır değiliz. Son derece vahim bir durumdu. Gökten bir binek araç kadar bir ışık akıp yere düştü. Korkunç bir patlama oldu. Herkes şoka girdi dondu kaldı bir süre.
Yakın çevrede herkeste bir baş ağrısı oluştu. Herkes şok oldu titredi kendine geldi. Bir ağırlık yoğunluk oldu.
Daha neler göreceğiz. Sakın zulüm yapma gafletine kapılmayalım.
Allah yardımcımız olsun.