Avrupa yakasında, şimdi karlarla kaplı olan, bembeyaz İstiklal caddesi, Kadıköy’ün Bahariye caddesi, Boydan boya Bağdat caddesi. Demek ki Bağdat yoluydu.
Kocaeli’nin Fethiye caddesi. Yunanistan’da taştan Ermou caddesi, Sidney de George Street. Hindistan da Chandi Chovk. Los Angeles da Hollywood Bulvarı.
8-10 şeritli Paris de yemyeşil Şanzelize caddesi. Rusya da Boulevard Ring. Viyana’nın evet Viyana’nın o ışıklı, pırıl pırıl, Prestij caddesi, Mariahilfer Strasse.
Geçen gece yolum düştü, Kocaeli’nin İstanbul sınırında ki Çayırova İlçesinde bir caddeye girdim.
Gece vakti büyük bir şaşkınlık kapladı içimi. Sanki 1 Nisan şakasıydı, ışıl ışıl bir cadde. Saat hayli geç olmasına rağmen, her iki kaldırımında bir insan seli dalgalanıyor.
İsmine de güzel İstanbul’u fetheden padişahın ismini vermişler, Fatih caddesi. Yanımda ki arkadaşım, ağırlıkla Bayburtlular, Gümüşhaneliler, Sinoplular, Giresun, Kars, Tokat ve 2 bine yakın Erzincanlı oturuyor dedi.
Kendisi de Erzincanlıydı. Biz şehirde oturuyoruz, bizi İstiklal caddemiz bu dedi.
Kentler caddeleriyle öne çıkıyor.
Mağribi (Fas’ta) Muhammed Bin Abdullah Bulvarı.
Kısacası şehirler caddeleriyle şehirleşir.
Yoksa uzar gider bu yazdığım isimler.
Başka bir yazıda da meydanlar yazacak.
Caddeler insanları taşır, götürür gidecekleri yere.
Caddelerde insanlar alışveriş yapar.
Çoluk çocuk, kadın yürürler.
Aşıklar sevgilileriyle, dost, arkadaş birbirleriyle buluşur.
Hele iyi de demli, sıcak, buram buram kokan bir de çay bulurlarsa değmeyin keyfine.
Tabi çay sadece bizde bir de Kosova, Bosna, Makedonya, İran ve Suriye de var.
Fas ve Çin de yeşil çay, diğer ülkelerin çoğunda kahve var, her köşe başı kahve.
Arkadaşlar caddelerin üzerinde buluşur, tartışır, çay içer, kitap okurlar.
Caddeler, bulvarlar, medeni insanlar için önemlidir.
Şehirlerin yüzüdür caddeler.
İşte, Çayırova’da ki Fatih caddesine girince, bütün bunlar geçti zihnimden.
Ne güzel bir cadde, bütün gece ışıl ışıl ve canlı.
Bütün ilçelere örnek olmalı Fatih caddesi.