Düşmeye başladığımızda yukarı mı aşağı mı düştüğümüzü nasıl anlayacağız peki? Bunun elbette bir kıstası var. Kendinizi iyi hissediyorsanız emin olun yukarı düşüyorsunuz. Aşağı düşerken ise kendinizi iyi hissetmiyorsunuz, doğru ama acı ancak yerle temasta başlıyor. Yani acı en son hissedilen şey.
Yukarı düşüşte durum biraz karışık. Acı başta geliyor. Eğer bu acıyla biraz baş edebilme gücünüz varsa hazla karışıyor, sonra da yerini yukarı düşüşün verdiği derin hazza bırakıyor. O yüzden yukarı düşerken kendinizi iyi hissediyorsunuz. Bizi yukarı iten temel enerji, duyduğumuz bu haz duygusu.
Hayatımızdaki en büyük yanılsama, alışkanlıkların verdiği huzurla yaşamaya devam ederek bulunduğumuz yükseklikte sabit kalacağımıza dair inancımızdır. O huzur giderek ağırlaşır ve bizi de hantallaştırır. Artık aşağı düşüş başlamıştır. Ancak bu düşüşün farkına kafamız yerle temas edince varırız. Artık bugünden sonra yukarı çıkmak kolay değildir.
Ha bu arada düşmekten bahsedip de şu sözü hatırlamamak eksiklik olur. “Yukarılara çıkarken yanından geçtiğiniz herkese gülümseyin ve iyi davranın. Çünkü aşağı düşerken aynı insanlarla karşılaşacaksınız.”
Ve başarı ile ilgili aldığım bir notu da buradan aktarmak istiyorum: Başarılı olduğunu zannettiğin anda başarısızlık başlamış demektir. Çünkü kendini başarılı zannettiğin anda kendini o noktaya getiren aletleri ve yöntemleri kullanmaya devam edersin, hâlbuki artık onların zamanı geçmiştir. Başarı kendisinin düşmanıdır.
İyi bir hafta sonu geçirmenizi diliyorum.