Koca işadamı ne yapacağını soruyor şeyhine. İşte şu konuda nasıl hareket edeyim ne yapayım.
Ya adam koca işletmeler fabrikalar kurmuşsun. Paranın haddi hesabı yok.
Aklın başında ki binlerce çalışanın var. Ticaret yapıyorsun. Pazarlık yapıyorsun alacağın şeyi ucuza satacağın şeyi pahalıya satıyorsun.
İnşaat yapacaksan şehrin merkezine yapıyorsun. Dükkân açacaksan en işlek noktayı seçiyorsun.
Peki, benim anlamadığım şey şu senin aklın yok mu ki ne yapacağını başkalarına soruyorsun.
Aklını kiraya veriyorsun.
Bir adamın; senin gibi etten kemikten bir adamın güdümüne giriyor ne derse körü körüne yapıyorsun.
Adamın emriyle karını boşuyor, işini tasfiye ediyor, evini şehrinin ülkeni değiştiriyorsun.
Hiç ne yaptığını düşünüyor musun?
Okuduğun kitabı değiştiriyor, giydiğin giyeceği değiştiriyor, yediğin yemeği değiştiriyorsun.
Geçenlerde bir yerde okudum. Adam soruyormuş. Fabrikamı Almanlar istiyor satayım mı? El cevap satma.
Almanlara fabrika satacak kadar paralı güçlü akıllı bir adam mısın yoksa bir geri zekâlı mısın soruyorum?
Madem işi Almanlara fabrika satacak kadar büyüttün o zaman kimseye bir şey sormaman lazım. Sen almış yürümüşsün zaten.
Soru sorduğun şahıs fabrika kurmuş değil, İnşaat yapmış değil, ticaret yapmış değil. Nesine güveneceksin hiçbir tecrübesi olmayan adamın.
Ne o şeyhim bilir.
Ben bu karıyla evleneyim mi. Ben bu villayı alayım mı? Bu yolculuğa çıkayım mı?
Uzar gider bu iş.
Din adamı ticaretle imalatla ihracatla uğraşmamalı. Din adamı din ve ahlak öğretmeli.
Bizim caminin imamına sordum şu dükkânı kiralayıp işleteyim mi? 
Ooo abi cemaat sadece Cuma namazından çıkan cemaat sana yeter dedi.
Sonuç bir ay sonra iflası çektik. Zararımızın haddi hesabı belli değil.
Cami imamına sorulacak soru ayetler ve hadisler üstüne olmalıydı.
Dükkân işini yan komşu işyeri sahiplerine daha önce burada iş yeri sahibi olanlara bu dükkânı boşaltan kiracılara sorulmalıydı.
Koca işadamları akıllarını kiraya verince saf halk ne yapsın.
Dini ticarete siyasete alet etmemek lazım.
Ahlaklı vatandaş eğitimine bir an önce başlamak lazım.
Önce ahlak. Sonra din kolay.